Hükümetten krize karşı ilk somut adımlar

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hazine bonosuna yatırımda yabancı-yerli farkını ortadan kaldırmayı planladıklarını belirterek, "Mevcut durumda yabancılar hazine bonosuna yatırım yaptığında vergi ödemiyor. Yani, onlar için vergi sıfır. Türkiye'deki vatandaşlarımız hazine bonosuna yatırım yaptığında yüzde 10 stopaj kesiliyor. Şimdi bu eşitsizliği ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Hazine bonosuna yatırımda vergi açısından yerli-yabancı farkı kalmayacak" dedi. Unakıtan'ın bu sözleriyle hükümet hazine bonosunda daha önce attığı adımları tümüyle geri çekeceğini ortaya koydu. Hükümet daha önce "sıcak para"yı biraz yavaşlatmak için yabancıların da hazine bonosu alımına yüzde 10 stopaj koymuş, sonra hemen kaldırmak zorunda kalmıştı. Unakıtan, "İçerdeki vatandaşlarımızın paralarını yurtdışına götürüp, oradan dolaşarak hazine bonosunu sıfır vergiyle alma çabasına girmelerini istemiyoruz" sözleriyle, ortaya çıkan çarpıklığı da kabullendi. Kemal Unakıtan, dün gazete ve haber televizyonlarının yayın yönetmenleriyle buluşup durum değerlendirmesi yaptı. Unakıtan, "ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, dünyada yaşanan kriz Türkiye'yi hiç etkilemiyor mu ya da hiç etkilemeyecek mi?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Sayın Başbakan da biz de, 'kriz bizi hiç etkilemeyecek' demiyoruz. Amacımız, bu krizden en az etkiyle sıyrılmak. Şimdi kredi akışı zorlaşıyor, faizleri yükseliyor. Bu durum da Türkiye'nin büyümesini olumsuz etkileyebilir." Unakıtan Avrupa ve ABD'nin şu anda yangına su sıktığını Türkiye'de ise yangın olmadığı için su sıkmaya gerek olmadığını belirterek, boşa su sıkıldığında binanın yıpratılacağını dile getirdi. KOBİ'lere bütçeden kaynak Unakıtan, dış kredi akışının sıkışması ve içeride bankaların daha eli sıkı davranmasının en çok KOBİ'leri etkilediğini belirterek bunun için KOBİ'lere bütçeden kaynak ayırdıklarını söyledi. Unakıtan "KOBİ'lere diyoruz ki, git bankadan kredini kullan. Kredinin faizi yüzde 21 mi? Sen bankayla anlaş, biz kredinin faizinin 11 puanlık bölümünü bütçeden karşılayacağız. Yani sen yüzde 10 faizle kredi kullanmış olacaksın. Buna benzer bir modeli Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız uyguladı. Ayrıca aynı model tarım kredilerinde de uygulanıyor" dedi. BSMV'yi kaldırmak zor görünüyor Bakan Unakıtan, "Dış kredi akışında dünyadaki kriz yüzünden sıkışmalar yaşanıyor. Bu durumda içerdeki kredi akışını artırmak için çalışmalar yapıyoruz" dedi. Unakıtan, "Bu durumda bankaların üzerindeki bazı yükleri de kaldırmayı planlıyor musunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) yüzde 5 düzeyinde. İlk bakışta bunu kaldırmak kolay gibi görünebilir. Oysa hiç de kolay değil. Çünkü, oradaki vergi gelirimiz 4.5-5 milyar YTL dolayında. Benden bunu isteyen bankacılara, 'Bana başka kaynak bulun, kaldırayım' diyorum. Ancak, 2009'dan sonraki dönemde BSMV'yi kademeli olarak düşürmeyi gündeme getirebiliriz." IMF'ye sırtımızı dönmüyoruz Unakıtan IMF'ye hiçbir zaman sırtlarını dönmediklerini dile getirerek