T24 - Hrant Dink'in kardeşi Yervant isyan etti: O yasayı biz de istedik ama yine sırtımızdan vurulduk! Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast’ın ‘Taş atan çocuklar’ yasasından faydalanması Dink Ailesi’ni yıktı. Vatan gazetesinde yer alan haber şöyle: Yervant Dink, “Kanunla ilgili destek kampanyasını bizzat biz kendimiz imzaladık, öteki biçimi ahlaki değildi. Ancak devlet sapla samanı karıştırıp taş atan çocukla kurşun atanı bir tuttu” dedi.
Özel Yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetinin tetikçisi olarak yargılanan Ogün Samast’ın dosyasını, taş atan çocuklar için çıkarılan yasaya ‘adam öldürme suçlarına’ ilişkin istisna konulmayınca Çocuk Mahkemesi’ne gönderdi. Böylece suç tarihinde 17 yaşında olan Samast 6 yıl 3 ay daha yattıktan sonra hapisten 5 yıl erken çıkabilecek. Samast’ın bu yasadan faydalanması Dink Ailesi’ni isyan ettirdi. Aile adına konuşan Yervant (Levent Dink), “sırtımızdan vurulduk” diyor... Taş atan çocuklarla ilgili yasa tasarısını desteklemiştiniz, şimdi bu kanunun mağduru oldunuz.
Yervant, Türkçe adıyla Levent Dink, ağabeyinin cesedinin başında böyle yığılıp kalmıştı. Kampanyalara bizzat biz kendimiz imza attık, böyle de olması gerekiyordu. Öteki biçimi ahlaki değildi, ancak sapla samanı böyle iç içe katıp devlet bu işin üstesinden geldi ve meseleyi kendi bildiği gibi çözmüş oldu. Taş atanla kurşun atanı bir tuttu. Bir kız çocuğunun başını gövdesinden ayırabilen çocukla taş atan çocuğu aynı kalıba soktu devlet ve buna da ‘hukuk’ dedi. Enseye ateş eden tetikçiyi çocuk kapsamına soktu. Şimdi ne diyeceksiniz. Bu dalga geçmek. Şimdi sokak çocuk katiller dolacak. Siz kendi hasmınız için tutun 18 yaşından küçük bir çocuğu infazı yapın, bu yasanın açtığı yol bu. Çocuk katili sayısını çoğaltmak için icat edilmiş bir yasa bu. Ya da bundan sonra işlenecek olan bir cinayetin nasıl işleneceğinin ipucu bu. Basın kaç kez ikaz etti
AİHM’e yeniden gidecek misiniz? Biz bu ülkede hukuku sonuna kadar işleteceğiz. Bu ülkede çözülmesi için çabalayacağız, bütün gücümüzle. En son noktaya gideceğiz, neyse bunun en son noktası. Bunun çözümsüzlük noktasından haklılığımızı ve talebimizi AİHM’den talep edeceğiz. Haksızsak zaten mesele kalmaz, denir ki haksızsınız, suçumuzu çekeriz. Bu bizim meselemiz değil ama, bu ülkenin meselesi. Meseleye sadece benim açımdan bakmayın, kızının başı kesilen ailenin açısından da bakın, Anadolu’da o katledilen 12 yaşındaki kız çocuğunun üstünden bakın meseleye. Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’la görüşmek istiyor musunuz? Artık anlamsız. Bu yasa çıkmadan önce 10’a yakın değişik medyada, gazetelerde ikaz yazıları çıktı. ‘Sapla samanı iç içe katacaksınız, bakın işin sonu bu olacak’ diye. Bu söylenmemiş olsa diyeceğiz ki kimse düşünemedi, söylenmedi, böyle bir yasa çıktı, yanlışlık yapıldı, bu telafi edilsin. Ancak yapılan yasa bilinçli yapıldı. Mecliste bu yasa konuşulduğunda başta VATAN olmak üzere basın defalarca yazdı. Şimdi bu sonuç çıktıysa buna iyi niyetle bakmak saflıktan öte bir şey değil. 'Davanın içine edildi'
Kararı duyunca ne düşündünüz, şok oldunuz mu? Şok olmadım, böyle olacağını bekliyordum ama bu kadar laubalilik yapılmaz diye düşündük. Sadece benim meselem değil çünkü bu. Bu ülkede genel bir uygulama hali bu, bunun önünü almak lazımdı. Çocuğun katil yapılmasının engellenmesi lazımdı, aksine çocuğun katil yapılabilmesi için düzenleme yapıldı, bunun böyle olacağı da belliydi, karar göz göre göre geliyorum dedi ve hiçbir şey yapılmadı. Benim için bu karar cinayetin planlanmasının bir devamı hali, planın bir parçası, benim için başka bir şey değil. Davanın tamamen içine edildi.