İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un doğasının tehdit eden birçok unsurun bulunduğunu belirten İmamoğlu, “Bir ‘Beton Kanal’ ile İstanbul’un gerçekten büyük bir tahribata sebep olacak bir sürecinin başlangıcını yapanlara karşı da mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.
İSKİ, “22 Mart Dünya Su Günü” etkinlikleri kapsamında, kentte öğrenim gören ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik, ‘’iklim değişikliği ve su” temalı resim yarışması düzenledi. Törene, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.
Törende konuşan İmamoğlu, dünyanın en önemli sorunun iklim değişikliği olduğunu vurgulayarak, “Bunun en önemli sebebi, insanoğlunun doğaya, çevreye ve kaynaklarımıza verdiği zarar olarak sıralayabiliriz. Bu sürecin farkına varmamız ve hep beraber çözüm bulma zorunluluğumuz var. Bunu, hiç vakit kaybetmeden yapmamız lazım” dedi. İstanbul’un son 2 yılının kurak geçtiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Yaşadığımız bu kuraklık tehlikesini, bir uyarı olarak almamız lazım. Ders çıkarıp, önümüze öyle bakmamız lazım” diye konuştu.
“Artık İstanbul’da doğanın, çevrenin talan edilmemesi, heba edilmemesi ve korunması gerekiyor” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul’un doğasını tehdit eden birçok şey yaşanıyor. Sonuç olarak, bir ‘Beton Kanal’ ile İstanbul’un gerçekten büyük bir tahribata sebep olacak bir sürecinin başlangıcını yapanlara karşı da mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu, İstanbul’un ‘mega proje’ kavramının da değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Nedir İstanbul’un mega projesi? İstanbul’un mega projesi, sağlıklı, yaşanabilir bir kent var edebilmek. İnsanların doğal çevreyle buluşabilmelerini sağlayabilmek. Çocuklarımızın ve gençlerimizin hayata umutla bakabildikleri bir şehir var edebilmektir esas mega proje. Bunun unsurlarını yerine getirmektir.”
Bunun uzun soluklu bir mücadele olacağının altını çizen İmamoğlu, “Önümüzde varsa bazı engeller, tehditler, önümüze dikilen ‘mega proje’ adı altında İstanbul’un geleceğini tehdit edecek unsurlar; bunlara akılla, bilimle, hukukla, kanunla karşı durmak da sorumluluğumuzdur. Belki de dışarıda şövalyelerde dizili olan resimlerde, o karşı duruşu beraber görebiliriz. Yani hem çocuklarımızın hem gençlerimizin o tehdidi, o korkuyu hissederek onları kaleme almaları, çizmeleri, bence bu tür tehditlere karşı hem bir karşı duruş hem de aslında ne kadar duyarlı bir nesille bir arada olduğumuza bir işaret. O bakımdan, büyük işler başarmalıyız. Bu manada, bir zihniyet değişimi var etmeliyiz. Gerçekten çocuklar ve gençler, bu konuda çok daha duyarlı geliyorlar. Onlara hazırlayacağımız iyi bir çevre, iyi bir ortam, geleceği daha teminat altına almış bir şehir ve ülke yapacaktır” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Bakan Kurum: Kanal İstanbul Projesi için imar planlarını onayladık ve askıya çıkardık