Hükümetle yargıyı karşı karşıya getiren krizin kronolojisi

Hükümetle yargıyı karşı karşıya getiren krizin kronolojisi

T24-  Hükümetle yargıyı karşı karşıya getiren krizin sinyalleri çok daha eskilere dayanmasına karşın Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alınması ve tutuklanması patlama noktası oldu. Cihaner hakkındaki soruşturmayı yürüten Savcı Osman Şanal'ın yetkisini aştığı kanaatine varan Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, Savcı Şanal'ın yetkilerini aldı. Kurul ayrıca Savcı Şanal hakkında suç duyurusunda bulundu. Hemen ardından Yargıtay'dan HSYK'nın kararının hukuka uygun olduğu açıklaması geldi. Danıştay "HSYK'ya güveniyoruz" açıklaması yaptı.  Buarada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “Habur, Erzincan ve Erzurum yargı çevrelerinde yargıyı yıpratan tahkikatlar incelemeye alınmıştır” dedi. Yargı çevrelerinden üst üste gelen açıklamalar üzerine hükümet sert tepki verdi.  Adalet Bakanı Ergin, HSYK'nın yaptığı yetki gaspı, yasalara tamamen aykırı” açıklamasında bulundu. Adalet Bakanı'nın sert açıklamasına Yargıtay Başkanı Haluk Gerçeker de aynı sertlikte yanıt verdi. Gerçeker, “İhsas-ı reyi kimseden öğrenecek değiliz" dedi. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek ise, "Kurulmuş bir zemberek gibi konuşan bir adalet bakanı var" diyerek Bakan Ergin'i eleştirdi. Açıklamalar zincirine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, HSYK'ya destek vererek katılırken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise durumu hukuka ve demokrasiye vurulmuş darbe olarak niteledi. Bu arada Yargıtay üyesi yaklaşık 50 hakim ve savcı HSYK'ya destek ziyaretinde bulundu.

İŞTE YARGIDA YAŞANAN KRİZİN KRONOLOJİSİ

Türkiye’de ilk kez bir Başsavcı’nın makamının arandığı ve gözaltına alındığı Erzincan’daki olayların başlangıcı 2007 yılına kadar gidiyor İşte Erzincan’da 3 yıldır yaşananlar:

2 TEMMUZ 2007:  Cihaner, Erzincan Başsavcılığı’na atandı.2 KASIM 2007: Jandarma’ya eşinden şiddet gören bir kadın başvuruda bulundu. Kadın savcılık ifadesinde gördüğü şiddetin yanısıra kocasının İsmailağa cemaatinin önde gelenlerinden olduğunu ve bu cemaatin faaliyetlerini anlattı. Cihaner bunun üzerine düğmeye bastı.- Soruşturmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yenişafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak , kamuoyunda Cüppeli Ahmet Hoca gibi isimlerin yer aldığı 235 şüpheli vardı. Erzincan’da baskınlar yapıldı 29 kişi gözaltına alındı 9 kişi tutuklandı.‘Adalet Bakanı aradı’ iddiası

Cihaner’in iddiasına göre, o gün kendisini dönemin Adalet Bakanı Cemil Çicek aradı ve “Cezaevleri dolu. Seçimden önce zora gireriz” diyerek şüphelilerin bırakılmasını istedi. Arayanlardan birisi de Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen’di. Bu iddialar Çiçek tarafından hala yalanlanmadı.‘Örgüt silahlı görev benim’

2 MART 2009: Soruşturma 16 ile yayılacağı sırada Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal devreye girdi. Şanal, bir ihbara dayanarak grubun “silahlı örgüt” olduğunu iddia etti ve “soruşturma yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek dosyayı istedi. Cihaner dosyayı göndermedi.5 MAYIS 2009: Şanal, Valiliğe bir yazı göndererek, Cihaner’in görevini sonlandırdığını bildirdi.26 MAYIS 2009: Cihaner ise Valiliğe yazdığı cevabi yazıda, Şanal’ın bu yönde bir yetkisinin olmadığını öne sürdü. Cihaner, Şanal’ı HSYK’ya ve Bakanlığa şikayet etti.- Cihaner, gelen baskılar üzerine dosyayı Erzurum’a gönderdi. Ama bu kez başka bir cemaatle ilgili ikinci bir soruşturma başlattı. Erzurum bu dosyayı da istedi.12 HAZİRAN 2009: Taraf gazetesi ’İrticayla Mücadele Eylem Planı’ adlı ve Albay Dursun Çiçek imzalı belgeyi yayımladı. ”AKP ve Gülen’i Bitirme Planı“ olarak yorumlanan planın Erzincan’da uygulamaya konulduğu iddiaları gündeme gelince gözler Erzincan’a çevrildi.Cihaner’e 26 yıl hapis istemi

