Hukukçulardan AYM'nin makul şüphe kararına tepki

Hukukçulardan AYM'nin makul şüphe kararına tepki

Anayasa Mahkemesi, gözaltı, arama ve el koyma kararlarına gerekçe yapılan ‘makul şüphe' yasasını anayasaya uygun buldu. Karara, siyaset, hukuk ve yargı camiasından tepki geldi.

Daha önce sulh ceza hâkimliklerini anayasaya uygun bulan yüksek mahkemenin, son olarak verdiği ‘makul şüphe' kararına tepki gösteren hukukçular, bu kararın AYM'ye yakışmadığını ifade etti. Uzmanların bu konudaki görüşleri özetle şöyle:

 

YARSAV Başkanı Murat Arslan

 

İktidar, TBMM'deki çoğunluğuna ve yeniden yapılandırdığı yargı organlarına güvenerek kendisine koruma zırhı oluşturup muhalifleri sindirecek yasal düzenlemelerle hukuk sistemini eğip bükmektedir. Son iki yıldaki yasal düzenlemeler hiçbir hukuk devletinde görülemeyecek, ancak kabile devletlerinde yaşanabilecek gelişmelerdir. Eğer bir hukuk devleti niteliği taşıyor olsak ‘makul şüphe' kavramı da yeterli güvenceyi sağlayabilir. Ancak kötü niyetli uygulayıcıların elinde ‘somut delillere dayalı kuvvetli şüphe' kavramı da yeterince ciddi bir tehdit kaynağı olabilir. Nitekim son dönemdeki hem kolluk uygulamaları hem de yargı pratiği epey absürt örnekler barındırmaktadır.

Elazığ Hakimi Dr. İdris Berber:

‘Şüpheden sanık yararlanır' ilkesini kabul ettiğiniz bir ceza hukuku sisteminde ‘makul şüphe'ye yer veremezsiniz. Makul şüphe kavramı; masumiyet karinesinin katilidir. Harf inkılabı için ‘Bir gecede halkın tamamı cahil yapıldı.' diyenler; makul şüpheyle ‘Bir gecede halkın tamamı şüpheli yapıldı.' diyorlar mı?

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk:

Makul şüphe, gerçekten makul bir biçimde uygulansa bir sakıncası olmayabilir. Asıl olan kişinin masumiyetidir, özgürlüğüdür. Bir kimsenin suç işlediği konusunda kuvvetli deliller, kanıtlar olduğu vakit yakalanması ve tutuklanması yoluna gidilebilir. Gerek Anayasa'nın 19. maddesinde öngörülen, gerekse de Ceza Muhakemesi'nde öngörülen budur aslında. Ama yapılan düzenleme kötüye kullanılmaya elverişli. İptal edilmemesi isabetli olmamıştır. Türkiye'de özellikle son yıllarda gördüğümüz Ergenekon, Balyoz davaları sürecindeki tutuklamalar, insanlarda makul şüphe değişikliğini endişe ile karşılamaya sevk ediyor. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin kararı eleştirilebilir.

Yargıçlar Sendikası Üyesi Hakim Nuh Hüseyin Köse:

Anayasa Mahkemesi'nin ret kararının bir önemi yok. Makul şüphenin sınırlarını AİHM çizmiş. Keyfii arama varsa, makul şüphe yoktur.