İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri’de yaşana 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından yeniden gündeme oturan ‘deprem’ konusunda 13 bölümlük detaylı bir sunum yaptı. İBB’nin, özellikle 1999 Marmara Depremi sonrasında, deprem ile ilgili ulusal ya da uluslararası birçok kurum ile farklı çalışmalar yaptığını hatırlatan İmamoğlu, “Tespitlerde bulunulmuş, tahminler sıralanmış, uygulama önerileri geliştirilmiş. Ancak yapılan tüm bu çalışmalar, sonrasında hayata geçmediği / geçemediği için İstanbul hâlâ beklenen büyük depreme hazırlıklı değildir. Daha fazla beklemeye tahammülümüz yok” dedi. “İBB Deprem Seferberlik Planı”nı devreye soktuklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bizler, tüm İstanbulluların da desteği ile hayata geçecek projeler üretmek, İstanbul’u güçlendirmek için kolları sıvıyoruz ve bir seferberlik başlatıyoruz” diye konuştu. İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binanın 788 bininin 1999 depremi öncesinde yapıldığını belirten İmamoğlu, “7,5 büyüklüğündeki bir depremde binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek” bilgisini paylaştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Meclis oturumunda yaptığı sunumunda, geçtiğimiz 26 Eylül’de, Silivri’de, Marmara Denizi açıklarında 12,6 kilometre derinlikte gerçekleşen ve büyük paniğe neden olan 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından, AFAD ve İBB’ye 5 bin 253 ihbar geldiğini belirtti. İmamoğlu, 5.8’in büyük değil minik bir deprem olduğunu, ancak bir yapılan incelemeler sonunda 224 ağır hasarlı, 754 de az hasarlı bina tespit edildiğini kaydetti. İmamoğlu, TÜBİTAK MAM, Kandilli Rasathanesi ve İBB uzmanlarının hazırladıkları çalışmalara göre; İstanbul’da, Marmara Denizi içerisinde 30 yıl içinde, 7 ve üstü bir deprem olma olasılığının yüzde 65 olduğu bilgisini paylaştı.
İstanbul’un gece konut nüfusunun 15 milyon, gündüz nüfusunun ise 6 milyon olduğunu belirten İmamoğlu, kentteki toplam 1 milyon 166 bin binanın 255 bininin 1980 öncesinde, 533 binin 1990-2000, 376 bininin de 2000-2019 yılları arasında inşa edildiğini kaydetti. İmamoğlu, İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen “Deprem ve Hasar Kayıp Tahmin Çalışmasına” göre; İstanbul’da olası gerçekleşecek 7,5 büyüklüğündeki yıkıcı deprem senaryosu uyarınca ekonomik, fiziksel kayıp ve hasarları da sıraladı. 7.5 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem senaryosuna göre; İstanbul’da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı 48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olacak. Bu rakamlara göre; binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek. Toplamda 120 milyar TL yapısal ve yapısal olmayan ekonomik kayıp yaşanacak.
Yapılan hasar tahmin çalışmalarına göre depremin İBB’nin en öncelikli konusu haline geldiğinin altını çizen İmamoğlu, “Yaşanacak maddi ve manevi hasarı onarmaktansa öncelikli hedef daha da gecikmeden önlem almak olacaktır” dedi. İmamoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Seferberlik Planı”nın 5 başlık altında değerlendirilerek hazırlandığını söyledi ve bunları şöyle sıraladı:
- Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları.
- Mevcut alt yapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi.
- Sismik ve yer bilimleri çalışmaları.
- Afet sonrası toplanma / barınma alanları.
- Afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme.
