Daha önce iç güvenlik paketinin tüm tepkilere rağmen Meclis’ten geçeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tasarıyı incelediğini dile getirerek, Eksiği var, fazlası yok" yorumu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ntv.com.tr'de yer alan habere göre, yasa dışı dinleme operasyonunda gözaltına alınan 54 polisin serbest bırakılmasını şaşırtırıcı bulduğunu da söyleyen Erdoğan, “Toplum huzurunu kaçırıp, ‘ben bilmediklerinizi biliyor, duymadıklarınızı duyuyorum’ diye adeta devletle dalga geçmeye kalkışıyorlar. Devlet, her türlü kanunsuzluğun, yasadışı işlerin elbette peşinde olacaktır. Er ya da geç gereği yapılacaktır. Daha sonra da yargı bu konunun değerlendirmesini yapacaktır” şeklinde konuştu.
Meclis Genel Kurulu’nda bugün görüşmelerine devam edilecek olan 132 maddelik iç güvenlik düzenlemesini AKP, “Bu adımlar, vatandaşlarımızın günlük hayatını kolaylaştıran, bürokrasi yükünü azaltan düzenlemelerdir” diyor. 48 saate uzanan gözaltıları ‘Şiddete dayalı toplu suçlar’ gerekçesiyle savunan AKP, muhalefetin ‘polise öldürme yetkisi’ veriliyor eleştirisine de, “Tasarı ile molotofla yapılan saldırılara karşı kolluğa silah kullanma yetkisi verilmektedir” diye savunuyor. AKP’nin “Özgürlükleri Koruma Paketi” dediği milletvekillerine bilgilendirme notunda, bazı maddelerde AB örneklerine yer verildi. Fransa, İtalya, Danimarka ve Bulgaristan 24 saat, İngiltere 36 saat, Almanya Muhafaza amaçlı 24 saat ve Adli amaçlı 48 saat, Avusturya, Belçika, Polonya, Estonya ve İrlanda 48 saat, İspanya ve Macaristan 72 saat gözaltı düzenlemesi olduğu belirtildi.
AKP’nin paketle ilgili görüşleri şöyle:
Alınan tedbirlerdeki esas amaç, vatandaşların kendilerini güvende hissetmelerinin sağlanması, can ve mal emniyetinin temin edilmesi ve suç işlenmesinin önlenmesidir. Bu çerçevede, suçluların yakalanması ve kamu düzeninin korunması gibi asli görevleri olan kolluk kuvvetlerinin durdurma, arama, gözaltına alma ve gerektiğinde silah kullanma gibi yetkilerinin yeniden düzenlenmesi öngörülmektedir.
* Sadece mülki idare amiri tarafından önceden belirlenen sınırlı sayıdaki üst kolluk amirleri arama kararı vermeye yetkilidir. Yani her kolluk amir ve memuru kendiliğinden arama yetkisine sahip değildir.
* Verilecek arama kararı yazılı olmak zorundadır. (Acil durumlarda verilen sözlü emirö en kısa sürede yazılı hale getirilmek zorundadır.)
* Araç aramalarında kişinin hangi şüphe ve hangi gerekçelerle arandığının ve yapılan arama sonucunda suç unsuruna rastlanıp rastlanmadığının tutanağa bağlanması ve tutanağın bir suretinin vatandaşa verilmesi zorunludur.
* Arama kararı, 24 saat içinde hakim onayına sunulacaktır.
* Arama kararları ve sonuçları sıkı bir idari denetime tabi tutulacaktır.
Keyfi uygulamalara son verme amacını taşıyan düzenleme, acil hallerde hakim kararı alınamadığı için suç ve suçu önlemede bazı zaaflara ve sorunlara yol açmıştır (Bingöl örneği gibi). Arama yapılabilmesi amacıyla hakim kararıbeklenildiği zaman vatandaşın saatlerce bekletilmesi ve mağdur edilmesi gibi sorunlardan dolayı yeni bir düzenleme ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu düzenlemelerle, keyfi uygulamaların önünü açmadan mevcut sıkıntılar giderilmektedir.
Kolluğun kişiyi, tehlike ve suça karşı uzaklaştırma tedbiri tasarı ile polise, kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığıbakımından ya da topluma yönelik mevcut açık ve yakın bir tehlikeyi veya suç işlenmesini önlemek amacıyla; eylemin veya durumun niteliğine göre kişiyi koruma altına almak, uzaklaştırmak, gerektiğinde yakalayarak gerekli kanunî işlemleri yapma yetkisi verilmektedir.
Kolluğa verilen koruma altına alma ve uzaklaştırma tedbiri, yakalamadan daha hafif ve oluşacak mağduriyetleri önleyen bir tedbirdir.
Örneğin; polis müdahale ettiği ve henüz suçun oluşmadığı bir ortamda kişileri bazen koruma altına almak ve bazen olay yerinden uzaklaştırmakşekliyle suçun oluşmasına engel olduğu gibi, suçtan zarar görecek vatandaşın mağduriyeti de önlenmiş olunmaktadır. Önerilen tedbir, yangın sırasında itfaiye görevlilerini engelleyen kişinin, başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürmesi ve bundan dolayı olay yerinden uzaklaştırılmasından farksızdır).
