AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, idam tarışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Bugün idam cezasını getirseniz de Öcalan'ı asamazsınız' dedi. Çelik, açlık grevleri için ise "Son çare atlayıp elindeki silahı almaktır. Hayata dönüş müdahalesi gibi değil." ifadesini kullandı.
Çelik, CNN Türk'te katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamaları:
"Başbakan bir durum tespitinde bulunuyor. Toplumun yüzde 70-80’i onlarca insanı katleden, katil ve bir çok sapık ortada dolanıyorken bunları cezaevinde besliyorsunuz diye kamuoyunda yükselen bir tansiyon var. Katillere, teröristlere, sapıklara verilen bir mesaj var: Kamuoyunun sabrını sınamayın…
Başbakan yurtdışı gezilerinde de bunu dile getirdi. Norveç’te böyle bir canavarın idam edilmesi kimi rahatsız eder. Benim çocuğuma biri zarar verirse siz ‘bu adamı götürün, cezaevinde besleyin’ demezsiniz. "
"Ben vicdanımın sesine bakınca idama taraftarım. Ama ülkem adına pragmatist düşününce ‘bir daha idam cezası gelmesin’ diyor. Erdoğan bu konuda çalışma yapın demedi. Sadece kamuoyunun hissiyatına tercüman oldu. Başbakan’ın ağzından kamuoyunun hissiyatıdır. Böyle bir düzenleme gündemde yok."
"Bugün idam cezasını getirseniz de Öcalan’ı asamazsınız. Öcalan’a özel bir af adalet duygusunu zedeler."
"Tecrit deniyor. Tecrit tek başına bütün dünyadan soyutlanmak demektir. Oraya 5-6 mahkum gönderildi. Birinci dereceden akrabaları gidip istediği zaman Öcalan’ı görüyor. Avukatlarla görüşmesini sürdürmek için çerden çöpten davalar açıyorlar.
Bir çok avukat kuryelik yaptı. İyi niyet gösterdiniz. İyi niyetten maraza çıktı. Bunu bahane ederek açlık grevi başlatanlara söylüyorum. İnsanların canı üzerinden ideolojik hesap yapmayın. Yazıktır, günahtır. Şu anda ölüm orucuna yatan yok. Anadilde savunmayı 3 ay önce kararlaştırdı. 3 ay önce var mıydı açlık grevi?"
"BDP’li milletvekillerine çözümün parçası olmak yerine neden sorunun bir parçası oluyorsunuz, Biz ‘yapma, etme’ diyoruz. Biz onun atlaması halinde aşağıya branda gereriz. Onu kurtarmaya çalışırız. Öcalan’a ev hapsi ya da özgürlük falan olmaz."
"CHP’nin tavrını da samimi bulmuyorum. Daha dün İnsan Hakları Komisyonu’nda asıl komisyon üyelerini göndermediler. Başbakan isterse bu problemi çözer. Terör meselesi, Kürt meselesin de.
Başbakan’a yapılan en büyük haksızlıktır. Sanki elinde sihirli değnek var. Başbakan Süpermen değil ki.
Demokratik bir ülkenin Başbakanı’dır. Başbakan’a neden haksızlık ediyorsunuz? Başbakan bunu bitirmek için ne yapsın? Öcalan’ı serbest mi bıraksın?"
"Adalet ve sağlık bakanlığı üzerine düşen her şeyi yapıyor. Onun canı da bizim canımız. Son çare atlayıp elindeki silahı almaktır. Hayata dönüş müdahalesi gibi değil. Sağlık ve Adalet Bakanları kendi yetki alanlarında saati saatine bunu takip ediyorlar Başbakan’ın talimatı doğrultusunda
Bu ülkede konuşmak serbest diyor Başbakan. Meclis’te terörü övmeden gelin konuşun diyor
Başbakan ‘Tüm bu yollar tükendi mi ki gelip insan hayatı üzerinden kumar oynamayın, bunu bana dayatamazsınız’ diyor."
"Gandi ölüm orucuna yattı değil mi? Kendi nefsi üzerinden yaptı, başkalarının hayatı üzerinden değil
Öcalan cezaevi şartlarından rahatsızsa açlık grevine girse bunu anlarım. PKK bu açlık grevleri üzerinden iyi bir propaganda yapıyor. Bunun farkında olmamız lazım."
Dünyayı kurgulamak isteyen bir devlet değiliz. Kuzey Irak’ta bir Kürt yönetimi var. Türkiye buradaki oluşumla dost ilişkiler sürdürüyor. Bu haritaları biz çizmedik. Misak-ı Milli bizim istediğimiz değil istemeden katlandığımız bir sonuçtur. 21 milyon kareden 780 bin metrekareye dönmüşüz. Türkiye’den toprak alarak bir Kürdistan devleti kurma hayalinde olduğunu söyleyemem Barzani’nin. Barzani’nin bu kadar akılsızca söz söyleyeceği kanaatinde değilim."