“Kaynak için görüşmeler başlatılacak”
Plan kapsamında; hasar alması beklenen 48 bin binanın güçlendirilmesi ya da yeniden yapma usulü ile yenilenmesinin amaçlandığını belirten İmamoğlu, “1 yıl içinde 20 bin bağımsız birim, 5 yılda 100 bin, 10 yılda tüm bu nitelikteki bağımsız birimler afetlere karşı güçlendirilecektir. ‘Afet Odaklı Dönüşüm’ programına göre; deprem senaryoları doğrultusunda, öncelikle kırılgan yapı stoku nedeniyle müdahale bekleyen ilçelerden başlanacak ve ilçeler arasında bir etaplama yapılacaktır. Programın uygulanması halinde güncel maliyet hesapları ile bu süreç içerisinde, asgari 44 milyar TL tutarında bir kaynak kullanımı gerekecektir. Söz konusu kaynağın elde edilmesi için uluslararası fon sağlayan kuruluşlar ile görüşmeler başlatılacaktır” diye konuştu.
Yol haritalarının, İBB bünyesindeki deprem ve kentsel dönüşüme ilişkin tüm çalışmaların sentezi ile ortaya konan “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi” olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Öncelikli / sorunlu alanlarda, sosyal ve ekonomik dönüşüm projelerinin gerçekleşmesi amacıyla Bakanlık tarafından talep edilen ‘Strateji Belgeleri’ tamamlanarak ‘İstanbul Kentsel Dönüşüm müdahale yol haritası’ belirlenecektir. ‘Afet Odaklı müdahale programı’ ile bina bazında yapılan müdahaleler yanında, kentsel iyileştirme odaklı dönüşüm çalışmaları bu başlıkta ele alınacaktır. Bu amaçla 1 yıl içinde 39 ilçe ile birlikte gerekli koordinasyon sağlanacak ve 5 yıl içinde strateji belgesinde yer alan müdahalelerle tamamlanacaktır” bilgilerini paylaştı. Kentsel dönüşüm çalışmalarına İstanbulluların katılımını sağlamayı da amaçladıklarını belirten İmamoğlu, “İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan veya proje aşamasında olan kentsel dönüşüm alanlarında yaşayanlar ve onlar tarafından kurulan sivil toplum örgütlerinin İBB ile iletişim sorunlarını aşmak üzere ‘Kentsel Dönüşüm İşbirliği Masası’ adı ile bir ofis kurulmaktadır” dedi.
Kamu binalarının depreme hazırlığı konusundaki çalışmalara da değinen İmamoğlu, “Afete Duyarlı Bir Kent İçin Bina İzleme ve Hasar Takip Sistemi Projesi” üzerinde çalıştıkları bilgisini verdi. Akıllı bir şehir yönetimi kapsamında tüm kamu binalarının, önemli binalar ile köprü ve viyadüklerin takip edilmesi işlemlerinin 6 ay içinde tamamlanacağını belirten İmamoğlu, İBB binalarının da bu kapsamda ele alınacağını ifade etti. İmamoğlu, “Afetlere karşı dayanıklı kamu yapıları stoğunu sağlamak, hizmet yapılarını afet sonrası kullanıma hazırlamak üzere yapılacak çalışmalar doğrultusunda belediyeye ait hizmet yapılarına ilişkin kontroller 6 ay içinde tamamlanacak ve güçlendirilmesi gerekenlere 2 yıl içinde gerekli müdahaleler yapılacaktır” dedi.
Deprem anı ve sonrasında kesintisiz ulaşımın sağlanması amacıyla karayollarının 1 yıl içinde afete hazır hale getirileceğini kaydeden İmamoğlu, yapılması planlanan çalışmaları şöyle sıraladı:
“Deprem anı ve sonrasında kesintisiz ulaşımın sağlanması amacıyla köprü ve viyadükler 2 yıl içinde afete hazır hale getirilecektir. Olası bir afet durumunda, toplanma veya barınma alanlarında ihtiyaç duyulabilecek yeraltı su kaynakları, İstanbul halkına hizmet edecek şekilde, 6 ay içinde planlanacaktır
İstanbul genelinin hidrojeolojik yapısı 6 ay içinde detaylı bir şekilde belirlenmesiyle, yeraltı su kaynaklarının korunması ve olası iklim değişikliği senaryolarına bağlı önlemlerin tanımlanması sağlanacaktır. Doğal yeraltı su depo alanlarının tespiti ve İstanbul genelinin jeotermal potansiyelinin belirlenmesiyle bu alanların çok amaçlı ve etkin kullanımı 6 ay içerisinde sağlanacaktır.”
