Hürriyet gazetesi yazarı Nuray Babacan, "Türkiye-İran sınırında, henüz ihaleye verilmemiş alanlar için müteahhitlerle hızlı görüşmeler başlatılmış. Hükümet için göçmenler, artık bir iç siyaset sorunu ve kendi tabanlarındaki tepkilerin de farkındalar” düşüncesini dile getirdi.
Babacan yazısında, "Son günlerde Ankara’da özellikle istihbarat birimlerinin yoğun Afganistan ve Kabil mesaisi var. Askeri kaynaklar ve büyükelçilikten alınan bilgilerin dışında, ciddi istihbarat analizleri yapıldığını biliyoruz. Taliban sonrası Afganistan’ın hem Türkiye hem de çevre ülkeleri nasıl etkileyeceğine ilişkin yeni oyun planları masaya yatırılıyor. Öncelikle, konuya direkt göçmen dalgasından girelim. Olası bir hareketlenme nedeniyle, Türkiye-İran sınırında, henüz ihaleye verilmemiş alanlar için müteahhitlerle hızlı görüşmeler başlatıldığını söyleyelim. 295 kilometrelik duvar projesinin hızlandırıldığı ve Ankara’da müteahhitlerle görüşmelerin yapıldığını biliyoruz. Ayrıca, kaçak geçiş olasılığı bulunan 8 noktanın da sıkı şekilde kontrol altında tutulduğu belirtiliyor. Çünkü, Hükümet için göçmenler, artık bir iç siyaset sorunu ve kendi tabanlarındaki tepkilerin de farkındalar." ifadesini kullandı.
Babacan şunları kaydetti:
"Gelelim endişelere. Suriye’nin İdlib bölgesinden 3 bin teröristin Taliban’a destek için Afganistan’a geçmesi durumu istihbarat birimleri tarafından paylaşılıyor. ABD kadar, Çin’in pozisyonu da yakından izleniyor. Çin’in Uygur bölgesi sınırında, olası bir hareketlenmeden duyduğu endişe ve Taliban’la nasıl bir ilişki geliştireceği de izlemede. Ve tabii başından beri işin içinde olan Pakistan istihbaratının hareketleri de. Türkiye’nin beklentilerine gelince, Afganistan üzerinden ABD ile ilişkileri yeniden oluşturmak, Afganistan’ın yeni dönem ihtiyaçlarını karşılamak için ticari ilişkileri geliştirmek gibi hesaplar yapıldı. Şimdilik her ikisi için de olumlu bir ortam görülmüyor. Ancak, her gelişme, yeni pozisyon gerektiriyor. Zemin çok değişken."