Polis Vazife ve Salahiyet Kanununda halihazırda var olan bazı yetkiler, toplumsal olayların değişen dinamikleri göz önüne alınarak genişletilmiştir. Bu çerçevede, polisin zor ve silah kullanma yetkisinin sınırı, toplumsal olaylar esnasında kullanılma ile genişletilmektedir. Ayrıca ateşli silahlarla ilgili kanunda sayılan silahlara ilaveten havai fişek, molotof ve diğer el yapımı olanlar dahil, demir bilye ve sapan ibaresi de eklenmiştir.
Tasarı ile molotofla yapılan saldırılara karşı kolluğa silah kullanma yetkisi verilmektedir. Yapılan düzenlemede mevcut kanun maddesinin ruhuna uygunşekilde vatandaşın canına, konutuna, işyerlerine, araçlarına, halkın tek tek veya toplu halde bulunduğu açık ve kapalı alanlara molotof ve benzeri maddelerle saldırılması hallerinde polisin silah kullanmasının şartları“saldırıyı etkisiz kılmak amacı ve saldırıyı etkisiz kılacak ölçüde” şeklinde belirginleştirilmiştir.
Molotof kullanımının artması ve olayların yol açtığı zararlara karşı silah kullanılması, yakma ve yıkma olaylarını azaltacaktır.
Önerilen yasal düzenleme ile suçüstü haliyle sınırlı olmak kaydıyla belirli suçlarda ve sadece mülki amirin belirlediği kolluk amirlerinin emriyle 24 saate kadar (şiddete dayalı toplu suçlarda 48 saate kadar) gözaltı yetkisi verilmektedir.
Ülkemizde polisin, 2005 yılına kadar 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi bulunmasına rağmen bu yetki, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile kaldırılmıştır. Ancak, uygulamada karşılaşılan sıkıntılar nedeni ve Avrupa ülkelerindeki benzer uygulamalar da göz önüne alınmak suretiyle suçun aydınlatılması ve suç faillerinin yakalanması amacıyla polis teşkilatına belirli sınırlandırmalar dahilinde bu yetki yeniden verilmiştir.
Gözaltı yetkisinin kullanımı şartlara bağlanmıştır.
* Önce suçüstü halinin oluşması gerekir.
* Kanunda sayılan belirli suçların varlığı gerekir.
* Bu yetkiyi sadece Mülki amirin belirlediği kolluk amirleri kullanabilecektir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunun 3. maddesine göre; herkes toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine mevcut kanunda var olan; silah, taş,plastik çubuk, sopa, demir bilye, havai fişek, yakıcı ve yaralayıcı eczalar ve benzeri maddelerle katılanlara verilecek ceza artırılmaktadır.
Ayrıca Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kimliğini gizlemek amacıyla yüzlerini bez ve benzeri şeylerle kapatanlara verilecek cezalar artırılmakta, terör örgütü propagandasına dönüştürülen gösterilerde de belirlenen cezalar daha da ağırlaştırılmaktadır.
Buradaki düzenlemedeki asıl amaç; demokratik bir hak olarak toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların tamamının hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktır. Bu düzenlemeyle suç işlemeyi kolaylaştırmak amacıyla kimlik gizlemek, yüzünü kapatarak hukuka uygun toplantı ve gösteri yürüyüşlerini kanunsuz hale getirmek ya da doğrudan suç işleme amacıyla kanunsuz biçimde bir araya gelerek vatandaşın iş yerini ateşe vermek, camını kırmak gibi kamu düzeni ve güvenliğini bozmaya yönelik girişimlerin engellenmesi temel hedeflerden biridir.
Yürürlükteki mevzuatta da, terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde “kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya kısmen kapatmak” suç olarak düzenlenmiştir.
Muhalefetin; “silah taşımaya 1 yıl ceza verilirken, sapan taşımaya 2 yıl ceza getirildiği” iddiası tamamen gerçek dışıdır.
Hükümetimiz tarafından etkin bir şekilde uyuşturucu ile mücadele edilmektedir.
Kanun tasarısı ile piyasadan ucuz bir fiyatla elde edildiğinden kullanımıdaha çok gündeme gelen Bonzai uyuşturucu maddesi esrar ve eroin gibi değerlendirilmiş ve cezası arttırılmıştır. Aynı çerçevede, her türlü uyuşturucunun okul, kışla ve benzeri yerlere 200 metre mesafe içinde satılmasıhalinde ceza daha da arttırılmıştır.
Alınan adli tedbirlerin (projeli çalışmalar) yanı sıra, 2014/Aralık ayında hükümetimiz tarafından faaliyete geçirilen Narkotimlerin de sürece katılmasıile birlikte, ülke genelinde operasyon sayısında %10, şüpheli sayısında ise %3,7 oranında bir artış sağlanmış ve etkin tedbirler devreye sokulmuştur.
2014 yılında KOM birimlerince gerçekleştirilen 35.994 uyuşturucu operasyonunda 59568 şüpheli soruşturma konusu yapılmıştır.
Genel anlamda 2014 yılında uyuşturucu ile mücadele kapsamında yapılan operasyonların sayısında %32 oranında bir artış olmuştur.
2014 yılında gerçekleştirilen 4495 bonzai operasyonunda, 7408 şüpheli yakalanmış ve toplam 532 kilo bonzai ele geçirilmiştir.