Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, HDP’lilere yapılan gece operasyonu ve devamında gelen eş başkanlar dahil 10 milletvekilinin tutuklanmasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada “Faysal Sarıyıldız, Avrupa'da resmi toplantılarda ağırlanıyor. Orada verilen birtakım fotoğraflarla 'Türkiye'de 'meşru seçilmiş siyasiler'e haksızlık yapıldığı' imajı yapılmaya çalışılıyor. Anayasa değişikliği gereği AK Parti'den de CHP, MHP'den de milletvekillerinin dosyası açıldı. Bu anayasa değişikliğini TBMM yaptı. Neden HDP'den çağrılanlar ifade vermeye gitmiyorlar?” dedi.
Kurtulmuş, "Türkiye'de insan hakları ihlalleri olduğu, ekonominin Türkiye'de kötüye gittiği, FETÖ mağdurlarının oluştuğu" yönündeki algılarla insanların zihinlerinin yönlendirilmeye çalışıldığını öne sürdü.
"Bu, PKK'nın yükünü üstünden almak içindir. Arkasından bir kaç saat sonra Diyarbakır Valiliğimiz PKK'lıların arasındaki telsiz konuşmalarını tespit etti, bunları medyaya verdi ve bu işin PKK militanları tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Buradaki ilginç olan şey şudur: İnsanların acıları, feryatları kulakları doldururken bu uluslararası haber ajansı hangi bilgiyle hareket edip, PKK'nın yükünü hafifletmek için böyle bir girişimde bulunuyor? Algı operasyonlarının uluslararası boyutunu ifade etmek için bunu söylüyorum. Bundan vazgeçtiler ve kısmen özür dilediler."
"Terörist cenazelerine katılan, terör örgütünün faaliyetlerinde en önde bulunan bir milletvekili şu anda kaçak. Faysal Sarıyıldız, Avrupa'da resmi toplantılarda ağırlanıyor. Orada verilen birtakım fotoğraflarla 'Türkiye'de 'meşru seçilmiş siyasiler'e haksızlık yapıldığı' imajı yapılmaya çalışılıyor. Anayasa değişikliği gereği AK Parti'den de CHP, MHP'den de milletvekillerinin dosyası açıldı. Bu anayasa değişikliğini TBMM yaptı. Neden HDP'den çağrılanlar ifade vermeye gitmiyorlar? Tamamıyla siyasetten bağımsız bir hukuki süreç devam ediyor. Bu sürecin içerisinde de iki tane milletvekili yurt dışına kaçmış. Bu kaçak milletvekillerine kapıları açanlar, ne büyük bir algı operasyonu yönettiklerini gayet iyi biliyorlar ve bunun üzerinden de Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.”
"Eğer Avrupa Birliği, Türkiye ile dostane ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, çok hızlı bir şekilde kararını vermek zorundadır. AB, Türkiye ilişkilerini kuvvetlendirmeyi mi önemsiyor yoksa Türkiye'de bir kaç bin kişiden oluşan FETÖ ya da PKK ile iş birliği yapmayı mı tercih ediyor, kararları kendileri versin. Türkiye, kimsenin müstemlekesi olan bir ülke değildir. Kimsenin, birtakım böyle ihsanlarına muhtaç olan bir ülke hiç değildir. Eğer siz bize mutabakat gereği, serbest dolaşım imkanını vermezseniz, Türkiye de göçmen meselesini kendi topraklarına absorbe edecek, bu kadar yükü yüklenecek bir ülke değildir. O zaman bakın, göçmenlerle nasıl baş ediyorsanız edin."
"Bütün askeri müzakerelerimizde, diplomatik müzakerelerimizde bu konu gündeme geliyor. Türkiye'nin tavrı çok açıktır. Münbiç'ten PYD ya çıkacak ya da çıkartılacaktır. Dolayısıyla Amerikalılar Türkiye'nin bu kararlılığını gördüler, YPG üzerindeki baskılarını artırıyorlar. YPG'den ve Amerikalı yetkililerden yapılan açıklamalarda da çok kısa bir süre içerisinde bütünüyle Münbiç'in boşaltılacağı ve Fırat'ın doğusuna bu unsurun geçeceği tespit ediliyor."