Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile yerel seçim sürecini konuştu. Selvi yazısında, yerel seçimlerde adayların belirlenmesinin ardından, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aralık ayında kabinede revizyona gidebileceğini öne sürdü.
Abdülkadir Selvi’nin “Önce adaylar, sonra kabine” başlığıyla yayımlanan (23 Ekim 2013) yazısı şöyle:
Seçimin ucu gözüktü,
Ankara'da saatler seçime göre ayarlandı.
Adaylık süreci başladı ya, Meclis'te iğne atsan yere düşmüyor.
Dün partilerin grup toplantısı vardı.
Ama milletvekili sayısının en az birkaç katı aday adayları gelmişti. Dosyasını hazırlayan, referansını kapan partilerin kapısını çalıyor.
Başbakan Erdoğan, 'Gidin işinizi seçim bölgenizde halledin' demesine rağmen, işin Ankara'da biteceğine inananlar, kulisleri dolduruyor.
Bu sadece AK parti de böyle mi? Hayır.
Her partide müthiş bir aday trafiği yaşanıyor.
Her seçim için, 'Türkiye'nin kader seçimidir' derler ama bu seçim, yerel seçim olma özelliğini aşmaya başladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile seçim sürecini konuştuk.
'Bu seçimler cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biri' dedi.
Daha biz sormadan kendi sordu cevabı kendi verdi.
Süleyman Soylu'ya göre, yerel seçimler, ' Cumhurbaşkanlığı seçiminden bir önceki durak.'
Yerel seçim takvimi açısından bakınca bunda şaşıracak bir şey yok. Ama Çankaya'dan bakınca durum değişiyor.
Süleyman Soylu bu konu da çok net bir analiz yaptı:
1-Cumhurbaşkanını halkın seçmesi demek, Selçuklu ve Osmanlı'dan bu yana, cumhuriyetin tamamında halkın doğrudan devlet başkanını seçmesi demek olacak.
2-'Başbakan Erdoğan'ın, Çankaya'ya çıkması demek bu mücadelenin 21. Yüz- yıl'la taçlanması demektir'
Soylu'nun bu sözleri bana 14 Mayıs 1950 seçimlerinden sonra Celal Bayar'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan ettiği konuşmasını hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığının ikbal uğruna değil, mücadelenin simgesinin Çankaya'ya taşınması açısından önemli olduğunu anlattıktan sonra, 'Bu hareketin başarılı olabilmesi için liderinin Çankaya'ya çıkması gerekir. Böylece mücadeleyi taçlandırmış olacağız' diyordu Celal Bayar.
AK Parti bunun farkında da muhalefet farkında değil mi?
Gezi olayları üç-beş ağaç için mi çıkarıldı?
Çözüm sürecini bozmak gayretleri sadece teröre duyulan özlemden mi kaynaklanıyor?
Darbelere, muhtıralara, Meclis'in üzerinde uçurulan jetlere, cumhurbaşkanı adaylarının boş mezarlar gösterilerek ölümle tehdit edilmesine kadar uzanan sancılı bir geçmişi var bizde Çankaya'nın.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için boşuna denilmemiş, 'Çankaya savaşları' diye.
2004 ve 2009 yerel seçimlerinde Başbakan Erdoğan'la birlikte seçim kampanyasında yer almış bir kurmay, 'Başbakan bu seçimlere daha sıkı hazırlanıyor. Diğer iki seçimden daha farklı bir şekilde çalışıyor' dedi.
Başbakan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan bunu, 'Bir oy bütün oyunları bozar' başlıklı yazısında çok sistematik bir şekilde ortaya koydu.
AK Parti bu seçimlere, elbette ki daha fazla belediye başkanlığı kazanma amacıyla giriyor. Ama asıl hedef daha çok belediye başkanı kazanmaktan ziyade, 'Bir oy daha fazla' almak.
Çünkü yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir provası olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki kritik kavşak ise, '2015 seçimleri'
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2015'e gidecek süreçte hangi iradenin belirleyici olacağını tayin etmesi açısından yerel seçimlerde alınacak sonuçlar çok önemli.
AK Parti bunun için disiplinli bir çalışma yürütüyor. Başbakan'la yakın çalışan isimlere sordum. 'Seçim stratejisini kafasında netleştirmiş' dediler. Elbette ki isimlerin belirlenmesi için temayül yoklamaları yapılıyor, 3 ayrı kamuoyu araştırma kuruluşu tarafından yürütülen çalışmalar var. Seçimlerle ilgili oluşturulan üst kurulda istişareler yapılacak. Onu kast etmiyorum. Strateji olarak Başbakan, yerel seçim kampanyasını kafasında netleştirmiş.
Zaten Gezi olaylarından bu yana Başbakan adı konulmamış bir yerel seçim kampanyası yürütmüyor mu?
Adayların belirlenmesinin Aralık başına kadar tamamlanması amaçlanıyor. Ondan sonra gürül gürül bir seçim kampanyası yürütülecek.
Peki bakanlar aday olacak mı? Verilen raporlarda, yapılan kamuoyu yoklamalarında bazı bakanların açık ara önde çıktığı söyleniyor. 'Bir oy daha fazla' sloganıyla girilen seçimde, bakanların birkaçı ve milletvekillerinin de aday gösterilmesi bekleniyor.
Bu durumda Aralık ayının başında mini bir kabine değişikliği bekleniyor.
Ama bu değişiklik sadece aday olan isimlerle sınırlı mı olacak, yoksa bazı isimlerin de dahil edildiği mini bir revizyon mu olacak, asıl merak edilen nokta bu.