Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Hüseyin Besli, Anayasa Mahkemesi'nin Köşk kararı için, “Yasal olarak hakkı olsa da Erdoğan aday olduğunda Gül rakip olarak çıkmaz” dedi. Besli, “Şu anki sistem içinde 2014’te Erdoğan cumhurbaşkanı olacak” diye konuştu.
A Haber’de Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programına konuk olan Başbakan Başdanışmanı Hüseyin Besli 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Hüseyin Besli’nin açıklamaları şöyle:
“2014’te belli ki Erdoğan dördüncü milletvekili seçilmeyecek yani milletvekili ve Genel Başkan olmayacak. Herkes bunun üzerinden felaket senaryosu üretmeye çalışıyor. Erdoğan ile Gül’ü çatıştırlar mı düşüncesi var. Bu boşuna. Her ikisini de gayet iyi tanıyorum. İkisinin arasında asla çatışma olmayacaktır.”
“Erdoğan Köşk’e çıkmak istiyor ve çıkması da gerekir. Benim kişisel kanaatim bugünkü sistem içinde 2014’te Erdoğan cumhurbaşkanı olacak. Erdoğan tüzük değişikliği yapmayacaktır. Üç dönem milletvekilliği yapanlar bir daha aday olamayacak. Sonuçta Erdoğan aktif siyaseti bırakmaya hazır değil.”
“Abdullah Gül, başbakan olursa parti içinde muhalefet olmaz diye tahmin ediyorum. Hareketin öncü isimlerinden biridir. Her zaman kendisine saygı gösterilir, güven tamdır.”
“Gül’ün ikinci kez aday olmasının yolunun açılmasında eleştirilecek bir şey yok. Yasal olarak hakkı olsa da Erdoğan aday olduğunda Gül rakip olarak çıkmaz. İkisinin arasında anlaşmazlık olmaz. Büyük bir laf olsa da Türkiye’de herkesin arasında kavga olur ama Gül ile Erdoğan arasında olmaz. Bu kardeşlik duygusundan da öte. AK Parti hareketinin Türkiye ve bölge için ne ifade ettiğinin farkında. Bu durumu zaafa uğratacak hiçbir şey yapmazlar. Birbirlerine karşı saygıları çok büyük. Bu hemen ortadan kalkamaz.”
Hüseyin Besli, Fethullah Gülen’in açıklamalarında ön plana çıkartılması gerekenin “kazanımlar” sözü olduğunu belirtti.
“Fethullah Gülen’in konuşmasında öne çıkan söz “kazanımlar”dı. Belli bir süredir ortada iktidar ve cemaat meselesi konuşuluyor. Böyle bir algı var. Hocaefendi kazanımlardan geriye gitmenin ne kadar tehlikeli olduğuna işaret etti. Bu ülke AK Parti dönemindeki kazanımlar için az bedellerle elde etmedi. Kolay kolay vazgeçilebilecek kazanımlar değil. Herhangi birinin güç gösterisinde bulunması bizi bu kazanımlardan milimetrik kayba bile uğratacaksa yazık olur. Ben bu nedenle bu konuşmayı önemsiyorum.”
Hüseyin Besli, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan’ın “Medyanın, özellikle muhafazakâr dediğiniz medyanın iktidarla ilişkisi bence çok iğrenç. Muhafazakâr medya kendisine ihanet ediyor “ sözleri ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
“Kendisi analitik düşüncesi olan bir arkadaşımızdır. Ben de kendisini takip ederim. Ama ben toptancı değerlendirmelerin yanlış olduğu kanaatindeyim. Muhfazakar medya kim? O zaman kendisi de muhafazakar medyanın içinde değil mi? Toptancı bakış açılarıyla değerlendirme yapılamaz. Tek tek gazeteler, yazarlar, kişiler değerlendirilebilir. Unutulan bir şey de şu; muhafazakar medya dediğimiz kişiler AK Parti öncesinde gördükleri muameleler çok kolay unutuyor.”
Besli, Ali Akel’in Yeni Şafak gazetesinden çıkartılması ile ilgili de konuştu.
“Başbakan’ın haberi, bilgisi olmadan gelişen olaylar bunlar. Gazetenin sahipleri herhalde varsayımlar üzerinden Başbakan’ın buna kızacağını düşünerek bu adımı attılar. Çok hoyratça bir yaklaşım bu. Patronların tutumu sağlıklı bir durum değil. Ayşenur Arslan meselesinin arka planını bilmiyorum ama genel çerçevede henüz müesseseler oturmadı. Hala problemler yaşıyoruz. Normal bir ülkede iki sene sonraki bir konu neden tartışılır ki? Şimdiden 2014 konuşuluyor. Biz olayları olduğundan daha fazla büyütüyoruz. Bazılarını ise görmemiz gerekirken halının altına süpürüyoruz.”