Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) idareci atamalarında yazılı ve sözlü sınavın uygulanacağı yeni sistem için yayımladığı taslağı değerlendiren Eğitim Sen’li Özgür Bozdoğan, “AKP, sözlü sınavı eleme için kullanıyor. Kendilerine yakın kişileri seçiyorlar” dedi
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği Taslağı yayınladı. Buna göre, müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak ilk defa görevlendirilecek isimleri belirlemek amacıyla Bakanlık Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce test usulü ile yazılı sınav yapılacak.
Sınavda 100 puan üzerinden 60 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılacak. Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı yazılı sınavı sonucunda oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere, eğitim kurumlarının boş bulunan yönetici sayısının üç katı aday sözlü sınava çağrılacak. Sözlü sınavda 100 tam puan üzerinden 60 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılacak.
Başarılı olan adaylardan müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görevlendirilmek isteyenlerin başvuruları elektronik ortamda alınacak.
Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görevlendirilmek üzere başvuruda bulunanlara en fazla 20 eğitim kurumu tercih etme hakkı verilecek.
Yöneticiler dört yıllığına görevlendirilecek. Aynı unvanla, aynı eğitim kurumunda 8 yıldan fazla süreyle yönetici olarak görev yapılamayacak. Taslakta proje okulların ise bu kapsamda değerlendirilmeyeceği belirtildi.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, “Burada en önemli meselelerden bir tanesi proje okullarının yöneticileri kapsam dışında bırakılmış. Özellikle buradaki atamalarda keyfiyetin artacağı görülüyor. İkincisi yeni proje okullarla ilgili MEB modül yayımladı. Muhtemelen bu ortaöğretime geçişte başka bir tasarrufa dönüşecek. Yani Fen ve Sosyal Bilimler liselerinin bir kısmı kapatılacak ve bunlar proje okula dönüştürülecek” dedi.
Yazılı ve sözlü iki sınav yapılacağını hatırlatan Bozdoğan şöyle devam etti:
“Buradaki en temel eleştirimiz şu. Hem yazılı sınav hem sözlü sınav komisyonunun görevleri arasında kendi yaptıkları sınava yapılan itirazı sonuçlandırmak var. Burada değerlendirme ortadan kalkıyor. Sana puan veren komisyon senin itirazına da bakıyor. Bu tamamen değişmeli. Ayrıca komisyonlarda sendika temsilcileri yer almıyor. Bu da sınavların geçerliği ve güvenilirliğini düşürüyor. Ayrıca sözlü sınav formunda yer alan sorular şunlar: Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü Temsil kabiliyeti, liyakati, tutum ve davranışlarının göreve uygunluğu, Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, Genel yetenek ve genel kültürü, Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı. Bunlar tamamen soyut ve objektiflikten uzak. Burada çok açık bir şey var sübjektif değerlendirmelerle AKP’ye yakın idareciler göreve getirilmek isteniyor. Bunu net bir şekilde görebiliyoruz.”
Taslak metindeki maddelere de değinen Bozdoğan “Karma eğitim yapılan ve… diye devam eden bir madde var. MEB bu maddeyle karma eğitim dışında eğitimin yapılan kurumların olduğunu kabul ediyor. MEB’in görevi nedir? Karma eğitim dışında bir uygulama bunu engellemek. Bu yönde bir çaba varsa bunun önüne geçmek. Ancak bu madde ile bu kabul ediliyor ve normal karşılanıyor” diye konuştu.
Bozdoğan son olarak ise şunları söyledi:
“Biz sözlü sınava tamamen karşı değiliz. Ancak burada ikili bir durum var. Birincisi mülakat mutlaka şeffaf yapılmalı. Video kaydı tutulmalı ve bunu herkes izleyebilmeli. Bunun dışında sendika temsilcileri de mülakatı mutlaka izleyebilmeli. Ancak bu şekilde yapılmazsa AKP mülakatla eleme yapmış oluyor. Bu eleme de kendilerine yakın isimlerin görev alması demek oluyor.”