İBB'den Devlet Su İşleri'ne Riva Deresi yanıtı: 6 aydır proje bilgisi bekleniyor

İBB'den Devlet Su İşleri'ne Riva Deresi yanıtı: 6 aydır proje bilgisi bekleniyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Su İşleri arasındaki Riva Deresi tartışması devam ediyor. 

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Riva Deresi yan kollarına ilişkin ıslah projeleri ve kamulaştırma planlarının 2014 ve 2015'te tamamlanıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gönderildiğini ancak İBB'de kamulaştırma yapılıp DSİ'ye teslimin gerçekleşmediğini bildirdi. İBB'den yapılan açıklamada ise  6 aydır proje bilgisinin kendilerine iletilmediği belirtildi. 

İBB'den yapılan açıklamada, "DSİ, İBB Başkanı İmamoğlu’nun Riva Deresi çıkışına verdiği yanıtta sorumluluğu belediyeye yıktı. Ancak, 2009 yılından bu yana gelişen süreç anlatılandan farklı gelişti. 2009 yılında gerçekleşen ilk toplantıda Riva Deresi’nin tümün ıslahı DSİ’ye bırakıldı. 2013 yılında karara bağlanan bir kamulaştırmasız el atma davasında DSİ, tazminat ödemeye mahkûm oldu. 2015 yılında İstanbul Valiliği, İBB’nin talebini yerinde bularak, Riva Deresi projesi ile ilgili İBB’ye yüklenen kamulaştırmaları iptal etti. Böylece DSİ’nin, İBB kamulaştırma yapmıyor suçlaması da boşa çıktı. İmamoğlu’nun göreve geldiği yeni dönemde ise Riva’yı kirlilikten kurtarmak isteyen İBB’ye, DSİ 6 aydır bilgi vermiyor." denildi.

İBB'den yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: 

İstanbul’da, Riva’nın da dâhil olduğu geniş çaplı dere ıslahı çalışması hakkında ilk kararlar, 7-9 Eylül 2009’da gerçekleşen, 31 yurttaşın yaşamını yitirdiği ve büyük maddi zararın ortaya çıktığı büyük sel felaketinin ardından alındı. 9 Eylül’de İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla AKOM’da bir toplantı yapıldı. Toplantıda kurumlar arasında iş bölümü belirlendi. Riva Deresi’nin tümünün ıslahı DSİ tarafından yapılacaktır denildi.

DSİ çalışmalara başladıktan sonra kamulaştırmasız el atmadan dolayı tazminat davasıyla karşılaştı. 2013 yılında karara bağlanan davada DSİ, çalışmaların “Riva Deresi ıslah projesi” kapsamında olduğu belirterek, sorumluluğun İBB’de olduğu ileri sürdü. Ancak, mahkeme verdiği kararda “Yapılan yazışmalar sonunda, DSi ile istanbul Belediyesi arasında 5216 Sayılı Yasa ve 2010/5 sayılı Başbakanlık genelgesi doğrultusunda "Riva Deresi Anakol Islahı Çalışması" için bir anlaşma yapılmaması ve bu çalışmanın DSİ tarafından kararlaştırılıp, uygulanması; henüz bir kamulaştırmanın bulunmaması karşısında, el atma bedelinden DSİ’nin sorumlu bulunduğu” ifadelerine yer vererek, kamulaştırma ile ilgili İBB’yi sorumlu bulmadı. Yine aynı kararda kamulaştırmasız el atmadan dolayı DSİ’yi tazminat ödemeye mahkûm etti.

DSİ, bu davadan sonra, 2015 yılında, Riva Deresi Islahı kapsamındaki kamulaştırma planlarını İBB’ye gönderdi. İBB, aynı yıl İstanbul Valiliği’ne başvurarak, kamu yararı iptal kararı aldırdı. Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan 29/06/2015 tarihli ve 124252 sayılı yazıda, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21.Maddesine göre kamulaştırma işlemlerinden vazgeçildiği belirtilmiştir. Bu nedenle; Büyükşehir Belediye Başkanlığının 29/06/2015 tarihli ve 124252 sayılı yazısına konu Valilik Makamının ilgi (a) onayı ile alınan "Kamu Yararı Kararı"nın; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21.Maddesi hükmü gereğince iptal edilmesini olurlarınıza arz ederim.” Böylece İBB’nin, DSİ’nin sorumluğundaki Riva Deresi ıslah çalışmaları ile ilgili hiçbir yetkisi kalmadı.

Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonraki yeni dönemde İBB, bölgenin doğal güzelliğini bitiren aşırı kirliliği önlemek amacıyla Riva Atıksu Toplama Havzası’nda Atıksu Arıtma Tesisi ve Atıksu Kanalizasyon Tesisleri inşa etme kararı aldı. Planlamanın yapılabilmesi için DSİ’den Riva Deresi ve kolları hakkında projeden taşkın sınırlarına kadar pek çok alanda bilgi istendi. Ancak, 2020 yılının ilk ayında yaptığı talebe hâlâ yanıt alamadı.  Bu arada atıklarıyla bölgede kirliliğe yol açan ve ruhsatı bulunmakla birlikte çalışma izni olmayan Uçal Kâğıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. de faaliyetten men edildi.