İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yeniden görüşülmek üzere iade ettiği 3 karara, AKP-MHP’nin çoğunlukta olduğu İBB Meclisi direndi. 3 dosya arasında yer alan ve yıllardır tartışma konusu olan Büyükçekmece Belediyesi’ne ait Albatros bölgesindeki arsanın 'park' olarak düzenlemesi tartışma yarattı. Karara tepki gösteren Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün “Bu arsa, 1979 yılından beri ticaret ve turizm alanı. Hiçbir zaman park olmadı. 1 santim park alanı olduğunu ispatlayan olursa istifa edeceğim” dedi.
22 taşınmazın satışı, Şehir Tiyatroları'nda sözleşmeli sanatçıların kadrosunun onayı ve Büyükçekmece'deki Albatros bölgesinde imar planı değişikliği kararları İmamoğlu'nun vetosuna rağmen aynen meclisten geçmiş oldu.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre Büyükçekmece Albatros bölgesinde ilçe belediyesine ait olan ve otel, rezidans yapılması planlanan arazinin İBB Meclisi'nde tartışmalar arasında “park” ilan edilmesine ilişkin kararın iadesi görüşülürken tartışma yaşandı.
Konuyla ilgili meclisi bilgi veren Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Albatros Parkı ile Büyükçekmece Belediyesi'ne ait turizm imarlı arsanın aynı yer olmadığını belirtti. Akgün Albatros'taki Büyükçekmece Belediyesi’nin turizm arsasının tarihçesini de şöyle anlattı:
"1965 ile 1987 yılları arasında istimlak yoluyla, Büyükçekmece Belediyesi’nin malı olmuştur. Bu arsa, Bayındırlık İskan Bakanlığı tarafından 1979 yılında ‘ticaret turizm alanı' olarak tescil edilmiş. 2003 yılına kadar burada işlettiğimiz tesisler zamanla eskidi yeniden yapmak üzere yıkma kararı aldık. Yeni projeler hazırlattık.
"Bu arazi hiçbir zaman yeşil veya park alanı olmamıştır. Bir santim park alanı olduğunu ispatlayan olursa belediye başkanlığından istifa ettiğimi açıklayacağım. Buraya getirmiş olduğumuz dosyada ‘biz burayı yeşil saha ilan ettik' diyoruz. Sevgili kardeşim sayın Tevfik Göksu’nun sosyal medyasına bakıyorum ‘biz Büyükçekmece’nin yeşil sahasını kurtardık, müteahhitlere peşkeş çekilen yeşil sahayı kurtardık' diyor. Yanlıştır, doğru değildir, uygun değildir.
Akgün, bir önceki oturumda Çekmeköy Belediyesi'ne ait arazinin akaryakıt istasyonu yapmak için park alanından çıkarıldığını ve son oturumda da Şile Belediyesi'ne ait arsanın ‘turizm-konut’ imarına açıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Peki bir defa bile yeşile, parka, günü birlik alana konu olmayan, tırnaklarımıza zor bulduğumuz paralarla aldığımız, ilçesinin tek turizm alanı olan bu yeri ‘biz yeşil saha yaptık' demekle bu verdiğim için örnek nasıl değerlendirilir örtüşüyor mu?
"Demokrasi oy çoğunluğu demek değildir. Demokrasi adaletli davranmak demektir, hukuk demektir. Gelin birbirinizi kucaklayın, gelin bütün belediyelerimize eşit davranın, geliniz İstanbul’u o büyük depreme hazırlayalım."
İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı AKP'li Yüksel Akyol da bölgenin parka ihtiyacı olduğunu belirtti.
CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı ise şunları söyledi: "İBB bugün AK Parti’nin yönetiminde olsaydı bu plan geçer miydi? Geçerdi. Geçmiş dönemlerde oy birliği ile geçti, sorun yoktu. Sorun iki yerde. Bir tanesi İBB'yi Ekrem İmamoğlu kazanmış olması, ikincisi Büyükçekmece Belediyesi’ni, eski büyükşehir belediye başkanımıza karşı tekrar Hasan Akgün Başkanımızın kazanmış olması. Tamamen bir engelleme ve siyasi intikam girişimidir bu."
CHP'yi ‘yeşil düşmanı’ olmakla itham eden AKP'ye birkaç örnekle yanıt vermek istediğini dile getiren Balyalı, Ali Sami Yen Stadı’nın yerine dikilen rezidansların, Koru Florya'nın, Yassıada'daki inşaatın, Kaz Dağları'ndaki maden ruhsatlarının, Kuzey Ormanları'na yapılan havalimanı ve köprünün AKP tarafından alınan kararlarla yapıldığına dikkat çekti. Balyalı şöyle konuştu:
"Ben onların pek öyle yeşili falan sevdiğini düşünmüyorum. İşlerine geldiği zaman severler, işlerine gelmediği zaman sevmezler. Büyükşehir Belediyesinde AK Parti olsaydı sorun yoktu. AK Partili ilçe belediyesi gelse getirse sorun yok. Hatta AK Partili ilçe belediyesi akaryakıt istasyonunda çevirmek istediği yerin altında bulunan fay hattını kaldırın dese onda da sorun yok. CHP’li bir belediyeden ya da İBB'den gelen en ufak önerileri reddediyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki ‘biz engelleme yapmıyoruz'. Hadi oradan canım kimse inanmaz artık buna…"