CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Beşiktaş-Galatasaray maçı sonrasında çıkan olaylar konusunda hükümeti suçlayarak, “Mizansen yaratıp Çarşı Grubu’nu sindirmek istiyorlar. Tek düşünceleri Gezi protestolarının hesabını görmek ve özgürlük-demokrasi aşıklarını susturmak” dedi.
Pazar günü Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan ve bazı seyircilerin sahaya girmesiyle tatil edilen karşılaşmayla ilgili Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer’e konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
*Çarşı’ya karşı mizansen: Bu işin özel olarak tezgahlandığı çok açık. 1453 adı verilen grubun Twitter’da nasıl örgütlendiğini, stada özel olarak getirildiğini görüyoruz. Çarşı grubunu sindirmek istiyorlar. Aslında toplumda özgürlük ve demokrasi isteyen tüm grupları sindirmek istiyorlar. Mizansen hazırlanıyor. Sonra da ona uygun olarak olayların üzerine gidiliyor.
*Gezi’ye tepki baskısı: Bu konuyu Gezi olaylarına tepki olarak kullanacakları çok açık. Her türlü baskıyı uygulayacaklar çünkü demokrasiye inanan bir iktidar yok. Çatışmadan beslenen, dışlayıcı bir iktidar var. Herkesi bunun bilincinde olarak, sağduyulu olmaya çağırıyorum. Tabi susmasınlar, susmayalım. Ama iktidarın bu oyununu görerek provokasyonlara da gelmeyelim.
*İktidar slogandan korkuyorsa: AKP sporu siyasallaştırıyor. Çatışma kültürünü sporda da başlattılar. Eğer yaygınlaşırsa bunun topluma maliyeti çok ağır olur. 4 savcının böyle bir şey için görevlendirilmesi başlı başına bir sorun. Bir hükümet eğer demokrat bir iktidarsa sloganlardan korkmaz. Özgürlük söylemlerinden korkmaz. Korkuyorsa baskıcı, radikal bir iktidar olma yolunda ilerliyor demektir.
*Halkayı genişletiyorlar: Toplumun tüm nefes alma kanallarını tıkıyorlar. Önce medyayla başladılar. Şimdi halkayı genişletiyorlar. Gittikçe otoriterleşen bir iktidar var karşımızda. Kendisini eleştiren herkesi acımasızca eleşitiren bir iktidar. Devletin tüm güçlerini kendini eleştirenlere karşı yönlendiriyor, bir baskı unsuru olarak kullanıyor.
*Derbi için de CHP’yi suçlarsa şaşırmam: Başbakan’da ‘CHP hastalığı’ var. Bütün beceriksizliklerini CHP’ye fatura etmek istiyor. Gezi olaylarında önce ‘faiz lobisi’, sonra ‘Birleşmiş Milletler’ dedi. Bir ara İslam Konferansı Örgütü’ne çattı. Sonra hepsinden vazgeçti ve ‘CHP’ demeye başladı. Bize yönelik suçlamalarını anlamakta zorluk çekiyorum. Hele hele bizi terörle ilişkilendirmek en büyük densizliktir. Tamamen içinde bulunduğu ruh halini açığa çıkaran sözler bunlar. Yarın çıkıp Beşiktaş olayları için de CHP’yi suçlarsa hiç şaşmam”
*Fatura müezzine çıkıyor: ‘Camide içki içildi’ yalanını söyleyen bir başbakan her türlü yalana başvurabilir. Bu iktidar döneminde fatura hep doğruyu söyleyenlere çıktı. Örneğin Dolmabahçe’deki caminin imamı ve müezzini. Yalan söylemedikleri için sürüldüler. Yalan söyleyeseler belki de terfi edeceklerdi.