Hürriyet gazetesi, İsmail Saymaz'ın ABD'nin New York kentinde ByLock'un patent sahibi olduğu iddia edilen ve Amerikan vatandaşı olduktan sonra David Keynes adını alan kişiyle yaptığı söyleşinin ardından sosyal medyada gösterilen tepkilere yanıt verdi. "Son ByLock tezgahı" manşetiyle çıkan Hürriyet'in bugünkü haberinde "FETÖ, ByLock'un cemaat üyeleri tarafından kullanıldığını açıkça ortaya koyan Hürriyet haberleri üzerine algı operasyonuna başladı. Oysa ByLock kayıtları dün ABD'ye giden Adalet Bakanı Bozdağ'ın çantasında yerini aldı" dendi.
Hürriyet'in 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu öne sürülen cemaat üyelerinin kullandığı iddia edilen şifreli haberleşme programı 'ByLock'un patentini elinde bulunduran David Keynes'in açıklamalarına yer verdiği haberine soruşturma açılmıştı.
İsmail Saymaz, soruşturma açılmasına tepki göstererek "ByLock'un FETÖ'nün örgütsel haberleşme aracı olduğuna delil sunan haberimize 'delil karartma' suçundan soruşturma açılıyor. Hale bak... Suçumuz nedir? Devletin bulup sorgulaması gereken kişiyi bulup görüşmek. Savcılığa ByLock-FETÖ bağına ilişkin en ciddi kanıtı sunmak" demişti.
Saymaz, daha sonra kendisini hedef gösteren Cem Küçük için "Meczubun teki, acil tedavi edilmeli" dedi. Saymaz, Hürriyet yönetiminin yaptığı haberin arkasında olduğunu belirtirken "Bundan ötürü bizim övgü almamız, ödül almamız gerekirken, hadi bunlar olmuyor hakkımızı teslim etmeleri gerekirken bir haberi bile baştan sonra yazmayacak olanlar tarafından tartışılmak traji komik…" ifadelerini kullanmıştı.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberi şöyleydi:
15 Temmuz darbe girişiminin en büyük gizemlerinden biri, 'FETÖ’cülerin kendi aralarında kullandığı iddia edilen ‘ByLock’ isimli mesajlaşma programı. ByLock’un darbeciler tarafından TÜBİTAK’ta tasarlandığı öne sürülüyor. Apple, Google gibi servislerde ise programın arkasında David Keynes adlı bir Amerikalı’nın olduğu bilgisi bulunuyor. Hürriyet, David Keynes’e New York’ta ulaştı. ByLock’un sahibi olduğunu iddia eden David Keynes, yazılımın Gülen Cemaati ile bağlantılı eski ev arkadaşına ait olduğunu söyledi.
David Keynes, yüksek lisans eğitimi için ABD’ye gittikten sonra vatandaşlık alıp ismini değiştiren bir Türk. Amerikan pasaportundaki adı, David Keynes.
Verdiği bilgilere göre 1973’te Türkiye’de dünyaya gelmiş. Babasının 13 yaşında Türk vatandaşlığına geçtiğini ifade ediyor. Annesi ise Giresunlu. Keynes, çocukluğunun geçtiği Ankara’da, lise yıllarında Gülen cemaatine bağlı FEM Dershanesi’ne gitmiş. Bu sırada Işık Evi’nde kalmış. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuduktan sonra 2001’de yüksek lisans eğitimi için ABD’ye gitmiş.
Aynı okulda üniversite öğrencisi olan (gerçek adını gizlediği) ‘Tilki’ lakaplı Türk arkadaşıyla tanışmış. ‘Tilki’ ile 2003-2004 yılları arasında Oregon eyaletine bağlı Portland şehrinde aynı evde kalmış.
İkilinin üst katındaki ev, cemaat evi olarak kullanılıyormuş. ABD vatandaşlığına geçerken ismini İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes’ten esinlenerek ‘David Keynes’ olarak değiştirmiş. Keynes, Türk kimliğindeki ismini açıklamayı reddediyor. Halen Connecticut eyaletinde yeminli mali müşavir olarak çalıştığını anlatıyor. ABD pasaportunda taşıdığı isim, aynı zamanda Apple Store’da ByLock uygulamasının sahibi olarak geçiyor. Artık indirilemeyen uygulamanın Apple’daki kayıtları halen Keynes’in elinde.