18 HAZİRAN 2009: Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında soruşturma açtı. Bakanlık, 18 Haziran’da tamamladığı soruşturma raporunda, şikayetçilere dayanarak Cihaner’i 15 ayrı eylem nedeniyle suçladı. Cihaner hakkında 26 yıla kadar hapis cezası istenen rapor üzerine hazırlanan iddianamede, şikayetçilerin isimleri ”Duyarlı ve mağdur bir vatandaş“, ”İkram Çamur“, ”Hakan Vural“ olarak açıklandı. Cihaner’in ”İsmailağa soruşturmasını yetkililerden gizlemek“, ”sahte evrak“, ”kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak“suçlarını işlediği belirtildi.Ergenekon’la bağlantı kuruldu

 22 HAZİRAN 2009:Şanal, iddianameyi 22 Haziran’da bitirdi. İddianamede, ’silahlı örgüt’iddiasına yer verdi. İddianamenin kabul edilmesiyle 13 şüpheli hakkında dava açıldı. Bu arada ”Erzincan“ ve ”x“ adlı iki ayrı gizli tanığın ifadeleri üzerine soruşturma ”Ergenekon“ kapsamına alındı.Barajda mühimmat ve sim kart çıktı

 27 EKİM 2009:DSİ’ye ait Göyne barajında yapılan aramayla mühimmat ele geçirildi. Aramada cep telefonu ve sim kart da bulundu. Sim kartın çözümü Jandarmada görevli iki subayı işaret etti. 20 KASIM 2009: Erzincan İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan, Üsteğmen Ersin Ergut ve astsubay Orhan Esirger tutuklandı. Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan Şanal’a ifade verdi.30 KASIM 2009: Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında kovuşturma izni verdi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’Görevi kötüye kullanmak’, ’şüphelilere şantajla baskı yapmak’, ’resmi evrakta sahtecilik’ ve ’yetki gaspı’yla suçlanan Cihaner hakkında 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı.MİT’çiler tutuklandı

4 ARALIK 2009: Ertan’dan ele geçirilen CD’ler MİT mensuplarını işaret etti. MİT Erzincan Müdürü Ş.D. ile iki MİT görevlisi de 72 saatlik sorgularının ardından tutuklandı.30 OCAK 2010: Kahramanmaraş’ta görev yapan Jandarma Astsubay Ç.D. tutuklandı.3 ŞUBAT 2010: Daha önce Erzincan’da görev yapan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu tutuklandı.Savcı 3’ncü Ordu’ya giremedi

9 ŞUBAT 2010: Şanal gözaltına aldığı 3. Ordu Komutanlığında görevli A.S.’nin bürosunu aramak istedi ancak içeri giremedi.11 ŞUBAT 2010: Yaylabaşı Beldesi’ndeki Jandarma Karakol Komutanı Astsubay M.Y ve astsubay A.S. tutuklandı.

Albay Gençoğlu'na '9 şehit' sorusu 

Soruşturma sürecinde diğer öne çıkan olay ise Savcı Şanal'ın, Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu'na Kemah'ta biri yarbay 9 askerin şehit olduğu mayınlı saldırıyla ilgili sorular yöneltmesiydi.Savcı bu konuyla yakından ilgileniyordu. Çünkü Şanal, 2008'de Kemah'ta şehit olan 9 askerle ilgili soruşturmayı da yürütmüştü.

15 ŞUBAT 2010: Şanal, 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’i soruşturma kapsamında bilgisine başvurmak üzere Erzurum Adliyesi’ne davet etti. Ancak Berk gitmedi. Berk bu kez ” şüpheli “ sıfatıyla 10 gün içerisinde ifade vermeye 2. kez çağrıldı.- Erzincan İliç’ten, Malazgirt’e gönderilen Savcı Bayram Bozkurt, “Kene haberleriyle Erzincan’daki Ergenekon soruşturması sulandırılıyor” dedi.

