AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AKP için dillendirilen 'eşbaşkanlık' iddiasını "Bundan daha saçma ve aptalca bir şey duymadım. İsteyen yapabilir ama bizim böyle bir durumumuz yok" sözleriyle yalanladı.
Çelik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak, "Vatandaşlarımız şundan emin olsunlar, bu cumhurbaşkanlığı seçiminde kavga ve kaos olmayacak" diye konuştu.
Hüseyi Çelik '45 Dakika' programında gazeteci Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı. Çelik'in gündeme ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sayın cumhurbaşkanımızın açıklamasından bu işi bıraktım gibi bir ifade anlamadım. bugünkü şartlarda böyle bir hesabım yok diyor. Bir plan yapmadığını söylüyor. Eski genel başkan yardımcımızdı, Başbakanlık yaptı.
Kendisini cumhurbaşkanı seçtirebilmek için olağanüstü gayret gösterdik. Şimdi bağımsız bir cumhurbaşkanıdır ama bu dünyaya aittir. Sayın başbakanla tabii ki oturup konuşacaklar. 'bana ihtiyaç olursa ben buradayım' gibi bir sinyal veriyor.
Hepimiz ayrı şahsiyetiz ve bir torbadan çıkmış değiliz. Biz makam için kardeş kavgası yapmayacağız mesajı da veriyor. 2002'de başbakanlık için Gül'ün adı öne çıktı ve başbakan Siirt'ten milletvekili seçilir seçilmez istifa etti. Bu büyük bir saygı örneğidir.
Sayın Gül'ün AK Partili olduğu biliniyor. Sayın Gül oyunu CHP'y mi veriyor? İnsanlar makama şekil verir, makamların da insanların davranışları üzerinde etkisi vardır. MGK'nın başkanı cumhurbaşkanıdır. MGK'dan her zaman çözüm sürecini destekleyen açıklamalar gelmiştir. Her insanla ilgili lehte ve aleyhte şeyler söylenebilir.
Ben sayın Gül'ün öncekilerle kıyaslanamayacak şekilde görevini yerine getirdiğini düşünüyorum. Sayın Başbakan'ın, Gül ile tavırları aynı olmayabilir. Rahmetli Özal cumhurbaşkanlığına gittiği zaman partisi tepetaklak gidiyordu ama AK Parti'nin trendi yukarıya doğrudur.
Bizim hareketimiz bir kadro hareketidir. Sayın Gül gelir mi gelmez mi... Biz Erdoğan ve Gül'ü ağabey olarak görüyoruz. Ben her zaman Başbakanımızın arkasında olmamızın, sayın Gül'ü üzecek sözler sarfetmemiz gerektirmediğini söylüyorum.
Sayın Erdoğan çok ezici bir karizmaya sahip. Bizim parti içerisinde liderlik yapacak çok sayıda isim var ama güneş varken, yıldızlar görünmez. Ben bulunduğum yeri ve konumu bilen bir insanım. Kendim için başbakanlık gibi bir pozisyonu hiç düşünmedim. Benden çok daha layık olan arkadaşlarımız olduğunu düşünüyorum.
Tayyip Bey bu partinin orkestra şefidir. Bir orkestrada taban tabana farklı çıkaran enstrümanlar vardır. Ama şef bu sesleri bütünleştirir. Örneğin Yıldırım Akbulut değil başka bulut olsa ANAP'ın tepetaklat gidişi durdurulamazdı.
Afyon'da istişare toplantısı yapacağız. Bizim için bir eşbaşkanlık söylüyorlar. Bundan daha saçma ve aptalca bir şey duymadım. İsteyen yapabilir ama bizim böyle bir durumumuz yok. Sayın Kılıçdaroğlu bu işi yapamıyorum yanıma yardımcı alacağım diyebilir.
Halkın cumhurbaşkanını seçmesi bu yarı başkanlık getirir. Oraya oturan kimse, o makama bir şahsiyet verir. Tayyip Bey cumhurbaşkanı olduğunda başka Sayın Gül olunca başka bir cumhurbaşkanı görürsünüz. Tayyip Bey Köşk'e çıktığında kendi üslubunu kullanır.
Vatandaşlarımız şundan emin olsunlar, bu cumhurbaşkanlığı seçiminde kavga ve kaos olmayacak, Türkiye cumhurbaşkansız kalmayacak. 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Bey'e 'siz cumhurbaşkanı olmayın, kolaya kaçmayın, partinize liderlik edin' dedim. Ama bugün 12 yıl Başbakanlık yapmış birine Cumhurbaşkanı olmayın deme durumumuz yok.
Dar bölge olursa temsil oranı düşecek deniliyor, bunu anlamakta zorlanıyorum. Bu milletvekiliyle seçmen arasında yakınlaşma sağlayacak. Seçim bölgesini ne kadar küçültürseniz, seçmen adayları daha iyi tanıyacaktır. Barajı kaldıralım dar bölge getirelim diyoruz. Daraltılmış bölge istiyorsanız, yüzde 5 baraj getirelim diyoruz. Sistemi bilmeyenler bol keseden konuşuyor.
Biz insanlar farklı olabilir, farklı etnik gruplara ait olabilir diyoruz. Ama burada birileri el altından devlet olayım, yargıda emniyette örgütleneyim dediği zaman dananın kuyruğu kopuyor.
Gerçekten Türkiye'de iktidara alternatif olabilecek, halka ümit veren bir parti yok. Hiçbir dönemde AK Parti ile muhalefet arasındaki kadar makas açılmadı. CHP'nin çok ciddi bir problemi var. Sizi hacı muratın direksiyonuna Schumacher'i getirseniz ne yazar? CHP köhne bir partidir. Zenginlerin ve büyük sitelerin partisidir.
Beşiktaş'ta yüzde 70 oy olan CHP 136 ilçede yüzde 1'in altında alıyor. Böyle bir CHP var. Bizim kaybettiğimiz illerde bile oylarımız CHP'den 14-15 puan üzerinde. Ben CHP'nin yerinde olsam, bu insanlar bana neden oy vermiyor onun tahlilini yapardım. Kendi içine kapalı tuzu kuru olan yerlerde oy alıyorsunuz.
AK Parti zenginden de fakirden de batıdan da doğudan da oy alıyor. CHP Türkiye'nin partisi değil. Eskiden MHP İç Anadolu'dan oy alırdı şimdi silme AK Parti aldı. Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık olmasa meydanlarda ne söyleyecekti? CHP'nin bu ülkenin insanları adına projeleri yok.
CHP, başkasını kötüleyerek iktidar olamayacağını anlamalıdır. İzmir'de bizim de hatamız var. Muhteşem hizmetler yaptık. Biz vatadandaşa hizmet edecek teşkilatlar oluşturamadık. Bu bizim eksiğimiz.
Endişeli laikler dediğimiz kesime kendimizi daha iyi tanıtmalıydık. İzmirliyi suçlayarak, kendimizi kesinlikle sorumluluktan kurtaramayız. Bize karşı ideolojik direnç içinde olan insanlara karşı bu direnci kıracak bir yol mutlaka vardır. Bazı algıları değiştirmek için çalışmalıyız."