Hürriyet gazetesi, hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesine ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes'le mülakat yapılmasını hedef alan “Aydın Doğan’ın 2 aşamalı algı operasyonu...” haberine ilişkin dava açacağını duyurdu. Hürriyet gazetesinden yapılan açıklamada "Sabah gazetesinde bugün (27 Ekim 2016) yayımlanan bir haberde, gazetemizin geçen pazartesi günkü 'İşte Herkesin Aradığı Bylock' başlıklı manşetinin 'FETÖ ile CIA'nin ortaklaşa yürüttüğü bir operasyon olduğu' şeklinde asılsız bir iddiaya yer verilmiştir. Bu, Türk basın tarihine geçecek ölçüsüzlükte bir iftiradır" dendi.
Dün Sabah gazetesinde yer alan “Aydın Doğan’ın 2 aşamalı algı operasyonu...” başlıklı haberde, "Hürriyet ve röportajı gerçekleştiren İsmail Saymaz'ı aramadan önce birçok gazeteciyle irtibat kurduğu ortaya çıkan ve örgütün Amerika'da devşirilen elemanlarından olduğu belirlenen Alpaslan Demir'in, ABD'deki ilişkileri de inceleniyor. Demir'in, geçen hafta ABD'de bulunan Doğan Medya Holding Yayın Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'yla irtibat kurduğu da iddia edildi” ifadelerine yer aldı.
Sabah'ın bu haberin ardından hurriyet.com.tr üzerinden bir açıklama yayaınlayan gazete, söz konusu iddiaların iftira olduğunu ve gerekli davaların açılacağını belirtti.
İşte, Hürriyet'in o açıklaması:
Sabah gazetesinde bugün yayımlanan bir haberde, gazetemizin geçen pazartesi günkü "İşte Herkesin Aradığı Bylock" başlıklı manşetinin "FETÖ ile CIA'nin ortaklaşa yürüttüğü bir operasyon olduğu" şeklinde asılsız bir iddiaya yer verilmiştir.
Bu, Türk basın tarihine geçecek ölçüsüzlükte bir iftiradır.
Aynı haberde "David Keynes'in geçen hafta ABD'de bulunan Doğan Medya Holding Yayın Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı ile irtibat kurduğu iddia edildi" şeklinde bir ifadeye de yer verilmiştir. Bu, büyük bir yalandır.
Sabah'ın bu asılsız haberiyle ilgili olarak yargı makamlarına tekzip için başvurmanın yanı sıra gerekli davalar da tarafımızdan açılacaktır."
Sabah gazetesinden Ferit Zengin'in haberi şöyle:
İstihbarat kaynaklarına göre, Hürriyet’te Türk asıllı ABD vatandaşı David Keynes’le yapılan ByLock röportajının 2 temel hedefi var: 1: 15 Temmuz ile FETÖ’nün ilişkisini sulandırmak 2: Örgütün CIA ile bağlantılı ‘büyük balıkları’nı kamufle edebilmek
ByLock'un sahibi olduğunu söyleyen Türk asıllı ABD vatandaşı David Keynes'in, Aydın Doğan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan beyanatları, istihbarat kaynakları tarafından, inandırıcı bulunmadı. Haber, FETÖ ile Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA'nın bir operasyonu olarak değerlendirildi. İstihbarata göre, operasyonun iki amacı var. Ana amaç, gizli haberleşme sistemi ByLock'un Ocak 2016'dan sonra kullanılmadığını yayarak, "FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminde yer almadı" algısını yerleştirmek... İkinci amacın ise "ByLock'un kullanıcılarının yüzde 10'u FETÖ'cü değil" açıklamasıyla "FETÖ'nün büyük balıkları" denilen ve CIA ile bağlantılı olan isimlerin gizli kalmasını sağlamak olarak değerlendiriliyor.
Hürriyet'in söz konusu manşetiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün "teröre yardım soruşturması" açmıştı. Türk istihbarat kaynakları da dikkat çekici tespitlerde bulundu.
