HSYK 2017-2021 Stratejik Plan Çalıştayı Şanlıurfa’da düzenlendi. Çalıştayda konuşan HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargı dünyasının 2007-2013 yıllarını “kara dönem” ve “utanç dönemi” olarak değerlendirdi. Yılmaz, “Neyi yanlış yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Yargının sopa gibi kullanıldığı, belli amaçlara alet edildiği 93 yıllık Cumhuriyette başka dönem yok. Arkadaşlarımın tümüne sesleniyorum, gücünüzü de iyi biliyorum; kaldıralım bu cenazeyi.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına, “Yüreklerinde Allah korkusunu gördüğüm meslektaşlarım. Sizden rica ediyorum; yargının tarafsızlığını hâkim kılalım” diyerek başlayan Yılmaz, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı çok karıştırılan birbirinin yerine geçiriliyor. Yargı bağımsızlığı tarafsızlığından daha önemli, aslında birbirinden o kadar ayrı ki elma ile armut gibi. Bağımsızlık yargının tarafsızlığını teminat altına alan yalnızca güvence sağlayan önemli bir argüman ama yargının olmazsa olmazı değil tarafsızlık anlamında. Tarafsızlık ise yargıçlığın en önemli şartı. Tarafsızlığı düştüğü an hâkimlik ve savcılık görevi düşmüş demektir. Bağımsızlığın bulunmadığı ortamda da yargı var. Bağımsızlık açısından gidilecek yol olduğu zamanda yargı var” dedi.
1961’e kadar olan dönemde yargı kuralları anayasal yargı teminatı olmadığını söyleyen Yılmaz, “Anayasada teminat alınmış bir yargı yok ama Türkiye’de yargı var. 1961 yılına kadar Türkiye’de hâkimini seçen ve atamasını yapan, Yargıtay’a üye seçen, daire başkanını seçen Adalet Bakanı tek başına. Yargıtay Başkanı’nı ve Yargıtay Başsavcısı’nı belirleyen Bakanlar Kurulu vali atar gibi atıyor. Yani bugünkü anlamda düşündüğümüz bir yargı bağımsızlığı yok ama gurur duyduğumuz, onur duyduğumuz birçok yargıç bu dönemde yetişmiştir Türkiye’de. Yargı bağımsızlığı olmadan gerçek bir anlamda hukuk devleti olmaz. Bunu kabul ediyorum ama iki kavram karıştırılıyor. Tarafsızlık yok ise hâkim ve savcı yok demektir. Adil yargılama için en önemli kavram bağımsız bir yargıdan daha önemli bir kavram tarafsız bir hâkim ve savcı. Yargı bağımsızlığı ile tarafsızlık birbirine karıştırılmasın. Tarafsızlık hâkimin olmazsa olmazıdır.”
2007’den bu yana yaşanan süreçte yargıya güvenin yüzde 70’ten yüzde 30’lara indiğini vurgulayan Yılmaz, yargının utanç dönemini yaşadığını belirterek, şunları söyledi: “Bu manzarayı bizler ortaya çıkardık. Bizim dışımızda sebepler var muhakkak. Ama asıl sebebi bizleriz. Bugün gazete manşetleri bizlerle dolu. Neyi yanlış yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Yargının sopa gibi kullanıldığı, belli amaçlara alet edildiği 93 yıllık Cumhuriyette başka dönem yok. 2007-2013 utanç dönemini ilk defa yaşıyor Türkiye Cumhuriyeti.
Bu kara dönemin izlerini silmek bizim neslimize nasip olacak. Arkadaşlarımın tümüne sesleniyorum, gücünüzü de iyi biliyorum; kaldıralım bu cenazeyi. Başaracak güç bizde. Vicdanınızı özgür kılınız, beyninizi özgür kılınız. Kul hakkının ne olduğunu lütfen unutmayınız. Bizim dinimiz kul hakkını kutsal saymıştır. Gelecek nesle inanılan, güvenilen ve saygın bir adliye teslim edelim. ”