Hürriyet yazarı: Savcı, Hasan Cemal'e açılan davada hakaret içeren ifadeleri herhalde hâkimin bulmasını istemiş!

Hürriyet yazarı: Savcı, Hasan Cemal'e açılan davada hakaret içeren ifadeleri herhalde hâkimin bulmasını istemiş!

Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Başkanı Hasan Cemal’e, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cemal'in hangi ifadesiyle Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiğine yer verilmemesine ilişkin olarak, "Savcı herhalde yargıcın bu ifadeleri kendisinin bulması istemiş olmalı. İlginç bir bilmece oyunu yani!" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin "gereğinin yapılması" yazısının ardından Erdoğan’ın, avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla “Sen Cumhurbaşkanı ol, hem de...” başlıklı yazısı nedeniyle şikâyetçi olduğu Hasan Cemal’in 1 yıldan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılanacağı davanın görülmesine 28 Eylül’de başlanacak. Hasan Cemal ve avukatı Fikret İlkiz, 20 Mayıs’ta İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iddianameye karşı savunma yapacak. 

Mehmet Y. Yılmaz'ın Hürriyet'te "Başbakan'ın kafasının ardında ne var?" başlığıyla yayımlanan (28 Nisan 2016) yazısından bazı bölümler şöyle:

 

Adamına göre ifade özgürlüğü

 

T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Başkanı Hasan Cemal’e, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.

Hasan Cemal’in 1 yıldan 4 yıl 8 aya kadar hapis ile cezalandırılması isteniyor. İddianamenin ilginç olan yönü şu ki Hasan Cemal’in yazısındaki hangi ifadenin Cumhurbaşkanı’na hakaret amacıyla yazıldığı belirtilmemiş.

Savcı “salt hakaret içeren ifadelerden” söz ediyor ama bu ifadelerin hangisi olduğunu iddianamesine yazmamış.

Herhalde yargıcın bu ifadeleri kendisinin bulması istenmiş olmalı. İlginç bir bilmece oyunu yani!

Geçen gün Cumhurbaşkanı’nın avukatları, Prof. Dr. Baskın Oran’ın açtığı hakaret davasında Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesini istemişlerdi.

Avukatlar “ifade özgürlüğü devletin ya da nüfusun bir bölümü için saldırgan, şoke edici veya rahatsız edici bilgiler ve düşünceler için de geçerlidir ve bunlar olmaksızın demokratik toplum olamaz” diyorlardı.

Acaba Hasan Cemal’in avukatları aynı savunmayı verseler nasıl olurdu?

Yazının tamamı için tıklayın