Hükümet, AP Türkiye Raportörü'nü istemedi, ziyaret iptal oldu

Hükümet, AP Türkiye Raportörü'nü istemedi, ziyaret iptal oldu

Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması için girişim başlatılırken Türkiye raportörü Kati Piri ile ilgili kriz, AP yetkililerinin Ankara’ya yapacağı ziyareti iptal ettirdi.

Hürriyet'ten Güven Özalp'in haberine göre, AB Bakanı Ömer Çelik’in önceki gün Brüksel’e gerçekleştirdiği ziyaretin hemen ardından dün de AP Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok’un Ankara’ya gelerek üst düzey temaslarda bulunması planlanmıştı. Son dönemdeki temasları ve “Müzakereleri donduralım” mesajı Türkiye’de rahatsızlık yaratan Piri’nin AP Başkanı Martin Schulz tarafından heyete dahil edilmesine Ankara çok sert tepki gösterdi. ‘Piri’nin heyette yer alması halinde Brok’un temaslarına izin verileceği, ancak Piri’nin ilgili temaslara katılmasının engelleneceği’ mesajı AP’ye iletildi. Ankara’nın bu tavrından taviz vermemesi üzerine AP kanadı ziyareti iptal etti. Çelik de önceki günkü ziyaretinde Piri’yi sert şekilde eleştirmişti.

 

Hahn sıkıntısı

 

AP’yle ilişkilerde Piri odaklı kriz yaşanırken AB Komisyonu’yla ilişkilerde de Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üye Johannes Hahn merkezli bir sıkıntı söz konusu. Hahn’ın son açıklamalarından birinde “Bu böyle devam edemez Türkiye’yle oturup konuşmalıyız” deyip kendisine yetki verilmesini talep etmesi Ankara açısından bardağı taşıran damla oldu. Türk tarafında Hahn’ın, ‘AB diliyle’ konuşmak yerine kendi ideolojik yaklaşımları ve siyasi tutumuyla hareket ettiği görüşü hâkim.

 

"Türkiye karşıtı karar hamlesi"

 

Avrupa Parlamentosu da ilişkileri daha da germe riski taşıyan bir adım atmaya hazırlanıyor. Genelde Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakmasıyla tanınan siyasi grupların destek verdiği, ‘özgürlük, demokrasi, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ciddi ve sürekli olarak ihlal edildiği’ gerekçesiyle müzakerelerin dondurulmasına ilişkin bir karar AP’nin gündemine getirilme aşamasında. Bu adıma yeşil ışık yakılırsa haftaya yapılacak oylamada kararın kabul edilme olasılığı çok yüksek. Karar bağlayıcı olmayacak. Ancak kabul edilmesi halinde, üye ülkeler üzerinde baskıyı artırıcı bir etki yaratma potansiyeline sahip.