İstanbul Beşiktaş'ta gerçekleşen iki bombalı saldırının ardından Bakanlar Kurulu, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş açıklamalarda bulundu. Beşiktaş'taki terör saldırısı ile ilgili olarak Batı'ya çağrıda bulunan Kurtulmuş, "Kim dost kim düşman görmek isteriz" ifadelerini kullandı. Avrupa'nın PKK konusunda tutumunu "Şu anda bile hala PKK’nın açıkça birçok ülkede faaliyette bulunduğu herkesin malumudur" sözleriyle eleştiren Kurtulmuş, "Çarşamba pazarından almıyorlar. Sadece PKK için söylemiyorum, bu terör örgütlerinin arkasındaki lojistik, istihbari, askeri, silah desteği verilmesin hiçbir örgüt 1-2 haftadan fazla dayanamaz" dedi.
Kurtulmuş, Diyarbakır'da düşen F-16 uçağının teknik arıza nedeniyle düştüğü ihtimali üzerinde durulduğunu, uçapın pilotunun sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti.
Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Tabiri caizse terör örgütleriyle savaşıyoruz. Karşımızda olanlar sadece terör örgütlerinden ibaret değildir. Cumartesi akşamı orada bombayı patlatanlar bir terör örgütünün içerisindeki elemanlar ama bütününe baktığınız zaman bunun vekalet savaşlarında kullanılan bir maşanın yaptığı aşikardır. Türkiye’nin ortak bir duruş sergilemesi her şeyden önemlidir. Bu duruşu sergileyen milletimizin çok büyük bir kısmına teşekkür etmek istiyorum.
Biz milli duruşumuzu sergilemeyi sürdürdüğümüz sürece asla yılgınlık siyasetine teslim olmayacağız. Asla teröre alışmayacağız, bunu herkesin bilmesini ifade etmek isterim. Hesap soracağız. Arkalarında kimler varsa hesap soracağız. Eninde sonunda bu mücadeleyi milletimiz kazanacaktır ve terör örgütlerinin tamamını etkisiz hale getirecek, bu maşaları kullanılamaz hale getireceğiz".
Biz terör saldırılarından sonra kim dost kim düşman görmek isteriz. Şunu söyleyebiliriz, terör saldırısından sonra çeşitli ülkelerden gelen destek mesajlarını olumlu buluyoruz. Bazı devletlerin hükümetleri başkanları bizzat arayarak paylaştılar üzüntülerini. Birçok ülkeden de bakan düzeyinde taziyeler geldi. AP’nin içinde bile bir miktar eleştirel yaklaşımla Türkiye’nin yanında olmamız gerekiyor şeklinde destekler ifade edildi. Yeterli bulmadığımızın altını çiziyoruz.
Dostlarımızın samimiyetle teröre karşı mücadelede Türkiye ile açık ortak bir paydaşlığı sürdürmeleri gerek. AB’de çok sayıda ülkeden taziye açıklamaları yapılmış. Bu doğru ama şu anda bile hala PKK’nın açıkça birçok ülkede faaliyette bulunduğu herkesin malumudur. Zorla para toplamalardan tutunuz, PKK’ya karşı olan vatandaşlarımıza karşı her türlü eylemi yapmaktalar. PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerini kısıtlayacak bir yaklaşımı görmek istiyoruz.
Bu ülkelerden bir adım daha atarak PKK’nın Avrupa uzantılarının da legal faaliyet gösteriyorlar diye görmezden gelinmemelerini istiyoruz.
PYD ve YPG’nin birer terör örgütü olduğunu ifade ederken Suriye ve Irak’ta DAEŞ’e karşı mücadele eden koalisyonun bir parçası olduğu göstermiştir ki PKK-PYD-YPG arasında hiçbir fark yoktur. Belki oralarda verilen silahların ciddi bir şekilde PKK’nın eline geçmesi herkesin malumudur. Artık yeter, dostlarımızın teröre karşı sadece söz olarak değil, böylesine hain terör saldırıları sonrasında kınama sözleri için teşekkür ederiz ama yeterli bulmayız, uygulamada yanımızda olmalarını görmek isteriz.
Bu akşam saatleri itibarıyla 19.31’de Mardin yolundan Diyarbakır’a doğru yaklaşırken bir F-16 uçağımız düşmüştür. Uçağımız düşmeden evvel pilotumuz sağ salim kurtulmuştur. Konu bütün detaylarıyla incelenmektedir. Bir eğitim uçuşuydu. Mühimmat yoktu üstünde, eğitim uçuşu sonrasında tamamlamak üzereyken uçağın düşmesi hadisesi vuku buldu. İlk değerlendirmelerde ortaya konan teknik arıza şeklinde. Detaylı şekilde araştırma yapılacak.
Olay üzerinden çok kısa bir zaman geçti. Son derece ciddi bir konu. Bu sorduğunuz her şıkkın her birisi başka bir istikamete doğru hareket etmemiz gerekir. Soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. İlk bilgilerin teknik arızdan kaynaklanan bir kaza olduğu yönündedir. Teyide muhtaç bilgilerdir.