eğer ülkenin çıkarı IMF ile anlaşmayı gerektiriyorsa hemen gerekli adımı atacaklarını vurguladı. Unakıtan, yabancı bankaların kriz nedeniyle Türkiye'den kendi merkezlerine kaynak aktarmaları konusundaki kuşkuları şöyle değerlendirdi: "Yabancı bankalar dışarıya mevcut mevzuat çerçevesinde kuruş bile götüremez. BDDK sürekli bankacılık sektörünü izliyor. Saat saat hangi bankanın ne yaptığını biliyor." Mevduat güvencesi artmıyor Unakıtan, başta TBB Başkanı Ersin Özince olmak üzere bankacıların mevduata güvence sınırını yükseltilmesini gerekli görmediklerini belirterek, "Aslında Avrupa ülkeleri mevduata güvence sınırını yükseltti. Kimileri yüzde 100 güvence verdi. Bankacılarımız bu durumun haksız rekabet yarattığı görüşünde. Ancak yine de Türkiye'de güvence sınırının yükseltilmesinden yana değiller" dedi. Unakıtan "İrlanda, mevduata tam güvence koyunca, İngiltere'den oraya mevduat kayması olmuş. Komşumuz Yunanistan da mevduata tam güvence getirdi. Bizden Yunanistan'a mevduatını götüren olur mu, kaçış yaşanır mı? Hiç sanmıyorum. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) başta olmak üzere bankacılar Türkiye'de mevduatta 50 bin YTL olan sınırı yükseltmemize gerek olmadığını düşünüyor" diye konuştu. Yurtdışındaki mevduatları Türkiye'ye çekmek için hazırlanan taslağa ilişkin soruları da yanıtlayan Unakıtan, 50 bin YTL'lik mevduat güvence sınırının dışarıdan gelecek parayı etkilemeyeceğini söyledi. Unakıtan, yurtdışından ne kadar bir mevduat beklentisinde olduklarına ilişkin soruları ise yanıtsız bıraktı. Unakıtan "Diyoruz ki, yeter ki parayı getir, ne Maliye, ne SPK, ne gümrük, kimse size hesap sormayacak. Bu paralar gelirse Türkiye 'abad' olmaz. Gelmeyince de 'yandık, bittik' havasına girmeyiz" dedi. Haşlanan Dünya Bankası uzmanı Unakıtan, "Cep telefonunda 3'üncü nesil lisansı ihalesi ve Milli Piyango'da müşteriler hazır. Bunların özelleştirmesini dünyada kriz var diye durdurmayız. Ancak, bu ortamda Halkbank'ı satmamızı da kimse beklemesin" diyerek, bu konuda şu anısını aktardı: "Bir gün Dünya Bankası'ndan Hintli bir uzman, Ziraat Bankası ile Halkbank'ı birleştirmemizi önerdi. Şaka yapıyor sandım. Ciddiymiş. Kendisine, 'Bir daha böyle öneriyle karşıma çıkma, aksi halde ülkemize girişini de yasaklatırım' yanıtı verdim. Adama bak, Halkbank'ı satmaya kalksak bugün bile kaç para eder, piyasa değeri ortada. Adam bizi enayi sanıyor. Böyle şey söylenir mi?" Unakıtan’dan krize karşı önlemler Bonoya stopaj yok: Yabancılar bonoya yatırım yaptığında vergi ödemiyor. Vatandaşlarımız hazine bonosuna yatırım yaptığında yüzde 10 stopaj kesiliyor. Şimdi bu eşitsizliği ortadan kaldırmayı planlıyoruz. KOBİ’lere bütçeden kaynak: Dış kredi akışının sıkışması, bankaların kredide eli sıkı davranması KOBİ'leri olumsuz etkiliyor. Bütçeden kaynak ayırıyoruz. KOBİ'ler bankayla anlaşacak, faizin 11 puanını bütçeden karşılayacağız. Gerekiyorsa IMF ile anlaşırız: IMF'ye de hiçbir zaman sırtımızı çevirmiyoruz. Nitekim IMF heyeti şimdi burada. Eğer, ülkemizin çıkarı IMF'yle yeni anlaşma yapmamızı gerektiriyorsa, buna inanırsak, hemen gerekli adımı atarız.