Keynes, ByLock’un 600 bin kişi tarafından indirildiğini, kullanıcıların çoğunluğunun Türkiye, Suudi Arabistan ve İran’da yaşadığını söylüyor. Türkiye’dekilerin yüzde 90’ının cemaatçi olduğunu ve ByLock’un cemaatin haberleşme aracına dönüştüğünü kabul ediyor. Fakat Ocak 2016’da itibaren ByLock’un kullanım dışı olduğunu, o tarih sonrasında ve darbede kullanılmadığını iddia ediyor. ByLock, Mart 2014’ten sonra Apple Store ve Google Play adlı online mağazalarda kullanıma açılmış. Uygulama için ayda 29 dolar ödediğini vurgulayan Keynes, altyapısı güçlendirilip sürümü yükseltilemediği için ByLock’un, 7 Eylül 2014’te App Store’dan kaldırıldığını, Google Play’de bir yıl kalabildiğini belirtiyor. ByLock’un Google Play’de yaklaşık 500 bin, App Store’dan 100 bin kişi tarafından indirildiğini vurguluyor. Ancak program, Apple Store ve Google Play’den kaldırıldıktan sonra da farklı internet sitelerinden indirilmeye devam etmiş.
David Keynes, şöyle devam ediyor: “15 Temmuz sonrası haberlerde ByLock’tan söz edilince Tilki’ye ‘Bu ne demek’ diye sordum. İzah edemedi. Cemaatçi olan ortağını ve cemaati kastederek, ‘Birkaç arkadaşa vermiştim, onlar başkalarına vermiş’ dedi. 15 Temmuz’dan sonra firar eden Tilki’nin ortağı, şu an yurtdışında olan bir gazeteci ile bağlantılı. Bu kişiler üzerinden cemaatin haberleşme ağına dönmüş. Cemaat örgütsel haberleşmesi için kullandı ama bana göre çok saçma. Uygulamanın kırılması çok kolay. Ben ABD’deki cemaatçilere sordum. ‘Ne yapıyorsunuz?’ dedim. ‘Birbirimize dualar ve sohbetler gönderiyorduk’ dediler.”
Keynes, ByLock’un başlangıçta cemaat haberleşmesi amacıyla tasarlanmadığını ancak zamanla bu şekilde kullanıldığını savunarak, “Tilki, Silikon Vadisi’nde ByLock’u satabilmek için kullanıcılarını yaygınlaştırmak istemiş olabilir” diyor.
Avrupa ve ABD’de neden kullanılmadığı sorusuna karşılık Keynes, “Çünkü reklamı yapılmadı. Reklamı sadece cemaate yapıldı” diye karşılık veriyor. ByLock’un cemaat üyeliğine kanıt sayıldığı görüşü için de “Katılıyorum” diyor. Kendisinin bu programı cep telefonuna yüklediğini ancak kimseyi eklemediği için kullanamadığını kaydediyor.
Keynes, Ekim 2015 itibariyle GoDaddy adlı server firmasına ücret ödemeyi kestiğini ve bu nedenle ByLock’un Ocak 2016 itibariyle kullanımdan çıktığını anlatıyor. O tarihten beri ve darbe teşebbüsünde ByLock’un kullanılmadığını iddia ediyor.
Keynes, ByLock’un şifrelerinin MİT tarafından kırılarak, kullanıcı bilgilerine ulaşılması nedeniyle GoDaddy’ye dava açacağını anlatıyor. Keynes, hakkında soruşturma açılması ve ifadesine başvurulması halinde, Tilki’nin kimlik bilgilerini verebileceğini söylüyor. Tilki’nin web tasarımı işleri yaptığını, Türkiye’de yaşadığını, 15 Temmuz’dan sonra Almanya’ya, oradan da ABD’ye kaçtığını ancak hakkında soruşturma bulunmadığı için döndüğünü ve halen Türkiye’de olduğunu ekliyor.