Bu tür terör olayları hepimizin moralini bozuyor. Güçlü Türkiye yolunda yürüme konusundaki şevkimizi de artıyor. Bugün şehit cenazelerine katıldık, on binler yüz binler iştirak etti. Şehitlerimizin hepsini milli yas içerisinde defnedeceğiz.
En temel görevimiz milli bütünlüğü sağlamaktır. Bu terörden sonra bizim bilincimizi artıran önemli bir milli duygudur.
Bugün sokaklarda salonlarda teröre karşı ortak duruşunu ifade eden STK’lara, spor kulüplerine, iş dünyadaki mensuplara ayrıca bu anlamda bir araya gelerek Türkiye’nin birlik ve beraberliğini ifade eden siyasilere teşekkür ediyoruz.
Hükümetimiz bugünkü toplantısında sigorta sektöründeki gelişmeleri değerlendirilmiş, primlerin düşürülmesine yönelik çalışma müzakere yapılmıştır. Mehmet Şimşek Bakanlar Kurulumuzu bilgilendirmiştir.
Bir diğer önemli konumuz da Merkez Bankası faaliyetleri konusunda sunumdur. MB kurulumuza sunum yapmıştır.
Olaydan sonra olay yerine gittiğimizde hem derin hem geniş bir çukur açılmış. Her türlü teknik çalışma yapılıyor, en ufak bir detay atlanmadan çalışma yapılıyor. Bu mühimmat sıradan olmadığıyla karşı karşıyayız. Şudur diye net bir açıklama yapacak durumunda değiliz, araştırma nihayete erdiğinde açıklama yapılacak. Terör örgütlerinin kullandığı hiçbir malzeme süper marketlerde satılmıyor. İster bomba düzenekleri olsun, ister silahlar olsun. Bu silahlar birileri tarafından ellerine veriliyor. Çarşamba pazarından almıyorlar. Sadece PKK için söylemiyorum, bu terör örgütlerinin arkasındaki lojistik, istihbari, askeri, silah desteği verilmesin hiçbir örgüt 1-2 haftadan fazla dayanamaz. Cumartesi yaşadığımız patlamanın arkasındaki mühimmat da herhangi bir şekilde tesadüfen elde edilen bir malzeme değildir.
Türkiye, geçtiğimiz hafta Diyanet başkanlığında ona yakın STK’nın katılımıyla Halep’e yardım düzenliyor. “Halep ölmesin” kampanyası. Halep’in insanlık trajedisi yaşadığı herkesin malumu. Bebeklerin ihtiyaçları karşılanamıyor. Hiçbir hastane faaliyet göstermiyor, doktor yok denecek kadar. Uluslararası camia Halep’te insanlığın kurtarılması konusunda üzerine düşeni yerine getirmiyor. Türkiye olarak insani yardım ulaştırılmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Gönlümüz arzu eder ki ateşkes sağlansın şu an. Ateşkes çok taraflı bir siyasi süreci gerektirdiği için. Rusya’nın bu konuda olumlu yaklaşımları söz konusudur. Ateşkesin sağlanmasında geç kalınıyorsa Türkiye’nin teklifi herkes kendi bayraklarıyla gelsin, uluslararası konvoy düzenleyelim ve bir an evvel ihtiyaç sahibi yüz binlerce insana ulaştıralım. Böylesine bir insani yardıma hazır olduğumuzu söylüyoruz.
Dövizin ateşi düşürecek mekanizmaları Merkez Bankası alır. Türkiye’nin çok önemli bir gelişme yaşadığını görüyoruz. Hem bireysel olarak hem kamu kuruluşlarının TL’ye dönme eğilimi kısmen hafifleten bir süreç olmuştur. Başka ülkelerle yapılan bu alışverişlerde de dövizin bu kadar hareketli olması, TL üzerindeki baskının kalkacağını ümit ediyoruz. MB bunu takip ediyor. TL üzerindeki baskı, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarından kaynaklanan bir sonuç olmadığı için inşallah çok kısa süre içerisinde normale döneceğini ümit ediyoruz.
Bu kadar zor bir süreçten geçiyoruz. Bunun Türkiye’ye etkileri var. PKK PYD ve başkalarına karşı verilen topyekûn bir savaş var. Milletimizin gayretiyle önlenmiş olan FETÖ’nün darbe girişimi var. Bunlar Türkiye’yi ilgilendiren siyasi gelişmeler. Dünya ekonomisinde sorunlar var ve bizim ekonomik olarak irtibatta olduğumuz ülkelerde önemli sorunlar var. Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için ortalama yüzde 5 ve üzeri büyümesi gerekir. Ama bu kadar ağır bir tablonun altında Türkiye’nin olduğunu görmemiz gerekiyor.
El Bab’ta son noktaya gelinmiştir. Şehir çevrelenmiştir, bitirici operasyonun yapılması planlanmaktadır.