1973 Giresun doğumlu Alpaslan Demir'in Hürriyet'teki röportajında, ABD vatandaşı olup David Keynes ismini almadan önce Türkiye'deki yaşamına dair verdiği bilgilerin yanlış ve tutarsızdı. Ankara'da FEM dershanesine gidip lise döneminde ışık evlerinde kaldığını ifade eden Alpaslan Demir'in liseye gittiği yıllarda FETÖ'nün Ankara'da FEM dershanesi bulunmuyordu. O dönem örgüte yakın isimlerin çocuklarının Ankara'da Maltepe Dershanesi'ne gittiği biliniyor.
Alpaslan Demir'in "Lisede ışık evlerine gittim" yalanına ise yine örgütü iyi tanıyan çevrelerce, "FETÖ'nün ışık evlerine yükseköğretimde okuyan öğrenciler kabul edilir, lise öğrencileri ise yurtlara gider" yalanlaması geldi. Söz konusu yalan bilgilerin, röportajı kabul eden şahsın görevlendirildiği ama dersini iyi çalışmadığını gösterdiği değerlendirmesi yapıldı.
Alpaslan Demir'in, Amerikalı ismiyle David Keynes'in, ByLock'un sahibi olduğunu ve sistemin Ocak 2016'dan sonra kullanılmadığını ifade etmesi algı röportajının ilk aşaması olarak değerlendiriliyor. 15 Temmuz kalkışması içinde FETÖ mensuplarının bulunamayacağı imajını vermeye çalışan Keynes'in iddiasını ise MİT kripto uzmanları çürütüyor. MİT kripto uzmanlarının deşifre ettiği sistemde yazışmalar darbe günü ve sonrasına kadar uzanıyor.
Hürriyet ve röportajı gerçekleştiren İsmail Saymaz'ı aramadan önce birçok gazeteciyle irtibat kurduğu ortaya çıkan ve örgütün Amerika'da devşirilen elemanlarından olduğu belirlenen Alpaslan Demir'in, ABD'deki ilişkileri de inceleniyor. Demir'in, geçen hafta ABD'de bulunan Doğan Medya Holding Yayın Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'yla irtibat kurduğu da iddia edildi.
Türk istihbarat uzmanlarına göre, ByLock soruşturmasını sulandırmak için yapıldığı ortaya çıkan röportajın diğer amacı da ByLock kullanıcı listesinde adları bulunan, CIA ile bağlantılı FETÖ'cüleri kurtarmak... ByLock kullanıcılarının yüzde 90'ının FETÖ mensubu kalan yüzde 10'unun ise dünyanın dört bir yanındaki masum insanlar olduğunu savunan Demir'in bu sözlerle, ByLock kullanıcısı olan ve 'büyük balık' lakabıyla anılan CIA bağlantılı isimleri, bu yüzde 10'luk dilime sokmak istediği değerlendiriliyor.
Polis kayıtlarına göre en son 20 Haziran 2016'da İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan giriş yapıp yine oradan 7 Ağustos 2016'da çıkan Alpaslan Demir'in, David Keynes pasaportuyla 2014 ve 2015'te aynı havalimanından yurda 4 kez giriş yaptığı tespit edildi. Gazeteci Haydar Meriç cinayetinde adı geçen, MHP ve Baykal kaset kumpaslarının planlayıcısı olarak aranan FETÖ mensubu TARKİM Havayolu sahibi Faruk Bayındır'la irtibatlı olup birlikte hareket ettikleri de istihbarat kaynaklarınca tespit edilen Alpaslan Demir'le ilgili emniyet ve istihbarat kaynaklarının çalışmaları devam ediyor.
ABD'de ByLock'un patent sahibi olduğunu iddia eden David Keynes ile görüşen Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz hakkında soruşturma açıldığı iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan Ethem Sancak’ın gazetesi Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, “Bu haber proje haberidir. Yeni bir oyunun parçası” görüşünü savundu. Kelkitlioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın haberle ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Gazeteci Cem Küçük, soruşturma iddialarının ardından İsmail Saymaz'ı hedef göstererek "Bylock MİT'in en hassas olduğu dosyadır. Teşkilatımız çok rahatsız. Tetikçi Ismail Saymaz, Mehmet Baransu gibi ağır bedel ödeyecek" dedi. Ayrıca Küçük, İsmail Saymaz'ın CNN Türk'te canlı yayına çıkması halinde iddia edilen soruşturmanın Doğan Medya'ya kapsayacağını ileri sürerek tehdit etmişti.