Kasım ayı içerisinde, konunun tüm paydaşlarının katılımıyla “Deprem Çalıştayı” düzenleyecekleri bilgisini veren İmamoğlu, “Bu şekilde yol haritamızı anlatacak ve birlikte yol haritamızı zenginleştireceğiz” dedi. İstanbul’da gerçekleşebilecek olası bir deprem ile ilgili tüm bilimsel verinin hızlı, etkili ve güvenilir bir şekilde İBB’ye aktarılmasının 1 yıl içerisinde sağlanacağını belirten İmamoğlu, tsunami tehlikesine de dikkat çekti: “İstanbul’da gerçekleşebilecek olası bir tsunami ile ilgili tüm bilimsel verinin hızlı, etkili ve güvenilir bir şekilde İBB’ye aktarılması 1 yıl içerisinde sağlanacaktır. Ayrıca tsunami ile ilgili olarak; 6 ay içerisinde ilçelerdeki tsunami tehlike ve risk analizlerine bağlı bilinçlenme ve farkındalığın artırılması, ortaklaşa ve bireysel proje üretme ve uygulama yeteneklerinin artırılması hedeflenmiştir.”
“Deprem Erken Uyarı ve Acil Müdahale Sistemi” üzerine çalışmalar yaptıklarının da altını çizen İmamoğlu, “Erken uyarı sistemi ile depremin yansımasından 5-7 saniye önce alınacak erken uyarı ile tehlike barındıran doğal gaz, elektrik gibi sistemlerin kapatılması; raylı sistemlerin durması gibi acil önlemlerin alınması sağlanacaktır” dedi. İmamoğlu, kentteki heyelan tehlikesini de göz ardı etmediklerini belirterek, “İl genelinde çeşitli sahalarda bulunan heyelan tehlike sahalarının tespiti, yapı-can güvenliği olasılıklarının belirlenmesi ve planlama/yatırım süreçlerine altlık oluşturulması, acil heyelan tehlikesi barındıran yerlerin rapor ve haritalarının ilgili kurum ve kuruluşlara aktarımı 6 ay içerisinde tamamlanacaktır. İlçe bazlı heyelan tehlike kitapçıklarının oluşturulması için, ilçelerdeki heyelan tehlikesine bağlı bilinçlenme ve farkındalığın artırılması, ortaklaşa ve bireysel proje üretme ve uygulama yeteneklerinin artırılması 6 ay içerisinde tamamlanacaktır” bilgilerini paylaştı.
Toplanma alanlarına da değinen İmamoğlu, “Afet toplanma alanları, afet sırasında ve sonrasında insanların ivedilikle ulaşması gereken, afet riski taşımayan güvenli alanlardır. Afetzedelerin yaşadıkları büyük şoku atlatabilmeleri, temel sağlık ve gıda hizmetlerinden faydalandıkları, yakınları ile bir araya gelebilmeleri ya da haberleşmelerine imkan veren; bir binaya en fazla 500 metre uzaklıkta olacak biçimde belirlenmiş ve afetten sonra 24 saat içinde kullanılacak olan alanlardır. 24 saat sonrasında barınma ihtiyacı olan afetzedeler, geçici barınma alanlarına tahliye edilecektir. Geçici barınma alanları, kapasite ve olanakları çerçevesinde, kısa ve uzun süreli barınma çözümleridir. Afetten etkilenenlerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için, ilk olarak en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanması, ardından barınma koşullarının uzun süreli olarak sağlandığı; temel yeme / içme imkanları ile beslenme, tıbbi bakım ve yardım imkanlarının sağlandığı geçici barınma alanlarıdır. Toplumun afet sonrasında hızlı biçimde toparlanmasını sağlamak ve barınma ihtiyacı olanlara mahremiyeti koruyan, onurlu bir yaşam sunmak, güvenli, sağlıklı, yaşanabilir alanlar oluşturmak amaçlanmaktadır. Bu alanlar kapasite ve olanaklarına göre 72 saatten 2 yıla kadar kullanılabilecek alanlar olarak ele alınmaktadır” diye konuştu.
