AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik AKP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulunuyor. Çelik, Ergenekon kararlarıyla ilgili, "Mustafa Kemal’in askerleriyiz Sevsinler sizi. Mustafa Kemal hayatta olsa size patates soydurmazdı" dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Ergenekon davasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çelik, "Mahkemeden çıkan karar eleştirilebilir ama "mahkemeyi tanımıyorum" tavrı ciddiye alınamaz.
Bayram arefesinde tüm sanıklara ve sanık yakınlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Türkiye yıllardan beri darbe teşebbüslerinin tehditi altındadır. Darbelerden ve devlet içindeki çete yapılarından dolayı binlerce ana kuzusu acı çekti.
Henüz bitmiş bir süreç değil. Bunun yargıtay aşaması vardır. Adil yargılanma herkesin hakkıdır. Bunun temyiz aşaması vardır.
Adil yargılanmayı etkileyen, davayı uzatan unsurların başında CHP ve İstanbul Barosu'nun salonu teröriz etmesi geliyor. Bilek zoruyla hukuk mu tesis edeceksiniz?
Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyenler, Mustafa Kemal hayatta olsa size patates soydurmazdı" diyen Hüseyin Çelik'in konuşmasının satırbaşları şöyle:
Medya olarak beğenme ya da beğenmeme hakkına sahipsiniz. Cezaları az ya da çok bulabilirsiniz. Ben bu mahkemeyi tanımıyorum şeklindeki bir tavır hukuk devletinde geçerli olan bir iddia değildir Ana muhalefet böyle talihsiz bir tavır takınmıştır.
Mahkeme lehinize karar verirse mahkemeyi tanıyorum şeklindeki tavra girerseniz gülünç olursunuz. Mahkeme aralarında Haberal’ın da olduğu 21 kişiye tahliye verdi. Haberal serbest. Mahkemenin verdiği bu karara göre hukuki işlem tesis etmeyecek misiniz. Bu çelişkili bir durumdur. İnsanı gülünç duruma düşürür. Ben tüm sanıklara ve yakınlarına bayram arefesinde geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.
Türkiye yıllardan beri vesayet sisteminin hegamonyası altındadır. Türkiye darbecilerin tehdidi altındadır. Bu memleket bunlardan dolayı çok acılar çekmiştir.
İnsansanız şefkat ve merhamet duygusunun olması lazım. Merhamet adaletin oluşmasına engelse o merhametten maraz doğar. Darbelerden, çete yapılanmalarından, devlet adına yetki kullanan illegal faaliyet gösterenlerin eylemlerinden bu memlekette binlerce ana kuzusu acı çekti. Adil yargılanma herkesin hakkıdır.
KCK davasında yargılananların da adil yargılanma hakkı vardır. Bu henüz bitmiş bir süreç değildir. Bunun temyiz aşaması var. Yargıtay’a gidecek dosya. Yargıtay’dan çıkan sonucu anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak itiraz edebilir, o da olmazsa AİHM’e gider. Henüz son söz söylenmiş değil.
Bu böyleyken ortalığı velveleye vermenin, tehditler savurmanın tehditleri savuranları küçültmekten başka faydası yok. Mahkemenin çabuk bitmesini engelleyenlerin başında CHP ve İstanbul Barosu’nun mahkeme salonunu terörize etmesi başta gelir. Mahkeme heyetine bağırarak, salonda sloganlar atarak müvekkili adına olumlu sonuç alan avukata rastladınız mı? Bilek zoruyla hukuk mu tesis edeceksiniz Silivri’yi basacağız, duvarları yıkacağız sloganları kime aitti?.
Bunların sonucunda mahkeme duruşmaya kimsenin katılmaması için tedbir alıyor. Sonra bunu eleştireceksiniz. Mahkemede ‘Her yer Silivri, her yer taarruz’ diyeceksiniz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz Sevsinler sizi. Mustafa Kemal hayatta olsa size patates soydurmazdı. Atatürk’ü niçin emelleriniz için kullanıyorsunuz.
Mahkeme bağımsız mahkemeyse herkesin temennisi olabilir. TSK arkadaşlarının tutuklu olmasından dolayı insani olarak bildiri yayınlayabilir. Başbuğ2un tutuksuz yargılanmasını isteyebilir. Ama mahkeme bağımsızsa adil kararı alır. Başbakan’ın temennisi insanidir ama hüküm tesis edecek ifade değildir. Yargıtay aşamasında da bu tarzla giderlerse müvekkilleri adına gerçek bir savunma yapamazlar. Tuncay Güney’in ifadeleriyle hiçbir hükümlü adına karar tesis edilmemiştir. Evinde Ergenekon yapılanmasıyla ilgili fotokopi belge çıktığı için Güney’in adı geçti. Aslı Veli Küçük’te çıktı.
Şemdin Sakık, Öcalan, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük ilişkisine dair tanıklık yapmıştır. PKK-Ergenekon dirsek temasına ilişkin tanıklık yapmıştır. PKK ile ilgili tanıklık yapmışsa bunu kim yapacaktı. PKK’lı yapacaktı. Çakal Carlos’u falan dinleyecek değildi. Türk yargı sistemini yozlaştırmaya, mahkeme heyetini yıldırarak sonuç alacaklarını zannedenler görmüşlerdir ki hakimler delillere göre karar verir.
Mahkeme salonunda canı yanan bazı sanıkların esip gürlemelerini duygusallıkla ifade edebilirsiniz ama sokakları terörize ederiz ifadeleri Ergenekon’la hesaplaşmanın ne kadar doğru olduğunun ifadesidir. Ergenekoncular tutuklandığından beri Türkiye’de siyasi cinayet yok, faili meçhul yok.
Sabırla, sükûnetle herkes dava sürecini takip edecek. Etmezse sonuç almış olmaz Mahkeme bu tipik bir terör örgütü değil, atipik bir örgüt, lideri değişebilir diyor. Kılıçdaroğlu kayıt olmak istiyor ya hala Ergenekon’un adresini arıyor. Yeryüzünde hiçbir örgütün mensupları yüz yüze gelmez, telefonla konuşmaları da şart değil. Zıtlar bir araya gelmez diye bir şey yok. Birazcık tarih okuması lazım. Kılıçdaroğlu’nun. Dünyadaki örneklerine bakması lazı. Bu kadar savcı, hakim boşuna mı hukuk fakültesine gitti.
Ben bugüne kadar Ergenekon terör örgütü lafını pek kullanmadım ama mahkeme karar verdi. Türkiye vesayet sistemiyle, darbeyle hesaplaşıyor. 23 dosya birleştirildi buna bile torba dediniz. Ergenekon çevresinde dolanmasına rağmen bunun için her şeyi katalım mı istiyorsunuz? 12 Eylül ve 28 Şubat yürüyor Türkiye safralarından kurtulmaya çalışıyor. Hukukun kestiği parmak incinmez diyoruz. Biz oh olsun diyenlerden değiliz. Ama netice itibariyle biz şunu temenni ederdik keşke böyle bir şey hiç olmasaydı. Kimse de şu anda bunun sanıkları ve mahkumları konumuna düşmeseydi. Ama bütün bu olanları olmamış kabule demiyoruz.