İsmail Saymaz da soruşturma açıldı haberine tepki göstererek "ByLock'un FETÖ'nün örgütsel haberleşme aracı olduğuna delil sunan haberimize 'delil karartma' suçundan soruşturma açılıyor. Hale bak... Suçumuz nedir? Devletin bulup sorgulaması gereken kişiyi bulup görüşmek. Savcılığa ByLock-FETÖ bağına ilişkin en ciddi kanıtı sunmak" demişti.
Bu gelişmelerin ardından Hürriyet gazetesi Murat Yekin imzasıyla 26 Ekim'de 'Son ByLock tezgahı' manşetiyle çıktı. Hürriyet gazetesi, İsmail Saymaz'ın ABD'nin New York kentinde ByLock'un patent sahibi olduğu iddia edilen ve Amerikan vatandaşı olduktan sonra David Keynes adını alan kişiyle yaptığı söyleşinin ardından sosyal medyada gösterilen tepkilere yanıt verdi. Yanıt verdiği haberde "FETÖ, ByLock'un cemaat üyeleri tarafından kullanıldığını açıkça ortaya koyan Hürriyet haberleri üzerine algı operasyonuna başladı. Oysa ByLock kayıtları dün ABD'ye giden Adalet Bakanı Bozdağ'ın çantasında yerini aldı" dendi.
26 Ekim'de Saymaz'a soruşturma açılmadığı belli oldu. Bylock'un patentini elinde bulundurduğunu iddia eden David Keynes ile söyleşi yapan gazeteci İsmail Saymaz, savcılığın daveti üzerine "Tanık" sıfatıyla ifade verdi.
Hürriyet gazetesinin bugünkü (27 Ekim 2016) nüshasında '10 soruda ByLock gerçeği' başlığıyla yayımladığı haberde yer alan hükümete yakın gazetelere cevap niteliğinde olan ifadeler şöyle:
Hürriyet’in gündemi sarsan David Keynes haberi, ByLock-FETÖ ilişkisini birçok boyutuyla net bir şekilde ortaya koydu. İktidara yakın bazı gazeteler de Gülen cemaati de habere karşı gerçeklerle bağdaşmayan bir kampanya yürütmeye başladı. Oysa İsmail Saymaz’ın mülakatı, FETÖ’nün ByLock’u nasıl bir haberleşme aracı olarak kullandığını tüm çıplaklığıyla kanıtlamış oldu.
(...) Bu kanattan gelen en önemli suçlama, haberin “ByLock kullanan herkesin FETÖ’cü olmadığına yönelik bir aklama yaptığı ” iddiası. Hâlbuki mülakatta İsmail Saymaz’ın “ByLock’un FETÖ üyeliğine kanıt sayılmasına” ilişkin sorusuna” David Keynes, “Katılıyorum” diyor. Dolayısıyla haber,
ByLock’çuları aklamak bir yana ByLock kullanan kişilerin cemaat üyesi olacağına yönelik açık ve net iddiada bulunuyor. Üstelik hem Keynes’in hem de programın tasarımcı olduğunu iddia ettiği kişinin cemaatle ilişkisi, net olarak mülakatta itiraf ediliyor.
Hürriyet’i suçlayan bazı medya kuruluşlarının Gülenciler’le aynı argümanları kullanması da son derece ilginç. Söz konusu kuruluşlar, MİT’in şifresini kırdığı ByLock’un Ocak 2016’dan itibaren kullanım dışı kaldığına ilişkin bilginin ilk kez bu mülakatta yazıldığı havasını verdi. Oysa bu bilgi, farklı yazarlar ve gazeteler tarafından son bir aydır defalarca yazıldı.
Hürriyet, bu olayda sadece gazetecilik saikleriyle davrandı. İsmail Saymaz da dün ByLock soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanık sıfatıyla bilgi verdi. FETÖ ile ilgili soruşturmanın en kritik unsurlarından biri olan ByLock konusunda kilit bir ismin bulunup konuşulması önemli bir gazetecilik olayıdır. (...)