HÜDA PAR'dan HDP'ye 'eşcinsel' tehdidi

HÜDA PAR'dan HDP'ye 'eşcinsel' tehdidi

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, eşcinsellere dair nefret söylemi içeren ifadeler eşliğinde, LGBT bireylerin de temsil edildiği HDP’ye yönelik olarak “Ruhi hastalık ve bir sapıklık olan eğilimleri veya hastalıkları 'özgürlük' adı altında Kürtlere pazarlamaya çalışırlarsa bunun bedelini öderler ve ödeyecekler” dedi. 

Güneydoğu'da Hizbullah hareketinin partisi olarak bilinen HÜDA PAR'ın Genel Başkanı Yapıcıoğlu, HaberTürk’te Didem Yılmaz’ın sorularını yanıtlarken, 27 Ekim'de 1. Olağanüstü Kongresi yapılan ve LGBT bireylerin üç isimle temsil edildiği HDP için tartışılacak ifadeler kullandı. 

 

'Sapıklığı Kürtlere pazarlarlarsa bedelini öderler' 

 

"Sapık grupları özgürlük adı altında lanse etmeye çalışan HDP'nin Kürtler arasında ciddi bir varlık gösteremeyeceğini" öne süren Genel Başkan Yapıcıoğlu, "Kürtler hem dinine, hem de gelenek ve göreneklerine bağlı bir halktır. HDP'nin bileşenlerine bakıldığı zaman açılımını yapmaya gerek görmeden 'LGBT ve başörtüsünü yanyana getirme veya marjinal sol gruplarla bunları biraraya getirmeye çalışıyor. Sanki Kürtlerin bütün sorunları bitti de. Ruhi hastalık ve bir sapıklık olan eğilimleri veya hastalıkları 'özgürlük' adı altında Kürtler'e pazarlamaya çalışırlarsa bunun bedelini öderler ve ödeyecekler" dedi. 

 

'Markisist ideoloji Kürtleri tek başına temsil edemez' 

 

Çözüm süreci ile ilgili çözüm önerilerini, taleplerini, eksik ve yanlış buldukları yönleri yazılı olarak bir rapor şeklinde Başbakan'a sunacaklarını açıklayan Yapıcıoğlu, bu eleştirilerini, "Akan kanın durması, ölümlerin durdurulması, şiddetin önünün her hâlükârda kesilmesi gerekiyordu. Bu noktada çözüm sürecini destekliyoruz. Ancak çözüm sürecinde hatalar ve eksiklikler var. Örneğin ilk başta usul yönünden hatalar yapıldı. Kürt sorunun birçok nedeni var. Bunun bir nedeni şiddet ve çatışma boyutu. Şiddetin durdurulması için muhatap elbette şiddeti bir yöntem olarak kullanan kesimdir. Yaşanan şiddet noktasında PKK ile görüşülmesi normaldir ama Kürt sorununun tek ayağı olarak PKK ile görüşülmesini yanlış buluyoruz. Eğer Kürtlerin bir sorunu var deniliyorsa muhatap bütün Kürtlerdir. Bu noktada Kürtlerin tüm temsilcilerinin sürece dahil edilmesi gerekir.

Türkiye'de yaşayan kavimler arasında dinine en bağlı, dininin gereklerini yaşamaya çalışan kavimlerden bir tanesi de Kürtlerdir. Bu tartışılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla böyle bir halkın değerlerine tamamen yabancı, Marksist bir ideolojiyle, Stalinist uygulamalarla, totaliter bir baskıcı sistem kurmaya çalışan bir partinin, bir örgütün Kürtlerin tek başına temsilcisi olması mümkün değildir. Çözüm sürecinde bir yöntem hatası daha var. Bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmüyor. Kısa bir süre önce silahlı güçlerin yüzde 10'u mu, 20'si mi çekildi. Çekildi mi, çekilmeyecek mi? PKK tarafından veya devlet tarafından çeşitli açıklamalar yapılıyor. Bu konuların kamuoyu tarafından sağlıklı bir şekilde bilinmesi gerekir. Gizli kapaklı, kapalı kapılar ardında konuların konuşulması ve bunun halktan saklanmasını doğru bulmuyoruz. Bize göre, bu noktalarda eksiklikler olduğu gibi içerik açısından da zayıftır. Sürecin bu kadar uzatılması da süreci içinden çıkılmaz bir hale getirebilir. Bunun için hükümet elini çabuk tutmalıdır. Gasp edilmiş bütün haklar bir an önce iade edilmelidir" sözleriyle dile getirdi.

 

'Birçok kişiyi şaşırtacağız' 

 

Karadeniz bölgesindeki örgütlenmeleri zayıf da olsa, Türkiye'nin tüm bölgelerinde örgütlenmiş olduklarını anlatan Yapıcıoğlu, "48 ilde ve bu illere bağlı 243 ilçe ve 145 beldede teşkilat kurduk. Biz İslam'ı referans alan bir partiyiz. Bütün Kürtlerin sesi olmaya çalışıyoruz. Hatta sadece Kürtlerin değil, hakları gasp edilmiş, haksızlığa uğramış Müslim veya gayrimüslim hiç fark etmez, hepsinin sesi, hepsinin savunucusu ve hepsinin hamisi olmaya çalışacağız. Partilerle ittifak noktasında prensip olarak aldığımız karar noktasında biz herhangi bir partiye ittifak teklifi götürmeyeceğiz. Öyle bir niyetimiz yok. Ama herhangi bir partiden ittifak teklifi gelirse, bu teklifin ne getirip neyi götürdüğüne bakarız. Yani bizim için ne getirip götürdüğünden ziyade milletimiz için halkımız için ne getirir, ne götürür hesabını yapacağız. Biz daha önce bir seçim yaşamadığımız için oylar eksildi mi, arttı mı gibi bir hesap yapmak mümkün olmayacaktır ama çok kişinin beklediğinin epey üzerinde bir oy alacağımızı ve birçok kişiyi şaşırtacağımızı söyleyebilirim" dedi.