ByLock’un patenti Keynes’te. Peki, programı kendisi mi yazmış? David Keynes, ByLock’un üniversite yıllarından tanıdığı ‘Tilki’ lakaplı eski ev arkadaşı tarafından tasarlandığını belirtiyor. ‘Tilki’nin cemaatle bağlantısının bulunduğunu, babasının da grubun üyesi olduğunu vurguluyor. Keynes, ByLock’tan 3 Aralık 2013 günü ‘Breaking Bad’ adlı TV dizisini izlemek için Tilki’nin evinde buluştuklarında haberdar olduğunu savunuyor. Tilki’nin “Kredi kartını kullanabilir miyim” diye sorması üzerine ByLock’u öğrendiğini kaydeden Keynes, şöyle devam ediyor:
“Ne için kullanacaksın?’ dedim. ‘Böyle bir program yazacağım’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Apple Store’a bir program koyabilmek için bu işlem gerekiyordu. Başlangıç böyle oldu. Tilki’nin amacı, ByLock’u San Francisco’daki Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketlerine sunmaktı. Beğenilirse sermaye yatırılarak şirket büyütülecekti.”
Keynes ile Apple arasındaki, kabul edilme ve çıkarılmasıyla ilgili yazışmaları.
15 Temmuz'da Türkiye'deymiş
Yılda en az iki kez Türkiye’de geldiğini vurgulayan Keynes, 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu halde hakkında işlem yapılmadığını kaydediyor. Keynes’in Amerikan pasaportunda da Türkiye’ye 12 Haziran’da gelip Hollanda’ya gittiği, 17 Haziran’da Türkiye’ye tekrar giriş yaptığı ve darbe teşebbüsünden sonra, 7 Ağustos 2016’da Türkiye’den ayrıldığı görülüyor. Keynes, “MİT’in bilmemesi imkansız. Pasaportumla senede iki kere girip çıktım. Ben darbede de darbe sonrasında da Türkiye’de bulunuyordum. Kendimi takip altında hissetmedim” diyor. Keynes, Apple Store’da ByLock’un sahibi olarak gözükmesine karşın MİT veya devlet tarafından kimsenin kendisine başvurmadığını savunuyor.
Keynes, kendisinin cemaat üyesi olmadığını ancak müşterileri arasında cemaatin tabanından insanlar bulunduğunu belirterek, “Ben Fetullah Gülen’in şizofren olduğunu ve rol yaptığını düşünüyorum. Çevresindeki insanların da para kaynaklarını kontrol ederek, garibanları ve alttakileri sömürdüğünü düşünüyorum. Tabanın masum ama üst tabakanın bir darbe örgütü olduğuna inanıyorum” diyor.
David Keynes, 12 Ekim Çarşamba günü gazetedeki masa telefonumdan aradı ve ‘İsmail Saymaz ile görüşmek istiyorum’ dedi. Arayanın gerçekten ByLock’un sahibi olduğunu teyit etmeye çalıştık. Apple’daki kayıtlardan bu kişi olduğu sonucuna vardık. Yine de doğrulamak için yüz yüze görüşme kararı aldık. Kendisi Türkiye’ye gelmediği için 16 Ekim Pazar günü New York’ta buluştuk. Görüşme sırasında New York temsilcimiz Razi Canikligil de hazır bulundu. Röportaj Brooklyn’de bir kafede gerçekleştirildi. Görüşmenin Amerika’da yapıldığını kanıtlamak için Brooklyn Köprüsü önünde fotoğraf çektirdik. Keynes güvenlik kaygısı nedeniyle sırtını dönerek fotoğraf çekilmesine izin verdi. Fotoğrafımızı da Razi Canikligil çekti.
David Keynes ismi ilk olarak İngiliz The Guardian gazetesinin ByLock hakkında yaptığı araştırmayla ortaya çıkmıştı. Gazetenin Reuters’la gerçekleştirdiği araştırmaya göre uygulamanın sertifikasının ‘David Keynes’ ismine kayıtlı olduğu açıklanmıştı. Ancak haberde David Keynes’in gerçek biri olup olmadığının bulunamadığı belirtilmişti.