Hülya Karabağlı / Ankara
İçişleri Bakanı Muammer Güler, iki mülkiye ve iki polis müfettişinin İstanbul’da orantısız güç kullanımını incelediklerini söyledi. Polisin günlerce stres altında görev yaptığını anlatan Güler, meydanlarda illegal örgütlere işaret ederek, “Bırakalım, yürüsün mü, Meclisi işgal mi etsin? Asla ve asla kanunsuz eyleme göz yumma lüksümüz yoktur, böyle bir lüksümüz de olmayacaktır değerli arkadaşlarım” dedi.
TBMM Genel Kurulu, gençlerin ve öğrencilerin günlerdir sürdürdükleri Taksim Gezi Parkı protestolarında kilitlendi. AKP ve CHP arasında tansiyon çok yükseldi. AKP ve CHP, hatiplerinin konuşmaları sıra kapaklarına dakikalarca vurularak kesildi.
İçişleri Bakanı Güler'in, yurt genelindeki eylemlere ilişkin tutanaklara yansıyan konuşması şöyle:
İstanbul, Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında yapılmakta olan faaliyetleri engellemek amacıyla 28 Mayıs'tan bu yana sürmekte olan protesto eylemleri, 77 ilde değişik şekillerde gerçekleşti, 603'e yakın eylem gerçekleşti; çok sayıda yurttaşımızın bu eylemlere katıldıklarını biliyoruz.
28 Mayıs'tan bu yana meydana gelen olaylarda polisin orantısız güç kullandığı konusunda iddialar oldu. Twitter' da, internet medyasında, milletvekillerimizin, sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada, Twitter'larla veya bize intikal ettirilen değişik görüntülerle eğer bir suç işlenmişse kesinlikle bunun kanuni gereği yerine getirilecektir. Elbette ki bu arada polisin günlerce stres içerisinde görev yaptığını ve kanunsuz eylemleri engellemek için de gayret sarf ettiğini size burada ifade etmek istiyorum.
Bakın, şimdi size buradan bazı rakamlar vereceğim. 280 iş yeri, 6 kamu binası, 103 polis otosu, 207 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi ve 11 Ak Parti hizmet binası. Bunlara verilen zararları ve 70 milyonu aşan bu zararları da mutlaka görmemiz lazım.
Cumartesi günü, pazar günü Ankara'da, Kızılay'da saatlerce, hak arama özgürlüğü için gerekli izin verilmiştir, tolerans gösterilmiştir. Ancak grupların Başbakanlığa, Meclis'e, AKP Genel Merkezi'ne, Başbakanlık Konutu'na yönelen o saldırgan eylemlerin karşısında da polis güç kullanmak zorunda. Bırakalım, yürüsün mü, Meclis'i işgal mi etsin? Asla ve asla kanunsuz eyleme göz yumma lüksümüz yoktur, böyle bir lüksümüz de olmayacaktır değerli arkadaşlarım. İllegal örgütlerin kanunsuz eylemlerini yapmasını, yıkmasını aynı kefeye koyuyorsak…
Demokrasilerde fikir özgürlüğü ve bunu ifade etmenin yüzlerce meşru yolu vardır. Hiçbir demokrasi ve hak arama, şiddete dönüşmüş öfkeyi meşru kılamaz. Hukuk devletinde hak aramanın yolları vardır. Polisle halkımızı karşı karşıya getirdiği izlenimi verilmeye çalışılan bu organize ve planlı kitlesel şiddet eylemleri hiçbir amaca hizmet etmemektedir.
Halkımızın şunu bilmesini istiyoruz ki; bu eylemleri kendi ideolojileri adına ranta dönüştürmeye çalışan örgütlü yapılar ülkemizde kaos yaratmaya çalışmışlardır. Tekrar ifade ediyorum: Masumane hak arama özgürlüğü içerisinde şiddete başvurmayan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. Ancak, yakan, yıkan, kamu malına zarar veren insanlara da lütfen hep birlikte biz karşı çıkalım, onlarla aramıza mesafeyi koyalım ve gerçekten de bu olayları önlemeye çalışıyorsak hep birlikte tavır alalım.
Twitter üzerinden, sosyal medya üzerinden, maalesef, o kadar kirletilmiş, o kadar yanlış ve tahrik edici çalışmalar yapılıyor ki.
Bunların içerisinde, maalesef, haberleşme özgürlüğünü de kötüye kullananlar oldu ve bunların tahriklerine kapılan insanlar, masum insanlar da polisle karşı karşıya getirildi.