Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bedelli askerlikle ilgili bir teklifin olmadığını belirterek " Bedelli askerlik gündemimizde yok, " dedi.
CHP'nin "kontrollü darbe" söylemini eleştiren Kurtulmuş "Kontrollü darbe teşebbüsü lafını söylemek, 15 Temmuz darbecilerine verilen en büyük destektir.Ümit ediyoruz ki bu davalar sulandırılmadan sonuna kadar gidilir. Siyasi ayağı da varsa ortaya konarak milletimizin önüne gidilir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Katar ile körfez ülkeleri arasındaki krizin en kısa süre içinde çözülmesini umduklarını da ifade etti.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Kurtulmuş'un açıklamaları şöyle:
"Şimdi tabii ben henüz muhalefet şerhlerini okumadım. Bir kere kontrollü darbe teşebbüsü lafını söylemek, 15 Temmuz darbecilerine verilen en büyük destektir. El insaf, ortada şehitlerin bulunduğu, binlerce insanın tanklarla tehdit edildiği bir darbe teşebbüsüne "kontrollü darbe" demek akla ziyan bir iştir. Türkiye'nin darbeler tarihinde karşılaşmış olduğunu en hain teşebbüstür bu. Yıllar süren bir hazırlığın sonunda ortaya konmuştur.
Şu tarafı tartışabiliriz, FETÖ ile daha iyi mücadele nasıl verilir. Kimin samimi iki cümlesi varsa onu dinlemeye hazırız. Ama kalkıp "kontrollü darbe" demek milletimize karşı yapılmış bir haksızlıktır. Bu darbenin çok farklı ayakları olduğu açıktır. Bunların hepsinin üzerine gidiliyor, ortaya çıkması için çabalanıyor. Ümit ediyoruz ki bu davalar sulandırılmadan sonuna kadar gidilir. Siyasi ayağı da varsa ortaya konarak milletimizin önüne gidilir.
Şimdi şunu ifade etmek isterim, biz bölgeyle ilgili görüşlerimizi çok net bir şekilde ifade ediyoruz. Birine bir şey konuşurken başka tarafta tam tersini söylemiyoruz. Sözlerimiz aynıdır, biz Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız. Bölgesel yönetim, evet birtakım haklara sahiptir. Bizim çok yakın bir diyalog içinde çalıştığımızı da dünya biliyor.
Ama bunların yanında bizim temel tezimiz Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanması. Böyle bir referandum, bölgede karışıklıkların daha fazla artmasından başka bir şeye yaramayacağını biliyoruz. O nedenle bu kararı bir kez daha gözden geçirmelerinin daha doğru bir yol olduğunu düşünüyoruz. Mevcut sorunlara daha fazla sorun ilave etmemek gerekiyor. Karşılıklı anlayışla herkesin siyasi çözüm etrafında buluşması gerekiyor.
AİHM'in verdiği karar, şu aşamada doğru bir karardır. Hatırlayacaksınız bu komisyonun kurulmasını kamuoyu ile paylaşırken bir ara kademe olarak tasarlanmış bir komisyondur. Gelinen noktada komisyon üyeleri belirlendi. Nerede çalışacağı belirlendi. Bu komisyon şimdi dosya dosya karar verecek. Bu araştırmaları sürdürecek personel alımıyla ilgili süreç de sürdürülüyor. Zannediyorum Temmuz ayı itibariyle dosya incelemelerine başlayacaklar. Mağdur olduğu iddiasında bulunan herkesin artık başvuracağı bir merkez var.
Şimdi Katar meselesi, değerli arkadaşlar. Bölgede bu kadar çok sorun varken ve özellikle bölgede bir mezhep çatışmasının körüklenmeye başlandığı görülürken, Körfez ülkeleri gibi kültürel olarak benzer ülkelerin gerçekten samimiyet ile gayret göstermeleri gerekir.
Krizin ilk çıktığı anda yüksek perdeden sözler söylemek kolaydır. Onun için Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, ilk andan itibaren bir mekik diplomasisi yaptık. Hükümetimiz, Dışişleri Bakanlığımız, bütün gücümüzle üzerimize düşen gayreti yerine getiriyoruz.
Bütün ülkelere de aynısını tavsiye ediyoruz. Ümit ediyoruz ki, sayın Cumhurbaşkanımız Ramazan ayı içerisinde dedi, en kısa sürede bu sorun geride bırakılmış olur.
Görüşmeler olumlu bir seyirde ancak daha imzalanma noktasına gelinmedi. Teslimatı, imzaların atılmasının ardından söyleyebiliriz. Tek söyleyebileceğim görüşmelerin olumlu seyrettiği."