Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Darbeciler Hulusi Akar'a 'Sizi Gülen'le görüştürelim' demiş" sözleriyle ilgili ilginç iddia ortaya attı. Öztürk, Erdoğan'ın bahsettiği ve Hulusi Akar'ı ikna etmeye çalışan darbeciyle ilgili olarak, "Ankara'daki güvenilir kaynaklarıma göre bu alçak, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli!" iddialarında bulundu.
Hasan Öztürk'ün Yeni Şafak'ın bugünkü (24 Temmuz 2016) nishasında yayımlanan 'Akar'a ‘Seni Gülen’le görüştürelim’ diyen darbeci Dişli' başlıklı yazı şöyle:
Cumhurbaşkanımız Fransız kanalı 24'e açıklamalar yaparken önemli bir bilgi verdi. Darbeci Tümgenerallerden bir tanesi 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı ikna etmek isterken Fetullah Gülen'in ismini söylemiş. Bakın Cumhurbaşkanımız ne diyor, “Biz bu ülkede görüyoruz ki insanlar Pensilvanya'dan aldıkları talimatla, bu ülkede darbe girişiminde bulunuyor. Bu itirafçılar talimatı nereden aldıklarını söylüyor. Hatta, genelkurmay başkanımızı rehin tutanlardan bir tanesi kendisine 'Seni kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyorlar.” “Bu tümgeneral kim?” diye merak edenler için yazayım. Ankara'daki güvenilir kaynaklarıma göre bu alçak, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli! Tümgeneral Mehmet Dişli'nin darbe günün sabahında Hulusi Akar ile helikopterden birlikte indiğini görüşmüştük ve “ne oluyor” demiştik. Bu alçaklar millet tarafından püskürtülen darbe girişiminden sonra şimdi de itirafçı olmuş. Tipik FETÖ davranışı! Şunu da söylemek lazım, Şaban Dişli o gecenin sabahında yaptığı açıklamada, “Soyadı Dişli olan Tümgeneral kardeşimde olsa asla ve asla duruşumuz değişmez, aksine katmerlenir” demişti. 'Doğum günü 4 Temmuz' (Ölüm fermanımızı imzalamışlar) Amerika'nın bağımsızlık günü 4 Temmuz! O bağımsızlık gününün yıl dönümünde Amerikan uşağı FETÖ'cüler ne yapmış biliyor musunuz? 4 Temmuz 2016 günü, İstanbul 18'nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İlhan Karagöz (şu anda tutuklu) 572 sayfalık bir gerekçeli karar yazmış. (Dikkat! Ramazan Bayramı'ndan bir gün önce, millet tatildeyken) Kararla Fetullah Gülen'i Mehdi ilan etmiş. Yanlış okumadınız. Bir mahkeme kararı ile bir FETÖ militanı hakim, Gülen'i Mehdi ilan etmiş! Hızını alamamış Hazreti İsa efendimizin yeryüzüne inip Fetö'nün arkasında namaz kılacağını da yazmış. Yine hızını alamamış, İbni Arabi'den, Abdulkadir Geylani'den örnekler vererek Fetö'nün seçilmiş Mehdi olduğunu ispata kalkışmış. Yazmış da yazmış… Bu arada gerekçeli kararın birkaç sayfasını da bize ayırmış. Zaman gazetesine kayyum atanmasından sonra GERÇEK HAYATdergisine verdiğim röportaja acayip bozulmuş FETÖ'cü hakim! Röportajımda 1986/87 yıllarında Zaman gazetesinde yaşadıklarımı anlatmıştım. Her bir cümlemi çekip başka anlamlar, başka başka çıkarımlarda bulunmuş. Her bir cümlemin arkasına parantez açıp yorumlar yapmış! Bir yerde de sevgili dostum Turgay Güler'e ve Mehdix kitabına da atıf yapıp “Musa'nın Asası da Fetullah Gülen'le ortaya çıkacak”demiş. Turgay'ı “bu işlerden anlamamakla itham etmiş!” Fetö'yü