Bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan Star yazarı Hüseyin Gülerce, İstanbul Acıbadem'de meydana gelen metrobüs kazasıyla ilgili olarak "İnanınız, ben artık şahsi mesele, şahsi kavga gibi görünen olaylarda bile Üst Aklın beşinci kol faaliyetinden, FETÖ kumpaslarından kuşkulanıyorum. Şu İstanbul’daki metrobüste şoförün yüzüne şemsiye ile vurulup meydana gelen korkunç kaza bile beni şüpheye sevk ediyor. O kazada onlarca insan ölebilirdi" dedi.
İstanbul Acıbadem'de meydana gelen otobüs kazasında şoför dahil 11 kişi yaralanmıştı. Kaza, bir yolcunun şemsiyeyle metrobüs şoförüne saldırmasıyla meydana gelmişti. Şemsiyeli saldırgan kimliğinin tespit edilmesinin ardından tutuklanmıştı.
Hüseyin Gülerce'nin "Metrobüs kazası mı, darbeye giden yol mu?" başlığıyla yayımlanan (27 Eylül 2016) yazısı şöyle:
15T emmuz öncesinde, yargıdaki FETÖ’cü bir hâkimin yaptığı provokasyonu duymuştum. Silahla adam yaralamış zanlıyı serbest bırakmıştı. Bu kararıyla toplumu provoke ediyor, kışkırtıyor, “böyle adalet mi olur?” dedirtiyordu. Bugün açığa alınan, meslekten ihraç edilen bu hâkimlerin geriye dönük kararlarına bir bakılsa, belki benzer binlerce karar çıkar karşımıza...
Mağduriyet olmasın, at izi ile it izi karışmasın diye evet, büyük hassasiyet gösterilsin. Ama şu da unutulmasın Gülenist militanlar, FETÖ’nün karakter erozyonuna uğramış bağlıları; hak, hukuk, meşruiyet tanımayan, insaf, vicdan, adalet ve insanlıktan nasibi olmayan yeni nesil teröristlerdir. F. Gülen’in, “beklenen salih zat” olduğuna iman ediyorlar. Allah’tan korkmuyorlar, F. Gülen’den korkuyorlar...
Bir haberi hatırlatayım. 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan eski Şırnak Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan’ın, 15 Nisan 2016’da 17 askeri bile bile ölüme gönderdiği iddiası var. İçinde el yapımı patlayıcı bulunduğu tespit edilerek emniyetin risk haritasında işaretlediği binanın üzerindeki kod, bu general tarafından operasyon öncesinde silinmiş. Haritada riskli görülmediği için oraya gönderilen güvenlik güçlerinden bir polis şehit olmuş, 8 asker de yaralanmıştı. Artık ortaya çıktı ki, PKK’nın hendek kazması, patlayıcılar yerleştirmesi FETÖ’cü komutanların ihanetleri ile oldu. 15 Temmuz da gösterdi ki FETÖ’de ihanetin sınırı yok...
Bugünlerde yeni bir darbe girişimi olacağına dair iddialar var. Ben de duyumlar alıyorum. Okulların açılmasıyla birlikte okul servisleriyle ilgili cinayetlere varan tartışma ve gerilim, otomotiv sektöründe grev hazırlık ve tahrikleri, ülke çapında ekonomik bir sıkıntıyla beslenecek kaos hazırlıkları olduğu fısıldanıyor. Bir de PKK’nın şehirlerde işleyeceği cinayetler ve bombalamalar başlarsa... Tam böyle bir ortamda, ABD’li kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünü açıkladı. Hem de üç gün önce, “Türkiye’de başarısız darbe girişiminin yarattığı şok etkisi bertaraf edildi” açıklamasını yapmışken...
Bu siyasi karar, “bundan sonra askeri darbe değil, ekonomik bir darbe olur” kanaatini kuvvetlendirdi. Üst Akıl, New York’ta geri adım atmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’den ayrılır ayrılmaz düğmeye bastı?
“Ekim ayında yeni bir darbe ihtimali var” söylentisi, halkı elbette tedirgin ediyor. Halkın ikaz edilmesi yerinde ama panik ve endişe havası yaymak doğru değil.
Akla şu gelebilir: FETÖ ile ilgili büyük çaplı tasfiye yapıldı, yargıda, emniyette, silahlı kuvvetlerde, bürokraside FETÖ’nün beli kırıldı. FETÖ’nün yeni bir darbe girişimi için mecali, gücü, imkânı kaldı mı? FETÖ bitmedi mi?
Bitmedi, çünkü Amerika bitmedi, İngiltere bitmedi, İsrail bitmedi, Üst Akıl bitmedi... Çünkü 15 Temmuz’u FETÖ tek başına yapmadı. F. Gülen, taşerondu.
15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye’yi hizaya getirmek için, Türkiye’ye boyun eğdirmek için yapıldı. Türkiye’nin varlığından, güçlenmesinden rahatsız olanlar kendilerince terbiye edilmiş bir yönetim istiyorlar, ülkemizde...
Onun için emellerinden vazgeçmeyecekler. Temmuzda olmadıysa, Ekimde, Kasımda başka yollarla, başka alanlarda kaos peşinde koşmaya devam edecekler.
İnanınız, ben artık şahsi mesele, şahsi kavga gibi görünen olaylarda bile Üst Aklın beşinci kol faaliyetinden, FETÖ kumpaslarından kuşkulanıyorum. Şu İstanbul’daki metrobüste şoförün yüzüne şemsiye ile vurulup meydana gelen korkunç kaza bile beni şüpheye sevk ediyor. O kazada onlarca insan ölebilirdi...
15 Temmuz’u önleyen bu kahraman millet duruşunu bozmayacaktır.