İBB Meclisi'nde 'terör' tartışması: Bakanlığa sorduk isimlerin verilemeyeceğini söylediler; teröristi koruyan bir anlayış mı var

İBB Meclisi'nde 'terör' tartışması: Bakanlığa sorduk isimlerin verilemeyeceğini söylediler; teröristi koruyan bir anlayış mı var

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin şubat ayı ikinci oturumu bugün gerçekleşiyor. Toplantıda İçişleri Bakanlığı’nın "terör örgütleri ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu’’ ihbarı üzerine İBB’de çalışan yüzlerce personele ilişkin başlattığı özel teftiş de gündem oldu.

Gazete Duvar'dan Hazal Ocak'ın haberine göre AKP'li Meclis üyesi Fatih Aydoğan’ın sorusu üzerine konuşan İBB CHP Grubu Sözcüsü Tarık Balyalı, “Bu konuların hepsini biz bakanlığa sorduk. Bakanlık makamından gelen cevapta kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında isimlerin verilemeyeceği ifade edildi. Teröristi koruyan bir anlayış mı var diye biz de kendi kendimize sormadık değil. İBB’de terörist falan yok” dedi.

İBB Meclisi’nin şubat ayı oturumlarının ikincisi Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde yapıldı. Toplantıda sözlü soru önergesi veren İBB’nin AKP'li Meclis üyesi Fatih Aydoğan şöyle konuştu:

"Terör örgütleriyle iktisatlı olunan bu işçilerle ilgili bir idari işlem yapılmış mıdır?"

“İBB ve iştiraklerinde tasarruf adı altında işten çıkarmalar yapılmış ve yeni işe alımlar yapılmıştır. İşe alınan işçilerin PKK, KCK, DHKP-C ve benzeri terör örgütleri ile irtibatlı veya iktisatlı olup olmadıkları araştırılmış mıdır?

Bütçe görüşmelerimizde sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu tarafından işe alınan 44 bin 995 kişiden 12 bin kişinin incelendiğini ve bunlardan 455’nin PKK ve KCK kaydının, 80’ninin DHKP-C kaydının, 20’sinin MLKP ve ikisinin MKP kaydının olduğu devlet tarafından belirlendiği bildirilmesine rağmen terör örgütleriyle iktisatlı olunan bu işçilerle ilgili bir idari işlem yapılmış mıdır?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı DİYADER adlı derneğin referansıyla İBB’ye işe girenlerin olduğu konusunda iddianame hazırlamış ve bu iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeterli şüphe bulunduğundan kabul edilmiştir. Şüphelilerden 3 kişinin de tutuklandığı kamuoyunca bilinmektedir.”

Önergenin ardından söz alan İBB CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı bu konuların hepsini bakanlığa sorduklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

"1 tane bile terörle ilişkili varsa en başta kapıya koymasını biz biliriz"

“Bakanlık makamından cevap geldi. Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında isimlerinin verilemeyeceği ifade edildi. 'Teröristi koruyan bir anlayış mı var' diye biz de kendi kendimize sormadık değil. İBB’de terörist falan yok. Teröristi aramak istiyorlarsa başka yerlere bakarlar oralarda bulurlar ama İBB 86 bin çalışanın emek verdiği, İstanbul’a hizmet ettiği önemli bir kuruluştur. Sürekli 86 bin çalışanımızı töhmet altında bırakan ve onlara terörist yaftası vurmaya çalışan anlayışı kesinlikle reddediyoruz. Şu ana kadar da ne İçişleri Bakanlığından ne de valilikten sorduğumuz sorulara cevap alabilmiş değiliz. Bunların hiçbiri gerçekçi değil. Bu konularla ilgili de belediyemize gelen bir tebliğ yok. Bu konuda devam eden bir soruşturma süreci vardır. İçişleri Bakanlığı müfettişleri bu konuda görevlendirilmiştir. Kendilerine eksiksiz biçimde bütün işe giriş ve çıkış bilgileri ulaştırılmıştır. Sayın müfettişler konuyu inceliyorlar. Bir-bir buçuk aydır inceleme sürüyor. Bize gelen herhangi bir bilgi de yok. Arkadaşlarımız bu konuyu kendilerine göre sulandırılmış bir siyasetin öğesi olarak kullanacaklarına teftiş sürecine saygılı olmaları gerekiyor. Bunu başka mecralara çekmek yok. 1 tane bile terörle ilişkili varsa en başta kapıya koymasını biz biliriz.”

"Pek çok çalışanımız suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldı"

İBB AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş da, “Bazı çalışanlar hakkında iddianame düzenlendi, dava açıldı. Bazıları hakkında davalar devam ediyor. Bunlarla alakalı İBB yönetimi görevden alma ya da açığa alma yaptı mı? Soru bu” dedi.

Gökkuş’a yanıt veren Balyalı ise dava açıldığı belirtilen çalışanlarla ilgili olarak, “Belediyemize o kadar bilgi gelmiyor ki biz bu çalışanlarımızı devamsızlıktan işten çıkardık. Valilikten ve bakanlıktan gelen hiçbir bilgi yok. Birkaç kişinin ismi sosyal medyada yazıldı. O isimde çalışan yok ya da o isimde 4 çalışan var. Bundan dolayı da pek çok çalışanımız suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldı. ‘Benim adımı geçiriyorsunuz, benim terörle bir bağlantım yoktur, haksızlığa uğruyorum’ dedi. İnsanları bu noktaya getiren, çalışanları töhmet altında bırakan bir süreç doğru değildir” diye konuştu.