Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu, şarkıcı Demet Akalın'ın, "Hülya Avşar'a vermek üzere Cansu Kurtçu ve eşi Fettah Can'dan şarkı aldım. Parasını da ödedim, süper bir parça. Hülya'ya sürpriz yapacaktım. Ama sağ olsun vazgeçti. Ne albüm, ne single yapmak istiyor. Televizyon ve şov kadını olduğu için ekrana ağırlık vermek istiyormuş. Şarkı bana kaldı" sözlerini köşesine taşıdı.
Hülya Avşar'ın “Albüm yapmayacağım” deyip şarkıyı almamasını, "Hiç öyle değil Demet... Sana bir sır vereyim mi; Hülya Avşar’ın televizyona odaklandığı için müzik çalışmalarına ara verdiği falan yok, Hatta tam gaz devam ediyor." diyen Semercioğlu, "Hülya Avşar 14 Şubat Sevgililer Günü için ünlü bir şarkıcıyla düet yapacak. Şimdi adını vermeyeyim, şarkıcının sürprizi bozulmasın. Düeti yaptığında şarkıyı nasıl olsa duyarsın. Duymayacağın söz; “Kimsenin beni yeniden yaratmasına ihtiyacım yok olacak... " iddiasını öne sürdü.
Semercioğlu, “Ona öyle bir şarkı bulacağım ki, Hülya Avşar’ı yeniden yaratacağım” diyen Akalın'a, "Sen Hülya’yı ne sandın Demet? Hepimize pabucu ters giydirir o..." sözleriyle seslendi.
Cengiz Semercioğlu'nun, "Sen Hülya’yı ne sandın Demet?" başlığıyla yayımlanan (7 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Demet Akalın, “Ona öyle bir şarkı bulacağım ki, Hülya Avşar’ı yeniden yaratacağım” gibi bir laf etti...
Bu yüzden eleştirdim de kendisini. Hülya Avşar, “Alınmadım, Demet Akalın hep böyle konuşur zaten” dese de, ben bunun sadece kameralar önünde söylenmiş bir söz olduğuna inandım. İşte öyle de çıktı... Demet Akalın, Hülya Avşar’ı “yeniden yaratacağı” şarkıyı buldu, hatta parasını bile cebinden ödedi. Peki Hülya ne yaptı? “Albüm yapmayacağım” deyip şarkıyı almadı... Demet de “Televizyona ağırlık vermek istiyor, albüm yapamayacakmış, o yüzden şarkıyı istemedi” diye açıkladı olayı. Hiç öyle değil Demet... Sana bir sır vereyim mi; Hülya Avşar’ın televizyona odaklandığı için müzik çalışmalarına ara verdiği falan yok. Hatta tam gaz devam ediyor; 14 Şubat Sevgililer Günü için ünlü bir şarkıcıyla düet yapacak. Şimdi adını vermeyeyim, şarkıcının sürprizi bozulmasın. Düeti yaptığında şarkıyı nasıl olsa duyarsın. Duymayacağın söz; “Kimsenin beni yeniden yaratmasına ihtiyacım yok” olacak... Onu da bu hareketiyle hepimiz duymuş olduk zaten. Sen Hülya’yı ne sandın Demet? Hepimize pabucu ters giydirir o...
İstanbul gece hayatının en büyük markalarından 35 yıllık Şamdan kapanıyor. Yıllardır gitmiyorum ama benim de geçmişte sabahın ilk ışıklarını gördüğüm olmuştur burada. Vay efendim “35 yıllık mekan kapanıyor”, “sahibi Mehmet Tuna hastanedeyken Şamdan tahliye ediliyor” diye ortalık yıkılıyor. Mekanın bulunduğu Nispetiye Caddesi’ndeki mülkü Seda Sayan 7 yıl önce almıştı. Dolayısıyla bu “vicdansızlığı” yapan da Seda Sayan olarak gösteriliyor. Seda’ya bunu söylemek büyük haksızlık. Şamdan kapanmasın diye, Mehmet Tuna zor durumdan kurtulsun diye bütün kolaylığı sağladı yıllardır Seda Sayan. Nispetiye Caddesi’nde kiralar 40-50 bin dolarken, 15 bin dolar kira almaya devam etti. Üstelik dolar kurunu 1.60’a sabitleyerek... Öğrendik ki Haziran 2016’dan bu yana Şamdan o kirayı da ödemiyormuş. Seda Sayan daha ne yapsın? “Vay Şamdan kapanıyor” diyenler, Seda Sayan’ın yerinde olsaydı emin olun bu kadar kolaylığı bile sağlamazdı. Şamdan böyle işletilecekse kapansın zaten.. Bunun sorumlusu Seda Sayan olmayacaktır.