859 toplanma alanı hazırladıklarını vurgulayan İmamoğlu, bu konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Vatandaşın afet öncesi, anı ve sonrasında hazır olması için her binanın toplanma alanlarının ve bu alanlara ulaşımı sağlayacak tahliye koridorlarının belirlenmesinde ilk 6 ayda AFAD ile koordinasyon ve muhtarların bilgilendirilmesi, belirlenen toplanma alanı tahliye koridorlarının vatandaşla paylaşılması ve el kartelalarının hazırlanması sağlanacaktır. 1 yıl içerisinde de kamu spotları ve mobil uygulamaların hazırlanması sağlanacaktır. Geçici Barınma Alanları konusunda ise; yaklaşık 3 milyon kişinin afet sonrası barınma ihtiyacının karşılanması hususunda ilk 3 ayda ‘Zeytinburnu/Topkapı Deprem Parkı Uygulaması’ yapılacak, 6 ayda ‘Ataşehir/Anatepe Deprem Parkı Uygulaması’, 1 yılda AFAD ile koordinasyon ve Muhtarların Bilgilendirilmesi ve Belirlenen GBA tahliye koridorlarının vatandaşla paylaşılması, 2 yılda altyapı kapasitesinin tespit çalışmaları, afet anında erişim sağlanamayacak alanlara konteynırlar, sahra hastanesi, acil yardım kitleri hizmeti sağlanacaktır. Her iki yakada kurulacak olan ‘Deprem Parkları’ aynı zamanda afet öncesi eğitim ve koordinasyon faaliyetleri için kullanılacak ve parklar ile İstanbulluların farkındalığı arttırılacaktır.”
“Afet Odaklı Eğitim ve Kapasite Geliştirme” projesi kapsamında “Afet Gönüllüleri” kavramını geliştireceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Olası bir afet anında, acil müdahaleleri gerçekleştirebilecek eğitime sahip 954 mahallede, her mahallede biri mahalle muhtarı olmak üzere en az 5 kişiden oluşacak 5000 afet gönüllüsü 6 ay içerisinde topluma kazandırılacaktır. Afet Gönüllüleri’nin ihtiyaç duyacağı temel müdahale malzeme ve gereçleri muhtarlıklarda depolanacaktır. Afet öncesi, anı ve sonrasında kamu sektörü ile koordineli bir şekilde özel sektöründe her türlü lojistik destek sağlaması hususunda 6 ayda paydaşların görev dağılımı belirlenecek, 1 yılda Lojistik ve koordinasyon sağlanacak, 2 yılda ‘Afet Eylem Planı’ hazırlanacaktır. Ayrıca Deprem Parklarında özel sektörden destek alınarak depreme karşı güçlendirme yöntem ve modelleri uygulanarak İstanbullulara tanıtılacaktır” şeklinde konuştu.
Vatandaşlara internet üzerinden ulaşmayı önemsediklerinin altını çizen İmamoğlu, “1 yıl içerisinde yapılan çalışmaların daha doğru ve anlaşılır içerikle daha geniş kitlelere ulaşması sağlanacak. Çalışma alanlarıyla ilgili farkındalık ve bilinç seviyesinin artırılacak. Kurumsal görünürlüğün artırılacak
İBB bünyesinde üretilmiş yer bilimsel tüm verilerin ilgili İBB birimleri ve paydaşlarla paylaşılabileceği web tabanlı portal sayesinde paydaşların bilgiye erişimi hızlanacak ve verimli hale getirilecektir. İstanbul genelinde 3 yıl içerisinde, tüm vatandaşların afet farkındalığının artırılması ve bilinç düzeyinin en üst seviyeye çıkarılması amacıyla Avrupa ve Anadolu yakasında yapılacak olan ‘Deprem Parkları’ içerisinde birer adet, toplam 2 adet ‘Afet Eğitim Merkezi’ hayata geçirilecektir” dedi.