Hüseyin Çelik: Her düşünce ayrılığında istifa edilmez

Hüseyin Çelik: Her düşünce ayrılığında istifa edilmez
Hakan Şükür'ün istifasını değerlendiren AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, her görüş ayrılığında istifa olmaması gerektiğini ifade ederek, "Hakan Şükür, geri dönülmez bir yola girmişse kendisi için de çok kolay olmamıştır" dedi.
Çelik, katıldığı televizyon programında, Hakan Şükür'ün istifası ve dershanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
 

'Şükür istifasının doğru olmamasını temenni ederim'

 
"Kendisini aradım, telefonu kapalıydı, kendisinden teyid etmiş değilim. Bunun doğru olmamasını temenni ederim. Kendisi Başbakanın ve benim takdir ettiğimiz bir insandır. Böyle bir karar verip ayrılsa bile düşüncelerim değişmeyecektir. Böyle bir şeyin doğru olmamasını temenni ederim. Gerekçeleri okudum. Gerçekten böyle bir karar verdiyse, buna saygı duyarız. Bizim için her milletvekili arkadaşımız önemlidir. Önemli bir spor insanıydı. Toplumda bir saygınlığa sahip. Gerçekse üzüldüğümü söylerim. Bununla ilgili uzunca açıklama yapmayacağım."
 

'Saygı duyarım'

 
"Parti içindeki çalışmalardan rahatsız olan milletvekilleri olabilir. Hassasiyetlerimiz farklı olabilir. Bazı konulardaki yaklaşımlarımız farklı olabilir. Ancak her düşünce ayrılıklarından birileri partiden istifa ederse, partilerin işleyişi kolay olmayabilir. Ancak böyle bir karar aldıysa kendisine saygı duyarım."
 

Gülen'in okulları iftiharımızdır'

 
"Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dünya çapında açtığı okullar bizim iftiharımızdır. Bizim dış politikamızla cemaatin yaptıkları birebir örtüşüyor. Meclis’teki bütün müzakerelerde Ak Parti cemaatin yaptıklarının arkasında durmuştur. Ancak şimdi bize bir şey çıkar mı düşüncesiyle CHP cemaate sahip çıkar bir görüntüye bürünmüştür. AK Parti ile Cemaat arasında kıran kırana bir kavgadan söz edilemeyeceğine düşünüyorum. Bir kırgınlık olabilir. Bu bir aile içerisinde anlaşmazlık uyuşmazlıktır. Bunu aile içerisinde halledebileceğimizi düşünüyorum. 
 

'Dershaneler sebep değil, sonuç'

 
Sayın başbakan benim bakanlığım döneminde dershaneler ile ilgili çalışma yapılmasını istedi. Ben de o zaman ‘Dershaneler sonuçtur sebep değildir’ dedim. Bir kanunla dershaneyi kaldırmak bunu çözmüyor. O günkü şartlar altında bunu yapmak mümkün değildi. Kendisine bunu ikna edici delillerle arz ettim. Ama bugünkü şartlarda 2 yıllık süre verildi. Bu arada hükümet teşvik paketini açıklar dönüşümle ilgili. Bu uygulama görüldüğü zaman bir de sınav sisteminde değişiklikler yapıldığında insanların dershanede ısrar edeceği kanaatinde değildim."