Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Ankara'nın Kıbrıs sorununda rota değiştirmemesi durumunda, Türkiye'nin AB üyelik sürecine “hayır" diyeceklerini söyledi.
Güney Kıbrıs'ta yayınlanan gazetelerin haberine göre, Hristofyas, “Proto Themaö isimli gazeteye verdiği söyleşide, Ulusal Konsey'in, 14-15 Eylül tarihlerinde yapılacak olan iki günlük toplantı çerçevesinde, Güney Kıbrıs'ın izleyeceği stratejiyi belirleyeceğini ifade etti.
Söyleşisi sırasında doğrudan müzakerelere de değinen Hristofyas, müzakerelerde bir yandan ilerleme tespit ederlerken diğer yandan da bir durgunluk ve gerilemenin gözlemlendiğini savundu.
Hristofyas, doğrudan müzakerelere ilişkin olarak tamamlanan ilk turun sonuçları değerlendirildiği zaman henüz çözüme yakın olunmadığının gözlemlendiğini söyledi.
Hristofyas, Kıbrıs Türk tarafının, ikinci tur kapsamında üzerinde anlaşmazlıkların olduğu belli başlı konularda, yer değiştirmesi (tutum değiştirmesi) durumunda çözüme yakın olunduğunun söylenmesinin mümkün olacağını savundu.
1974 yılında, esir iken, Türk ordusu tarafından öldürüldüğü iddia edilen 5 RMMO askeriyle ilgili olarak Güney Kıbrıs'ın Lahey'e gitme niyetinde olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Hristofyas, Kıbrıs sorununun hukuki açıdan göğüslenmesinin sadece bu durumu kötüleştirdiğini, iki taraftan da yapılan başvuruların çözüm çabalarına olumsuz sonuçlar getireceğini belirtti.
Öte yandan Güney Kıbrıs'ta yayınlanan Politis gazetesinin haberine göre, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da, Türkiye'nin AB üyelik süreci ile doğrudan müzakerelerin bugüne kadar olan sürecinin, 14-15 Eylül'de yapılacak olan Ulusal Konsey toplantısıyla ele alınacağını söyledi.
Kiprianu, katıldığı bir anma törenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin; AB'ın tüm taleplerine yanıt vermesi gerektiğini anlaması gerektiğini savundu ve Türkiye'nin farklı bir tutuma maruz kalmayı beklememesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin tüm Kopenhag, Mastricht kriterlerini ve de Kıbrıs sorunu karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ileri süren Kiprianu Cumhurbaşkanı Talat'ın, görüş birliğinin sağlandığı otuz belge ve bunların çözümün bel kemiğini oluşturacağına ilişkin açıklamasını yorumlarken ise, “Talat'ın, gerçeklikten uzak olan ve sorun yaratan açıklamalar yaptığını iddia etti ve bundan üzüntü duyduğunu söyledi.
Kiprianu, Talat'ın bahsettiği belgelerin Hristofyas tarafından partilere verildiğini belirterek, söylediklerine ilişkin olarak daha dikkatli olması için de Talat'a çağrıda bulundu. Kiprianu, Talat'a yönelik çağrılarının, Talat'ın müzakere masasına üzerinde anlaşmaya vardığı çerçevede öneriler sunması ve sürece zarara veren açıklamalardan kaçınması olduğunu ifade etti.