Hükümetin 2008, 2009 ve 2010 yılı programlarına bakıldığında enerjide sadece "bir arpa boyu yol alındığı" gözleniyor. 2008 ve 2009 yılı programlarında yer alan birçok politika ve tedbir önceliği henüz gerçekleştirilemediği için 2010 yılı programında "aynen" devretti. Son 3 programın enerji bölümlerinin birbiri ile kıyaslanmasıyla bu zaman içerisinde ulaşılan hedeflerin nükleer santral için ihale sürecinin başlatılması ve dağıtım özelleştirmelerine başlanmış olduğu görüldü. Bu sene dikkat çeken yeni bir politika önceliği ise yıllardır tartışılan doğalgaz ithalatına serbesti getirecek mevzuat değişikliğinin gündeme alınmış olması. Programa göre hükümetin nükleer ihale sürecini 2009 yılı içinde tamamlama hedefi tutmayınca, 2010 yılına sarktı. 2010 programında; 2009 programındaki gibi aynı politika önceliği yer alarak, gelecek senenin eylül ayına kadar tamamlanacağı öngörüldü. 2009 yılında yapılması gereken Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) yeniden yapılandırılarak düzenleme ayağının oluşturulması da gerçekleşmediği için, bu politika da aynen 2010 yılına aktarılmış oldu. Arz güvenliği, elektrik dağıtım ve üretim özelleştirmelerine yönelik politika öncelikleri de 2009 ve 2010 programlarında aynı şekilde yer alıyor. Geçen senelerde olup da 2010 yılı programında yer almayan bir politika önceliği ise ihalesi 2 kez yapılıp da başarılı olunamayan Afşin-Elbistan C ve D projeleri. Hilmi Güler döneminde şekillenen 5 milyar dolarlık yatırım için ihalelerde başarılı olunamayınca, ekonomik kriz etkisiyle yatırımcı bulma sıkıntısının da etkisiyle şimdilik bu politika rafa kalkmış gözüküyor. Ulusal Petrol Stok Ajansı yeniden sahnede Elektrik sektöründe 2006 yılında tamamlanması gerekirken hâlâ çalışmaları devam eden Avrupa elektrik iletim sistemine (UCTE) uyum çalışmaları da bu sene programda yer almadı. Türkiye bu uyumu gerçekleştirmeden Avrupa ülkeleri ile ticarete başlayamayacak ve elektrik boyutunda dışa açılamayacak. 2008 yılı programında yer alıp da bugüne kadar gerçekleştirilemeyen Ulusal Petrol Stok Ajansı'nın kurulması da 2010 yılı programında da yer aldı. Petrol Piyasası Kanunu'nda yer almasına yani mevzuatta bulunmasına rağmen, bugüne kadar kurulamayan ajansın gelecek yılın mart ayının sonuna kadar kurulması hedefleniyor. Petrol piyasasında sürekliliğin sağlanması ve kriz durumlarında risklerin önlenmesi amacıyla olağanüstü durum petrol stokları oluşturulması gerekiyor. Petrol piyasasında halihazırda bu kurala uyulurken bu stokları yönetecek ajansın kurulumuna yönelik yeni bir yasal düzenleme gerekiyor.