Bozcaada Rum Vakfı’nın Vakıflar Genel Meclisi kararıyla 11 taşınmazı için tapu iadesi çıkmasına rağmen Tapu Müdürlüğü, yaklaşık 4 yıldır tescil işlemini yapmadı.
Agos'tan Uygar Gültekin'in haberine göre, Bozcaada Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı, gayrimüslim vakıflarının el konulan mülklerinin iadesini düzenleyen yasal değişikliğin ardından 61 taşınmazın iadesi için başvuru yaptı. Vakıflar Genel Meclisi, 29 Eylül 2014 yılında yapılan başvuruyu karara bağlayarak 11 taşınmazın, Bozcaada Rum Vakfı’na tescil edilmesine karar verdi. Kararın ardından yaklaşık dört yıl geçmesine rağmen Tapu Müdürlüğü, tescil işlemini yapmadı.
Agos’a bilgi veren Vakfın Avukatı Ayşe Dilek Razlıklı, kararın ardından tapu dairesine tescil için başvuru yaptıklarını ancak ‘müfettiş incelemesi’ gerekçesiyle tecil işlemlerinin yapılmadığını söyledi. Razlıklı, “Müfettiş incelemesi denildiğinde anlayışla karşıladık. Daha sonra yeniden başvuru yaptık. Ancak yine müfettiş incelemesi olduğunu söylediler. Dört yıldır müfettiş incelemesi devam ediyor” diye konuştu.
Razlıklı, iadesi gerçekleştirilen yerlerin bazılarının önemli taşınmazlar olduğuna vurgu yaparak “Taşınmazlar üzerine işletmeler var ve kiralarını Vakfımız alamıyor” diye konuştu.
Sorunun çözülmesi için Bozcaada Kaymakamlığıyla da görüşmeler yapıldığını belirten Razlıklı, görüşmelerden henüz sonuç alınamadığını dile getirdi.
Rum Vakıflarının karşı karşıya kaldığı sorunlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da iletilmişti. Ekümenik Patik Bartholomeos, 25 Nisan’da Beştepe’de Erdoğan’la bir araya gelmiş ve tapuda karşı karşıya kaldıkları sorunları Erdoğan’a da iletmişti. Ancak sorun hâlen çözülebilmiş değil.
Gayrimüslim Vakıfları için son yıllarda yapılan en önemli yasal düzenleme Bozcaada’da tapu müdürlüğünün uygulamadığı düzenleme.
Vakfılar Kanunu’nda yapılan düzenlemeler sayesinde gayrimüslim vakıflarının, Cumhuriyet tarihi boyunca el konulan mülklerinin bir kısmı iade edildi. 1936 Beyannamesi olarak bilinen, gayrimüslim vakıflarının 1936 yılında devlete bildirdiği beyannamede yer alan taşınmazlar, yapılan yasal düzenleme sayesinde iade edildi. Devlet tarafından el konulduktan sonra el değiştirmiş olan mülkler içinse tazminat ödemesi yapıldı.
Hükümet taşınmaz iadelerini sık sık gündeme getiriyor. Ancak Bozcaada örneğinde olduğu gibi pek çok önemli taşınmaz kullanılamıyor. İade kararı verilen ve tapuları alınan bazı taşınmazlar için kamu kurumları tapu iptal davaları açtı.
Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’nın iadesi gerçekleşen, ancak üzerinde hâlen Zeytinburnu Stadyumu ve Büyükşehir Belediyesine ait spor tesislerinin bulunduğu arazi mahkemelik durumda. Zeytinburnu Belediyesi, tapu tescil kararının iptali için hukuki süreç yürütüyor.
Yine İstanbul’da bulunan Rum Vakıflarının pek çok önemli taşınmazı mahkemelik oldu. Kandilli, Kadıköy ve Heybeliada’da da iadesi gerçekleşen taşınmazlar için tapu iptal davaları açıldı.
Vakıflar Genel Meclisi Cemaat Vakıfları eski temsilcisi Laki Vingas, sayıları giderek azalan toplumların, yeni hukuki süreçleri taşıyacak güçleri olmadığına dikkat çekerek siyasi iradeye taşınmazlarla ilgili ortaya çıkan sorunlara müdahale etme çağrısına bulundu.
Vingas, şunları söyledi,
“Bozcaada’da yaşanan Vakıflar Kanunu’nun uygulamadaki problemlerinden birinin en bariz örneği. Uygulama ciddi sıkıntılar yaşandı. Siyasi iradenin aldığı bir kararı kamu kurumları aynı şekilde yorumlamıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararını itiraz eden, sorgulayan ve hatta tapu iptal davaları açanlar bile oluyor.
Hakların iadesi, çok uzun süre verilen mücadelelerin bir karşılığı. Açılan davalar sonrasında da yeni bir süreç başlıyor. Bu kadar küçük toplumlar için, kendi haklarını korumak için başlayan bu gibi süreçler sıkıntı yaratıyor.
Taşınmazların iadesi için bu kararları veren siyasi iktidardı. Pek çok iade manşet olmuştu. Siyasi iktidarın şimdi de müdahale ederek, ortaya çıkan bu sorunları çözmesi gerekiyor. Hak iadelerinin uygulamalarında ortaya çıkan sorunlarla mücadele edecek gücümüz olmuyor. Bu süreçler çok uzun sürüyor ayrıca yerellerde bir rekabet ve sosyal gerginlik yaratıyor. Bu sosyal gerginlikleri taşıyacak gücümüz de yok.”