Hukukçular, Bugün yazarı Gültekin Avcı'nın tutuklanmasını nasıl yorumladı?

Hukukçular, Bugün yazarı Gültekin Avcı'nın tutuklanmasını nasıl yorumladı?

Hukukçular, Bugün gazetesi yazarı, eski savcı Gültekin Avcı'nın tutuklanmasını yorumladı. Eski Yargıtay Başkanı Prof. Sami Selçuk, Gültekin Avcı'nın avukatlarının açıkladığı "tutuklamayı veren hâkimin Avcı ile davalı olduğu" bilgisine dikkat çekerek, “Bu hiç olağan bir durum değildir. Kararı veren kişiyle daha önceden Gültekin Avcı'nın bir uyuşmazlığı varmış. Aralarında davalı-davacı bir ilişkisi varsa, bu ret sebebidir. Bu davaya bakmaması lazım. Doğrusu budur" dedi.

 

Türkiye Barolar Birliği eski Başkanı Vedat Ahsen Coşar, "Hukuka da etiğe de uymayan üzücü şeyler bunlar" diyerek tutuklama kararına tepki gösterdi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de "Devletlerinde insanların tutuklanması veya alıkonulması için isnat edilen suç kapsamında delillerin olması gerekir" görüşünü dile getirdi.

 

'Etiğe de hukuka da aykırı'

 

Türkiye Barolar Birliği eski Başkanı Vedat Ahsen Coşar: Bugünlerde demokratik ve hukuk devletinde yaşanmaması gereken şeyleri yaşıyoruz. Gültekin Avcı’nın gözaltına alınmasından geçen süre zarfında yaşanan şeyler çok üzücü. Kendisi meslektaşım ve aynı zamanda yazar. Muhalif bir duruşu var ama demokrasilerde normal olan bir durum. Sanığın ve şüphelinin hukukta hakları vardır. Polisinden savcısına hâkimine kadar herkesin saygı göstermesi gerekir. En başta Avcı ile arasında husumet bulunan hakimin çekilmesi gerekir. Hukuka da etiğe de uymayan üzücü şeyler bunlar.

 

'Delil olmadan suçlanamaz'

 

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk: Türkiye’de herkes potansiyel suçlu durumundadır. Herkes bir sabah kalktığında böyle bir durumla karşılaşabilir. Ancak demokratik ve hukuk devletlerinde insanların tutuklanması veya alıkonulması için isnat edilen suç kapsamında delillerin olması gerekir. Yoksa insanları kolaylıklagözaltına alıp suçlu haline getirebilirsiniz. Gültekin Avcı hakkındaki suçlama da bunun bir örneğidir.

 

'Gönül rızası olsa bile...'

 

Son dönemlerde insanlar cebir ve şiddet kullanmak suretiyle hükümeti düşürmekle suçlanıyor. Ancak anlaşılan o ki Türkiye’de basına yönelik baskı var. Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre tutuklanması için mahkemeye sevk edilen kişi ile hâkim arasında husumet olması ret veya çekilme sebebidir. CMK’nın 24. Maddesi'nde açıkça ifade edilmektedir. CMK’nın 148. Maddesi de ifade alma sırasında cebir, şiddet, yorma gibi eylemleri yasaklamıştır. Bu durumlarda gönül rızasıyla olsa dahi verilen ifade kabul edilmemiştir.

 

'Basın özgürlüğüne saldırı'

 

Devlet Güvenlik Mahkemesi eski Savcısı Mete Göktürk: Tutuklamaya sevk edilen kişi ile hâkim arasında doğrudan husumet varsa ret sebebidir. Ancak bu durum doğrudan basın özgürlüğüne yapılmış açık bir saldırıdır. Basın yoluyla terör örgütüne üye olunmaz. Hoşlarına gitmeyen bir şey olunca böyle durumlarla karşılaşıyoruz. Tamamen siyasi saiklerle yapılmış bir saldırıdır.

 

'Olağan dışı bir durum'

 

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk: Buna benzer olayların sık sık yaşanması, toplumu tedirgin ediyor. Bu hiç olağan bir durum değildir. Kararı veren kişiyle daha önceden Gültekin Avcı'nın bir uyuşmazlığı varmış. Aralarında davalı-davacı bir ilişkisi varsa, bu ret sebebidir. Bu davaya bakmaması lazım. Doğrusu budur. Aralarında husumet varsa davadan çekilmesi lazım. Bu,yargıçlık yapmasına engel.