Mahkeme Kararı ile Mehdi ilan eden Hakim Karagöz, Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi de ihmal etmemiş ve gerekçeli kararın sonuna da aynen şöyle yazmış: “Türkiye cumhuriyet Genel Kurmay Başkanlığı yetkililerin bu suç duyurumuz doğrultusunda derhal olaya el koyarak ismi geçen herkesi derhal gözaltına alması ve sonra da yapılması gerekenlerin sırayla yapılması...” Ankara'dan önemli bir kaynağıma “Şayet başarılı olsalardı bize ne yapacaklardı” dedim. “Darbe teşebbüsünden 11 gün önce gerekçeli kararınız yazılmış. Asacaklarmış” dedi. Dışarıdan, içeriden hep bir ağızda “idam talebi kabul edilemez” diyen koroya duyurulur..! Meğer Amerika'nın Bağımsızlık Günü'nde Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bir alçak hakim, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden 11 gün önce bir gerekçeli karar yazıp (tatil gününde) hepimizi çoktan asmaya karar vermiş! Meğer, darbeden sağır sultanın bile haberi varmış! 'Eniştemiz' darbecileri öpünce… devletin sinir sistemini felç ettiler. Sağır sultanın duyduğu darbe teşebbüsünü en kritik kurumlar “es” geçtiler! Bir enişte, bir akraba, bir eş dost, “erken uyarı” görevi yapıp bir felaketin kenarından kurtardı, Allah'ın yardımıyla ülkeyi… Şimdi soru şudur: Millet millet olduğunu gösterdi. Peki devlet devlet mi görelim? Sahi, devlet kendi içindeki temizliği yapabilecek mi? Serin kanlıca.. Yeri gelmişken, “Yaşasın tüm enişteler...” Yaşasın tüm akrabalar, eşler dostlar..! Temizlik için bazı TRT'leri kapatın TRT'ye çöreklendiler neredeyse tüm kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi. Devletin tüm imkanlarını kullandılar. Bir de üzerlerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu zırhını geçirdiler. Şimdi önerilerim var. Nasıl ki 17/25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra bütün yasa dışı dinlemelerin yapıldığı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) gömülmesi ya da terk edilmesi kararı verilmişti. Şimdi de bazı kurum ve kuruluşları ya toptan kapatalım ya da bazı bölümlerini… Öneriyorum, TRT'nin birçok kanalı var ve bu kanallarda çalışan yüzlerce FETÖ militanı var. Kapatın o kanalları ilk adımı öyle atın! Ardından da diğer adımlar atılsın. “Çok zor, mevzuat filan…” diyenlere, “OHAL ne için ilan edildi” diye sormak isterim. TRT'deki dostlarım bilsinler ki bu devletin bekası için hepimiz için daha iyi olacak. 15 Temmuz'u 'Vakayı Hayriye'ye dönüştürmek 15 Temmuz darbe girişimi, “tankı, uçağı, helikopteri, ağır silahları” olan bir terör örgütünü FETÖ terör örgütünü ayan beyan ortaya çıkardı. Bu “şer” olayı “hayra” dönüştürmenin bir yolu olmalı. Tıpkı 191 yıl önce olduğu gibi. Yeniçeri isyanını bastırdıktan sonra 2'nci Mahmut'un “Asakiri Mansurei Muhammediye” isimli yeni bir ocak kurması gibi. Önümüzdeki Perşembe günü Yüksek Askeri Şura (YAŞ) tarihinde ilk kez Genelkurmay dışında Çankaya Köşkü'nde toplanacak. O YAŞ toplantısından öyle kararlar çıkmalı ki, 2'nci Mahmut'un yeni ocak kurması kadar etkili olsun. Cumhurbaşkanımızın sözünü hatırlatarak bitirelim. “Acırsan acınacak hale gelirsin!”