Cumhuriyet gazetesinin 14 yönetici ve çalışanı hakkında açılan davada verilen makûmiyet kararlarının temyiz için ceza miktarları nedeniyle ayrı İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay'a gitmesi hukukçular tarafından tartışılıyor. “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlamasıyla yargılanan Cumhuriyetçiler'den 5 yılın üzerinde hapis cezası alanlar temyize giderken, 5 yılın altındaki ceza alanlar ise cezaevinde. Bu durumun vicdanen yanlış olduğunu belirten hukukçular, hukuktaki yanlışın bir günde düzeltilebileceğini söylüyor. Yargıtay'a temyize giden dosyanın kararı çıkmadan, İstinaf'ta kesinleşmiş dosyanın infazı bekletilmesi önerisinde bulunan hukukçular, "Bence her dosya İstinaf'tan sonra Yargıtay'a da götürülebilmeli" dedi.
Cumhuriyet gazetesi davasında aynı davada aynı suç iddiası ile yargılananlara ise 5 yıldan fazla ceza verildi. Bu sanıkların dosyası Yargıtay'a gitti. Yargıtay Başsavcılığı 16 Temmuz günü kararın bozulmasını ve beraat istedi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise öncelik kararı vererek dosyayı tetkik hakimine gönderdi. Ancak infazın durdurulması talebi karara bağlanmadı. Şimdi 5 yıldan fazla ceza alanlar dışarıda, az ceza alanlar ise cezaevinde bulunuyor.
TIKLAYIN - İstinaf mahkemesi, Cumhuriyet davasında cezaları onadı!
Eski Baro Başkanı Turgut Kazan “İstinaflar kurulurken kanunu yanlış yazdılar. Bu yanlış istenirse bir günde düzeltilir. Ama bağımsız ve tarafsız bir yargı yoksa, kimsenin özellikle de gazetecilerin güvenliği olmaz” dedi.
Sözcü'de yer alan habere göre hukukçular şunları kaydetti:
Erdinç Sağkan (Ankara Barosu Başkanı): Bu düzenlemenin yanlış, hatalı ve hukuka aykırı olduğu, vicdanları yaraladığı ortaya çıktı. Aynı eylem ve kanun maddeleriyle yargılanan kişilerden bazıları, temyizdeki süre sınırları nedeniyle cezaevindeyken, daha yüksek ceza alanların ki Yargıtay'da ve cezaları kesinleşmediği için serbest. Bu sorun basit bir değişiklikle çözülebilir. Örneğin Yargıtay'a temyize giden dosyanın kararı çıkmadan, İstinaf'ta kesinleşmiş dosyanın infazı bekletilir. Bence her dosya İstinaf'tan sonra Yargıtay'a da götürülebilmeli.
Hikmet Sami Türk (Adalet eski Bakanı): Suçun ağırlığına göre ceza dosyalarının bazıları İstinaf, bazıları da Yargıtay'a gidiyor. Bu mahkemeler, Yargıtay'ın iş yükünü azaltmak için kuruldu. Ama çelişkiler de doğdu. Çözüm, toplu davalarda sanıklardan biri dahi 5 yılın üzerinde ceza alsa, tüm dosyayı Yargıtay'a göndermektir.
Muharrem Erkek (CHP Genel Başkan Yardımcısı): İsnat edilen suç, uygulanan kanun aynı ama ağır ceza alan Yargıtay'a gidiyor, az ceza alan İstinaf onayı ile cezaevinde yatıyor. Bu büyük bir eşitsizlik. Yargıtay bozar ve beraat karar verilirse cezaevinde yatanlar ne olacak? FETÖ üyesinin kardeşi bakan ve büyükelçi oluyor ama gazeteciler cezaevinde. SÖZCÜ davasında da temelsiz suçlamalar olması adalet adına üzüntü verici.
İsmail Rüştü Cirit (Yargıtay Başkanı): Aynı olayda aldıkları ceza bakımından bir kısım sanıkların İstinaf'ta, bir kısmının ise Yargıtay'da temyiz incelemesine tabi tutuluyor olması, adil yargılanma hakkını zedeler niteliktedir. Yasal değişiklik gerek.
Murat Emir (CHP Ankara Milletvekili): İstinaf Mahkemeleri düzenlemesi tüm uyarılarımıza rağmen Meclis'ten hatalı biçimde geçirildi. Yargıtay atılı suçların temelinin boş olduğunu söylüyor ama daha düşük ceza alanlara Yargıtay yolu kapalı olduğu için cezaevindeler. Hem SÖZCÜ hem de Cumhuriyet davası bir an önce düşürülmeli… 5 yıldan az ceza alanlara Yargıtay yolunun kapalı olması büyük yanlış. Adalet Bakanı da bu yanlışı gördü.