Emrah farkında mıdır bilmem ama bir dünya rekorunun sahibi oldu kendisi... “Aşk ve Mavi” adlı dizisinin cuma akşamı yayınlanan bölümüyle kırılması güç bir rekoru ele geçirdi. Dizi sürelerinin sürekli uzayıp durduğunu yazıyoruz... Bölümü 2 saat 10 dakika, 2 saat 20 dakika derken, en son 2 saat 25 dakika olan diziler gördük. 145 dakika demek bu... Ne çekmeye can dayanır, ne doğru dürüst oynamaya performans... İşte bu 145 dakikalık rekoru, cuma akşamı Emrah erişilmesi güç bir süreyle kırdı. “Aşk ve Mavi” dizisi 2 saat 44 dakika yayınlandı, reklamları hariç... Böylece tek bölümü 164 dakika yayınlanan dizi olarak televizyon tarihine geçtiler. Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurabilirler, hayırlı olsun... Ha gayret arkadaşlar, bakalım 3 saat rekorunu ilk kıran dizi hangisi olacak...
İstanbul Kültür A.Ş’nin İstanbul üzerine hazırladığı çok güzel bir seri var; İstanbul’un 100’leri diye... İstanbul’la ilgili her konuyu 100 maddede listeledikleri bir kitap serisi bu. İstanbul’un 100 Önemli Olayı... 100 Hamamı, 100 Ressamı, 100 Şarkısı, 100 Çağdaş Sanatçısı, 100 Yalısı gibi... 100 adet kitap olacak böyle... 81. kitap geçtiğimiz hafta çıktı; İstanbul’un 100 Tekkesi. 100 kitabın hepsini edinmek zor ama aklınızda bulunsun, İstanbul’la ilgili bir şey arıyorsanız bu seriye mutlaka göz atın...
Galatasaray, Başakşehir’e elendi, Fenerbahçe-Beşiktaş maçında iki yumurtadan biri kırıldı...Ziraat Türkiye Kupası’nda geriye kala kala tek büyük takım olarak Fenerbahçe kaldı.Çeyrek finale kalan diğer takımlar; Başakşehir, Rizespor, Kayserispor, Sivasspor, Akhisar, Konyaspor ve Kasımpaşa...Bir de tüm bunların üzerine Fikret Orman, “Önemli değil, zaten süt kupasıydı” diye kupayı küçümsedi.Olan atv ve aHaber’in reytinglerine oldu...Dört büyüklerin tamamının çeyrek finale kaldığı bir turnuva ile sadece Fenerbahçe’nin mücadele ettiği kupa arasında yüzde 60 bir reyting kaybı vardır... Bir yayıncı kuruluş için olabilecek en kötü şey oldu bu yıl Türkiye Kupası’nda...
Sıla’yı en çok eleştiren benim, sahnedeki ve albüm çalışmalarında tercih ettiği kıyafetlerden dolayı... Simsiyah, baştan aşağı kapalı, hep aynı tarz giyinmesini kaç defa yazdım... “Güzel kadınsın, neden sahnede daha iddialı kıyafetler giymiyorsun?” lafını kaç defa yüzüne de söylediğim için burada da rahatça yazıyorum. Geçen gün baktım Maslak TİM’de verdiği Heybeden Şarkılar konserlerinin beşincisine derin göğüs dekolteli bir elbiseyle çıkmış. Fotoğrafı bütün gazetelerin 1’inci sayfasındaydı, bütün internet sitelerinin kapağındaydı... Sıla haber olmak için dekolte poza ihtiyaç duyan bir şarkıcı değil ama “hem göze, hem kulağa” lafı da sadece eski bir magazin deyimi değildir. Tebrikler Sıla, beş konserlik seriye iyi bir kapanış yaptın İstanbul’da.