Silah ve zor kullanmak gibi pek çok yetki veren kanun teklifinin 29 Ocak'ta TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilmesiyle birlikte artık Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde istihdam edilen bekçilerin yetkilerine ilişkin tartışma sürüyor. Son olarak üst arama ve kimlik sorma yetkisi edinen bekçilerle vatandaşlar arasında çıkan tartışmalar kamuoyuna yansımaya başladı. Hürriyet muhabiri Toygun Atilla, son günlerde tartışma konusu olan bekçilerle bir gece geçirdi. Bekçilerin vatandaşlara oldukça kibar olduklarını, vatandaşla iç içe bulunduklarını söyleyen Hürriyet muhabiri, vatandaşın bekçiler tarafından kimlik sorulmasından rahatsız olmadıklarını ifade etti.
Söz konusu haberde bekçilerin tartışmalarla ilgili tepkilerini de şöyle aktarıldı:“İlkokul mezunlarına ‘4 bin 500, 5 bin lira maaş veriyorlar’ diyorlar. Ez az lise mezunu olmak zorunluluk. Aramızda üniversite mezunları da birkaç yabancı dil bilen de var.”“AK Parti Gençlik Kolları’na üye değiliz. Bekçi adayı herhangi bir siyasi partiye üye olamaz. Siyasi partilerin değil, devletin, milletin bekçisiyiz.”“Bizler kimlik sorduğumuz kadınlara asla sosyal medyadan arkadaşlık teklif etmedik. Ancak bunu yapanlar olabilir. Hepimizin annesi, eşi, kız kardeşi var. Bu tip davranışları eleştiriyoruz.”“Kimlik sorarken, hanımefendi veya beyefendi diye hitap ediyoruz. Ancak ‘dayı, abi, kardeş, abla’ gibi hitap edenlerin olduğunu duyuyoruz. Bu arkadaşlar uyarılıyor.”“Sıradan vatandaşlarla kimlik sorma konusunda sorun yaşamıyoruz. Ancak suçla ilişkili ve provokatif kişiler bu konularda zorluk çıkarıyor.”
Hürriyet muhabiri gecenin sonunda edindiği izlenimi şöyle aktardı:
"İstanbul gecelerinde bekçiler polislerin iş yükünü önemli ölçüde hafiflettiği gibi kentin güvenlik sorununa da önemli bir hizmet sunmuş durumda. Özellikle sokak aralarında dolaşmaları hırsızlık vb. suçların önleyiciliği adına önemli bir kazanç. Yaya olarak sokaklarda ve vatandaşla iç içeler. Bu yüzden hem sokağı hem de vatandaşı tanıyorlar. Bölgelerindeki olayları, olay çıkaracak insan profillerine hakimler. Bekçilerle geçirdiğimiz saatler boyunca vatandaşlara karşı oldukça kibarlardı.”
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
İzmir Bornova’da iki genç ve mahalle bekçileri arasındaki arbede ve küfürleşmenin yargıya taşınmasının ardından bekçilerin kimlik bakma yetkisi mahkemeye taşınmıştı. İki gence aynı saat içerisinde defalarca kimlik kontrolü yapmak isteyen bekçileri haksız gören mahkeme, şu kararı vermişti:
Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nun polislere verdiği kimlik sorma ve kaba üst araması yapma yetkisi bekçilere verilmemiştir. Görevi vatandaşın huzurunu sağlamak olan görevlinin, makamını vatandaşın huzurunu bozmak için kullandığı belirlenmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü ise çarşı ve mahalle bekçilerinin kimlik sorma yetkisi hakkında yazılı açıklama yapmış, açıklamada şöyle denilmişti:
İzmir ilinde 9 Mayıs 2018 tarihinde meydana gelen ve basında, ‘Çarşı ve Mahalle Bekçileri kimlik soramayacak' şeklinde yayınlanan haber ile ilgili olarak İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesince verilen karar sadece o olaya münhasır bir karar olup aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Vazifeleri İle İlgili Olarak Riayet Etmeleri Gereken Hususları Gösterir Yönetmeliğin 16. maddesindeki ‘Bekçiler bölgeleri içinde dolaşan şüpheli şahısları takip eder ve hüviyetlerini araştırırlar.
Mahkeme ve Emniyet'in açıklamaları bekçilerin kimlik sorabilme ve üst arama yetkisini tartışmaya açmıştı. Ardından AKP tarafından hazırlanan, çarşı ve mahalle bekçilerine halka yardım, vatandaşlara kimlik sorabilme yetkisi ile adli görevler verilmesi gibi düzenlemeleri içeren Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi, TBMM İçişleri Komisyonunda kabul edildi.