HSYK KARARNAMESİNE PROTESTO ANKARA (A.A)

-HSYK KARARNAMESİNE PROTESTO ANKARA (A.A) - 22.06.2011 - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGI-SEN) ve Demokrat Yargı Derneği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) son adli ve idari yargı atama kararnamesini protesto etti.  YARSAV Genel Sekreteri Leyla Köksal, adliye önünde yaptığı basın açıklamasında, Anayasa değişikliğine ilişkin referandumun ardından 25 Ekim 2010'da göreve başlayan yeni HSYK'nın 7 ayrı kararnameye imza attığını ifade etti. ''Bu kurul, siyasi iktidarın iradesini kendisine rehber edinmiştir'' diyen Köksal, son yaz kararnamesinin ''tasfiye sürecine hız verildiğinin gösterdiğini'' savundu.  Kararname ile YARSAV başta olmak üzere YARGI-SEN ve Demokrat Yargı Derneği üyelerinin ''sürgüne tabi tutulduğunu'' ileri süren Köksal, ''HSYK, hiçbir muhalif sese tahammül edememiştir. Aykırı ses çıkaran bütün yargıç ve savcıları tasfiyeye tabi tutmuş, kendisine oy verenleri, kendisinden olanları ödüllendirirken, diğer yargıç ve savcıları ötekileştirerek sürgünlere tabi tutmuştur'' diye konuştu. Demokrat Yargı Derneği Genel Sekreteri Kemal Şahin ise 12 Eylül 2010 referandumuyla yargıda demokratikleşme ve AB değerleri yönünde atılan çok kıymetli bir adımın, yeni HSYK'nın oluşum süreci ve 8 aylık tasarruflarıyla heba edildiğini savundu. Geçmişin dar grupçu, eşitsiz ve hiyerarşik yargı anlayışının ayni azim ve kararlılıkla uygulandığını ifade eden Şahin, ''Bu kararname, yargı içindeki küçük bir grubun eski iktidar elitlerinin yerini alma çabasından başka bir şey değildir'' dedi. YARGI-SEN Kurucu Genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da ''HSYK'nın, özel yetkili HSYK olma yolunda hızlı adımlar attığını'' ifade etti. Eminağaoğlu, 8 ay içinde görevdeki yargıç ve savcıların yüzde 30'dan fazlasının yerinin değiştirildiğini de kaydetti. -DİĞER AÇIKLAMALAR- Protestoya, DİSK, KESK, Birleşik Kamu-İş, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) ve Cumhuriyet Kadınları Derneğinin de arasında bulunduğu bazı örgütler de destek verdi. DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko, ''12 Eylül uygulamalarını aratmayan uygulamalara imza atılıyor. Bu kıyımı protesto ediyoruz'' derken, KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Sekreteri İlknur Bilgen de ''iktidarın, muhalif hiçbir kesime tahammülünün olmadığını'' ileri sürdü. Cumhuriyet Kadınları Derneği adına dağıtılan yazılı açıklamada da ''yargının siyasetin emrine girdiği toplumlarda halk için adaletten söz edilemeyeceği'' belirtildi. Protestocular, açıklamalar sırasında, ''Yargıda sıkıyönetime hayır'', ''Bağımsız yargı istiyoruz'', ''Fişlemelere hayır'', ''Özel yetkili HSYK'ya hayır'' dövizleri taşıdı. Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGI-SEN) temsilcisi ve Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Nuh Hüseyin Köse, ''HSYK ne önceki HSYK'yı çağrıştırmalı, ne de Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 250. maddesi uyarınca özel yetkili mahkemeleri anımsatırcasına, 'Özel Yetkili HSYK' niteliğine dönüşmemelidir'' dedi. Köse, HSYK'nın Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki 2011 Yaz Atama Kararnamesi'ne ilişkin Kadıköy Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, adli ve idari yargıda toplam 2 bin 230 yargıç ve cumhuriyet savcısının yer değişikliği yoluyla atamasının yapıldığını hatırlattı. Bu durumun, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi yönünden son derece vahim bir tabloyu ortaya çıkardığını savunan Köse, ''Oysa HSYK, ne önceki HSYK'yı çağrıştırmalı, ne de Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 250. maddesi uyarınca özel yetkili mahkemeleri anımsatırcasına, 'Özel Yetkili HSYK' niteliğine dönüşmemelidir'' dedi.