HSYK: Öz’ün Başsavcı'ya bilgi verme zorunluluğu yok

HSYK: Öz’ün Başsavcı'ya bilgi verme zorunluluğu yok

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 3. Dairesi'nin 17 Aralık soruşturmasının koordinasyonundan sorumlu olan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz hakkında hazırlattığı rapor sonucunda aldığı kararlar ortaya çıktı. HSYK, raporu hazırlayan müfettiş Vedat Ali Tektaş'ın Öz'e dair öne sürülen “rüşvet aldığı” iddialarına ilişkin araştırmaları oy çokluğu ile “yok hükmünde” saydı. Kurul, emredici bir yasal düzenleme olmadığı gerekçesiyle Öz'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’ya "17 Aralık operasyonunu haber vermediği" iddialarını da soruşturmaya uygun görmedi. 

17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrasında hakkında soruşturma izni verilen dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz ile ilgili HSYK müfettişi Vedat Ali Tektaş tarafından hazırlanan raporun ve rapor doğrultusunda kurulun aldığı kararların detaylarına T24 ulaştı.

Kurul, müfettişin savcı Öz’e yönelttiği suçlamalar arasında yer alan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’ya "operasyonu haber vermediği" iddialarına ilişkin soruşturma için verilen izin talebini reddetti. Kurul, gerekçe olarak “kendisine tevzi edilen soruşturmayı yürüten cumhuriyet başsavcı vekilleri ile cumhuriyet savcılarının usul hükümleri uyarınca gizli olarak yürütmeleri gereken soruşturma ve aşamaları hakkında cumhuriyet başsavcısına bilgi vermeleri gerektiği yönünde açık ve emredici bir yasal düzenleme bulunmadığı” ibaresi kullanıldı.

Kurul, HSYK Müfettişi Vedat Ali Tektaş’ın Savcı Zekeriya Öz’ün mal varlığına ilişkin yaptığı araştırmayı da oy çokluğu ile “yok hükmünde” kabul etti.

Öte yandan, kurulun oy çokluğu ile aldığı ret kararının gerekçesinde savcıların görev yerinin değiştirilmesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunuldu. Söz konusu değerlendirmelerde ulusal ve uluslararası düzenlemelere göre dosyanın bir savcıdan alınması için "nesnel, somut ve hukuki ölçütlerin getirilmesi” gerektiği vurgulandı.

HSYK 3. Dairesi’nin söz konusu değerlendirmesi şöyle:

“Gerek ulusal ve gerekse uluslararası tüm düzenlemelerde soruşturmaları yürüten cumhuriyet savcısından, onun bağımsız ve tarafsız olmasından adil soruşturma yürütmesinden bahsedildiği, özellikle uluslararası düzenlemelerde savcıların adil, tutarlı ve etkili faaliyetlerde bulunabilmesi için teşkilatlanmada etkisiz ya da engelleyici bürokratik yapılanmaya mahal verilmemesi, kurumun hiyerarşik metotlarının savcıların iç bağımsızlıklarını temin etmek için başka kurallarla dengelemesi ve idari üstlerinin talimat verme yetkilerinin idari görevler ile sınırlı olması, dosyanın bir savcıdan alınması için (savcının değiştirilmesi) nesnel somut hukuki ölçütlerin getirilmesi savcılara verilen talimatların yazılı olması gerektiği gibi birçok prensibe vurgu yapıldıktan sonra savcıların bağımsızlığını görevlerini yerine getirmeleri açısından vazgeçilmez bir unsur olduğu, bu unsurunun hukuk devleti ve toplumdaki savcılığın rolünü sağlamlaştıracağı hatta bunun yargı sisteminin adil ve etkin bir şekilde çalışmasının ve yargı bağımsızlığının tüm unsurlarını yerine getirip gerçekleştirilmesinin de bir garantisi olacağı belirtilmiştir.”

“Kendisine tevzi edilen soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcı vekilleri ile Cumhuriyet Savcılarının usul hükümleri uyarınca gizli olarak yürütmeleri gereken soruşturma ve aşamaları hakkında Cumhuriyet Başsavcısına bilgi vermeleri gerektiği yönünde açık ve emredici bir yasal düzenleme bulunmadığı, her ne kadar Başsavcılığın çalışma talimatında bilgi verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de bunun Cumhuriyet Başsavcı vekilleri için değil Cumhuriyet Savcıları yönünden getirildiği ve bunun da bir yasal dayanağının bulunmadığı, Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülen ceza muhakemesi işlemleri sebebiyle açılacak olan tazminat taleplerinin muhatabının, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları olduğu düşünüldüğünde, Cumhuriyet Savcılarının, Hiçbir soruşturma işleminde imzası bulunmayan ve bu konuda sorumluluk aldığı da ispatlanamayacak olan Cumhuriyet Başsavcısına soruşturma ile ilgili bilgi verme yükümlülüğü altına sokmanın kanunun amacına aykırı olacağı anlaşılmıştır”

HSYK 3. Dairesi, Kurul Müfettişi Vedat Ali Tektaş’ın Zekeriya Öz’ün mal varlığına ilişkin yaptığı araştırmaları hazırladığı rapora yansıtmasını ve bu konuda soruşturma izni verilmesini istemesini de “oy çokluğu” ile reddederken, yapılan araştırma da “yok hükmünde” kabul edildi. Savcı Öz ile ilgili “rüşvet ve mal varlığı” iddialarının bulunmadığı, Kurul'un da müfettişe bu konuda inceleme izni vermediği hatırlatıldı.

HSYK 3. Dairesi söz konusu ret gerekçesini şöyle açıkladı:

 “Genel kurulumuzun 13.01.2012 tarihli ve 20124 sayılı kararıyla açıklığa kavuşturduğu, buna göre, verilen “olur” üzerine müfettişlerce yapılan araştırma, inceleme veya soruşturmalar sırasında “olur” üzerine müfettişlerce yapılan araştırma, inceleme veya soruşturmalar sırasında “olur” yazısında bulunan kişiden farklı bir kişi hakkında re’sen ya da ihbar veya şikayet almak suretiyle öğrendikleri hususlara ilişkin olarak durumun Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 3.Dairesine iletilmek üzere genel sekreterliğe bildirilmesi ve 3.Daireden karar alınması; aynı kişiye ilişkin olarak “olur” yazısındaki konudan farklı bir konu soruşturulacak ise, Yönetmeliğin 37.’nci maddesinde belirtildiği üzere, yeniden konunun 3.Daireye iletilmesi için genel sekreterliğe bildirilmesinin karara bağlanması, İstanbul eski Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz hakkında “olur” yazılarında “rüşvet veya mal varlığı” ile ilgili herhangi bir iddia bulunmadığı halde , “olur” yazısında bulunan farklı konularda inceleme yapılmış olması ve bu incelemenin yukarıda anılan tüm yasal düzenlemelerdeki usul ve esaslara açıkça aykırılık teşkil etmesi nedeniyle , yapılan incelemenin “yok hükmünde” sayılmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.”