Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma silahı almasının ardından çıkarıldığı F-35 programına ilişkin konuştu. Akar, Türkiye'nin F-35 programının müşterisi değil ortağı olduğunu söyledi ve "Ortak olarak bütün sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş durumdayız" dedi.
Bakan Akar, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Akar, geçen haftalarda süren NATO gerilimine ilişkin "NATO, Türkiye ile daha güçlü ve daha anlamlıdır. Türkiye'nin sorgulanması anlamsızdır. NATO ortamında ülkemizin hak ve menfaatlerine ilişkin birtakım iddialar ortaya koyduğumuzda bu, NATO'ya karşı bir tavır olarak algılanmamalı." dedi.
Türkiye'nin güney sınırlarının NATO'nun da güney sınırları demek olduğunu belirten Akar, "Dolayısıyla güney sınırlarımızı korurken bu NATO ve Avrupa'nın da güvenliği içindir." diye konuştu.
Türkiye ile Libya'nın anlaşmasının adından Yunanistan'ın Libya'nın Atina Büyükelçisi'nin sınır dışı etmesine değinen Akar, "Bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyecek. Bu konuda sükunet, sabır, akıl ve mantıkla olaylara yaklaşmayı, uluslararası hukuka uygunluğu tavsiye ediyoruz. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum." ifadesini kullandı.
Akar, Libya Mutabakatı'na ilişkin, "Hiçbir komşumuza karşı değil, iki egemen ülke Libya ve Türkiye'nin hak ve menfaatlerinin kollanması için yapılmıştır." dedi. Akar, şöyle devam etti:
"Ne Türkiye'nin kendi hak ve hukukunun ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade edeceğiz. Herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz ve Türkiye'nin içinde olmadığı çözüm yollarının da hiçbir şekilde geçerli olmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz."
'Barış Pınarı Harekâtı' ile ilgili, hem doğu hem batı cephesindeki tacizlere karşı meşru müdafaa haklarının kullanıldığını ve tacizlerin azaldığını belirten Akar, "Harekatta şu anda, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde bir alanın tamamına yakını bizim kontrolümüz altında." diye konuştu. Akar, Gallup'un verilerine göre, Rakka ve Haseke'de yerel halkın Barış Pınarı Harekatını destekleme oranının yüzde 57 olduğunu belirtti. Bakan Akar, "SMO terörist değil, bizimle omuz omuza bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek, topraklarını terörist işgalinden kurtarmak için çalışıyor." dedi.
Akar, şunları kaydetti:
"Sahada yenilenler çaresizlik içinde. Yalanla, iftirayla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Mehmetçiğin başarısı altında ezildiler. Bizde kesinlikle kimyasal silah yok, etnik, dini ayrımcılık yok. Tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi, mesleki değerlere sahip bir orduyuz. Bize kimyasal silah verseniz eğitimimiz, hazırlığımız, atma vasıtamız yok. Dolayısıyla insanlık suçu bu hususla uzaktan yakından ilgimiz yok."
Milli Savunma Bakanı Akar, "F-35'in ortağıyız, müşterisi değiliz ve ortak olarak bütün sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş durumdayız." diye konuştu. Akar, S400'lerin şu an kurulduğunu, personel eğitiminin devam ettiğini ve normal faaliyetlerin planlandığı şekilde gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
F-35 projesinde bin kalemde değişik parçanın Türkiye'de yapıldığını dile getiren Bakan Akar, "ABD ile F-35 görüşmelerinin makul ve mantıklı şekilde çözülmesini ifade etmeye çalışıyoruz. Eğer bu mümkün olmazsa doğal olarak başka arayışlar içine gireceğimizi de herkesin bilmesi lazım." şeklinde konuştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikasıyla ilgili iddialarına değinen Akar, "Gerekirse bilgi sunabiliriz. Burada gizli saklı bir şey yok. Her şey açık." ifadelerini kullandı. Akar, Tank Paleti Fabrikası'na ilişkin şöyle devam etti:
"Burada sanki tank üretiliyormuş gibi yanlış bir algı var. Tank üretilmiyor, tank paleti üretiliyor. Tank üretimi ayrı bir teknoloji, ayrı bir yatırım. Bu firma altıktan sonra 50 milyon dolar katkı sağlayacak fakat bunun dışında belki de bundan daha fazla oradaki fabrikanın her aşamada ihtiyaca uygun modernizasyonunu sağlayacak. Biz bu şekilde baktığımızda, bunun ihtiyacımızı karşılayacak en akıllı, en mantıklı, en makul yol olduğunu değerlendiriyoruz."