HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, geçtiğimiz aylarda yaptığı "Hâkim ve savcılardan çok yararlı itiraflarda bulunanlar, çok samimi, örgütü çökertmede çok faydalı itiraflarda bulunanları meslekte tutmayı bile tartışacağız ama her şeyden önce onlar için adli açıdan bir cezasızlık hali söz konusu" açıklamasıyla ilgili olarak “Herkes rahat olsun! HSYK, Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanan hiçbir kimseyi yeniden göreve döndürmeyecek" dedi. Yılmaz, "Kurulumuz bu konuda kesin kararlıdır. Bu açıklamayı tamamen itirafçılığı teşvik amacıyla yaptım ve çok da başarılı oldum" ifadesini kullandı.
Habertürk yazarı Sevilay Yükselir'in Mehmet Yılmaz'ın açıklamalarına yer verdiği (28 Aralık 2016) yazısı şöyle:
İlk olarak Twitter’da gördüm haberi. Gözlerime inanamadım... “Hayır” dedim. Doğru olamaz bu! HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz böyle bir şey söylemiş olamaz! O nedenle internete girip Yılmaz’a ait olduğu iddia edilen, “Çok samimi, örgütü çökertmede çok faydalı itiraflarda bulunanları meslekte tutmayı tartışacağız!” açıklamasını gerçekten yapıp yapmadığını sorguladım. Yapmış evet! Demiş yani: “İtirafçılığıyla faydası olan FETÖ’cüleri yeniden hâkim ya da savcı yapabiliriz!” Üstelik birkaç ay önce... Bu açıklamasının yeniden gündeme gelme nedeni ise önceki gün yapılan başka bir haber. Söz konusu haberde, FETÖ soruşturmaları kapsamında yargıda darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanan 200 hâkim ve savcının itirafçı olduğu ve bu itirafçılardan 27’sinin tahliye edildiği yazıyordu.
Zaten geçenlerde bir hukukçunun değerlendirmesinden hareketle itirafçının serbest kalmasının bile hukuken yanlış olduğunu yazmıştım. Hal böyleyken, yani “İtiraf etti, çözüldü” diye serbest kalması dahi kabul edilecek bir durum değilken bir de itiraf- çıların yeniden görevine döndürülmesinin düşünülmesi gerçekten şaka gibi bir durumdu! Düşünsenize... Hâkim ya da savcı... Senelerce FETÖ’ye hizmet etmiş. Bu örgüt yüzünden hak yemiş, hukuku çiğnemiş ve enselenince geçmişte yediği bütün naneleri, “Ben ettim, siz etmeyin!” ağlamaları eşliğinde itiraf etmiş diye serbest kalıyor, yetmiyor göreve bile döndürülmesi düşünülüyor!
Neyse... Allah’tan yazıyı kaleme almadan önce gerçekten bu açıklamayı yapıp yapmadığını, yaptıysa nasıl yaptığını kendisinden dinlemek için HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ı aradım. Ve asıl mevzuyu öğrendim. Dedi ki: “Doğru! Birkaç ay evvel bu açıklamayı yaptım, ama bir sor niye yaptım?”
Sordum tabii... Ve aldığım yanıt karşı- sında pek bir afalladım. Meğer bu örgütün yargılama safhasında kullanılacak delil için bir oyun kurmuş Mehmet Yılmaz, “Herkes rahat olsun! HSYK, Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanan hiçbir kimseyi yeniden göreve döndürmeyecek. Kurulumuz bu konuda kesin kararlıdır. Bu açıklamayı tamamen itirafçılığı teşvik amacıyla yaptım ve çok da başarılı oldum. Çünkü o vakitlerde bir tane bile itirafçı yokken, o açıklamam sonrası itirafta patlama oldu. 200’ün üzerinde itirafçı sayesinde 2400 hâkim ve savcı hakkında FETÖ üyesi olduğuna dair delil elde ettik” dedi.
Sohbetimizin devamında şunu da öğrendim ki, yargı dışında hiçbir itirafçı yok! Çünkü yargılama safhasında en önemli kanıt olacak itirafçılığın önüne geçmek için örgüt hâlâ ciddi bir biçimde çalışma yapıyormuş. “Para pul veriyorlar ve hatta duyuyoruz bazılarını başka şeylerle tehdit ediyorlar” diyor Yılmaz. Ve yargı camiası olarak FETÖ’nün en korktuğu mesele olan itirafçılığın önüne geçmek için yaptığı baskıyı, “Samimi itirafçı hâkim ve savcıları göreve döndürmeyi genel kurumuzda tartışıyoruz!” açıklamasıyla tamamen bertaraf ettiklerini dile getiriyor.
Bu arada hazır HSYK Başkanvekili’ni yakalamışken, Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanıp serbest kalan eski HSYK üyelerinin durumunu da sordum. Ve geçenlerde bunun hukuken de yanlış olduğunu değerlendiren hukukçunun söylediklerini aktardım. O teze de karşı çıkan Yılmaz, “Eğer savcı ve hâkimler itirafçılığı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandıracak kadar değerli bulmuşsa, verilecek ceza dörtte üçe kadar indirilir, hatta tamamen cezası da kaldırılabilir” diyor.
Ve ekliyor: “Ahmet Hamsici dahil hepsine elektronik kelepçe takıldı ve bunlar evde tutukluluklarına devam ediyorlar. Darbeye teşebbüs noktasında zaten biz bu yasadan faydalanmıyoruz. Sadece silahlı terör örgütü üyesi olarak yargılama yapabileceğiz; zira henüz yargı camiasında darbeye karıştığı- nı, bizzat içinde olduğunu ispat ettiğimiz kimse yok! Onu henüz delillendiremedik. Bizim yargıyla ilgili soruşturmanın tamamı silahlı terör örgütü olmak suçundan dolayı yapılıyor.”