YARGI KRİZİ BAŞLIYOR16 ŞUBAT 2010: Erzincan Sacvısı İlhan Cihaner'in evi ve odasında arama yapıldı. Cihaner gözaltına alındı. Savcının bir başsavcı hakkında yaptığı soruşturmanın hukuka aykırı olduğu ileri sürüldü. Akşam saatlerinde mahkemece tutuklandı.

Hakimler ve Savcılar  Yüksek Kurulu (HSYK) ve YARSAV bu karara büyük tepki gösterdi. Savcı Şanal'ın yetkisini aştığı açıklaması yapıldı

17 ŞUBAT

Saat 10.00 : Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu olağanüstü toplanarak Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal ile soruşturmayı yürüten 3 savcının tüm yetkilerini aldı. Toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Karhraman da katıldı.

Saat 11.30 : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Habur, Erzincan ve Erzurum soruşturmalarınında “Siyasi etki bulunup bulunmadığı” incelemesi başlattığını açıkladı. “Demokrasi ve hukuk devleti, yargının bağımsız olmasına bağlıdır” dedi.

Saat 13.00: AKP, HSYK'nın yetkilerini aşıp bağımsız yargıya müdahalede bulunarak suç işlediğini, CHP ise F tipi kadroların adliyeyi teslim aldığını savundu.

Saat 15.30: Başbakan Erdoğan önce evinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştü Ardından resmi konutta bazı bakanlar ve AKP'li hukukçu kurmaylar ile toplantı yaptı.

Saat 17.30: Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “HSYK'nın kararı doğrudur, uygulamanın takipçisi olacağız” dedi. Danıştay'dan yapılan açıklamada ise “HSYK'ya güvenimiz tamdır” denildi.

Saat 20.15: Erzurum'a yeni yetkili savcı atamak için bekleyen HSYK'nın yedi üyesi, Bakanlık müsteşarı katılmadığı için dağıldı.

Saat 21.15: Adalet Bakanı Sadullah Ergin yaptığı basın toplantısında HSYK'nın yetkisini aştığını belirterek şunları söyledi: HSYK yargı sistemini kaosa sürükleyecek bir tutum sergilemiştir. Bu karar ikinci bir Şemdinli vakasıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Yargıtay ve Danıştay'dan yapılan açıklamalar kabul edilemez”

18 Şubat

Saat 09.00: Adalet Bakanı Ergin'in açıklamalarına Yargıtay Başkanı Gerçeker'den aynı sertlikte yanıt geldi. ''Biz ihsas-ı rey'i kimseden öğrenecek değiliz. Eğer ihsas-ı rey yapan bir kurum varsa o da Adalet Bakanı'nın kendisidir. Sabaha karşı saat 05.00'te yaptığı açıklamayla ihsas-ı rey'de bulunmuştur. İhsas-ı rey o şekilde olur. Yasalar apaçık göstermiş. İhsas-ı reyle hiçbir ilişkisi yok. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yetkisinde olan bir konuda verdiği kararın hukuka uygun olduğunu bildirdik. Bunun dışında bizim herhangi bir değerlendirmemiz yok. Yasaları açıp okusunlar, doğru dürüst okusunlar, doğru dürüst yorumlasınlar.''

Saat 11.00: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yaptığı basın toplantısında 'Hukuk tarihinde ilk kez adliye adliyeyi bastı” dedi. Baykal HSYK'ya destek verirken krizden hükümeti sorumlu tuttu.

Saat 11.30:  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da yaptığı basın toplantısında HSYK'nın yetkisini aştığını “Ssiyaset yapacaklarsa cübbelerini çıkarsınlar” sözleriyle dile getirirken, “HSYK hukuka ve demokrasiye darbe vurdu” dedi.

 Saat 12.30: HSYK Erzurum'a savcı atamalarını gerçekleştirdi. Erzurum'da görevli Taner Aksakal Cumhuriyet Başsavekilliği'ne getirilirken, Ender Karadeniz ve Mehmet Ali Kurut Özel yetkili savcı olarak atandı.

Saat 13.00: Yargıtay üyesi yaklaşık 50 hakim ve savcı HSYK'ya destek ziyaretinde bulundu.