İçişleri Bakanı: Darbeciler emri soyadını bilmedikleri 'Osman' diye birinden aldı

İçişleri Bakanı Efkan Ala, darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Jandarma Özel Harekat Komando Tugayı’ndan Yarbay Fazıl Ertürk'ün ifadesini aktararak "Darbeciler emri soyadını bilmedikleri 'Osman' diye birinden aldı" dedi. Yarbay Ertürk'ün ifadesinde "15 gün önce Tandoğan’da toplandık, soyismini bilmediğimiz Osman isimli birinden darbe talimatını aldık" dediği aktarıldı.

Karar'dan Yusuf Ziya Cömert'in haberine göre, İçişleri Bakanı Efkan Ala darbe girişimiyle ilgili olarak, "Sistemi düzeltmezsek 10 yıl sonra yine darbe olur" diye konuştu.

İçişleri Bakanı Ala, o gece Ankara’ya dönüşünde uçağın Esenboğa Havaalanı’na inişinden itibaren tüm bilinmeyenleri anlattı. Cumhurbaşkanlığı uçağının park edildiği hangarı darbecilere karşı mücadelenin karargahı haline getirdiklerini söyleyen Ala’nın anlattıklarından başlıklar şöyle oldu:

 

"Uçağımı indireceklerdi"

 

“Erzurum’dan 21.20 uçağı ile hareket ettim. 23:00’te Ankara’ya ulaştım. Telefon açıldı korumam, “Efendim sosyal medyadan darbe oluyor diye haberler geçiyor” dedi. O sırada Hakan Fidan aradı. “Sayın bakanım darbe oluyor, bizi bombalıyorlar” dedi. Sonradan öğreniyoruz ki, bizim uçağımızı da Malatya’ya indirmek için talimat geçiyorlar. Ama Van’dan geldiğimizi düşünüyorlar. Erzurum’dan Karayolu ile gelebiliriz diye Erzincan’da da tedbir almışlar, bizi almak için.”

 

"Direniş talimatı verdim"

 

“Esenboğa’da Meclis İdare Amirimiz Salim Uslu da var. O sırada arkadaşlar tankların havaalanına geldiğini haber alıyor. Değerlendirme yaptık. Emniyet Genel Müdürü’nü aradık. “Kesinlikle silahlı direniş gösterilecek, teslim olnmayacak darbeciler gözaltına alınacak” diye talimat verdim.”

 

"Emir subayım el koydu"

 

“Bu arada Cumhurbaşkanımızı aradık. Ben inince o havalanmış, ulaşamadım. Hemen Başbakan’ı aradım. Ankara Belediye Başkanı’nı, diğer illerin valilerini arayarak, teşkilatlarımızı arayarak vatandaşların sokağa çıkması gerektiğini söyledik. Bu arada emir subayım (Albay) “Ben Havaalanı Jandarma Bölüğüne gidip, buraya el koyacağım” dedi. Gitti  “Ben el koydum dedi ama Jandarma Bölge Komutan Vekili Tuğgeneral Mehmet Artar’ı kurtarmak için gidiyorum” dedi. Gitti bölge komutanını aldılar, alay komutanını kurtardılar.”

 

"3 bin özel tim indirdik"

 

“Darbeciler çeşitli daireleri ele geçirmeye başlayınca biz Özel Harekatı devreye soktuk. Güneydoğu’dan ve Karadeniz’den Özel Harekatçı’yı uçaklarla getirdik. Ancak Esenboğa’ya inemediler. Nevşehir’e 1500 Özel Harekatçı’yı getirdik. 1500 özel harekatçıyı da İstanbul’a indirdik. 3 bin özel harekatçı getirdik.”

 

"TRT’yi mutlaka alacağız"

 

“Bu arada TRT’yi aldılar. TRT Genel Müdürü’ne, 'TRT alınacak, alınamazsa TRT yıkılıp enkazı üzerinden yayın yapılacağız. O kadar kararlıyız' dedik. Aynı şey TÜRKSAT için de  geçerliydi. CNN’i ele geçirdiler. Oraya güç transfer ettik. Kesin olarak onlardan alınacak dedim.”

 

"Tasfiyenin karşılığını"

 

“Belediyelere tüm araçların yola çıkarılması ve bizden habersiz hiçbir birliğin yola çıkarılmaması talimatını verdik. Şırnak’ta ve Bursa’daki alay komutanı yola çıkınca valilerimiz tarafından gözaltına alındılar. 17-25 Aralık’tan sonra emniyette 35 bin kişinin yerini değiştirmiştik. Ne kadar isabetli iş yapmışız.”

 

"Bakıyorlar ki darbeci değil börek ikram ediyorlar"

 

“Arif Paşa, önce bir camiden, sonra bir inşaattan sonra bir vatandaşın evinden harekatı yönetiyor. 'Bacım kusura bakmayın' diyerek eve giriyor. Harekat Merkezi’ni ele geçirin diye talimat veriyor. Vatandaşlar önce Arif Paşa’yı darbeci zannediyor. Ama telefonla televizyonlara bağlanıp açıklama yapınca darbe karşıtı olduğunu anlayıp börek ve çay getiriyorlar. “

 

"Özel harekatı lazer güdümlü bombayla vurdular"

 

"Emniyet Genel Müdürümüz aradı. 1’er ton ağırlığında lazer güdümlü iki bomba atıyorlar. Helikoptere biniyorlar polislerimiz, bu kez Helikopteri vuruyor. Toplam 50 kardeşimiz orada şehit oldu.

 

"Türksat'a sevil ekip getirmişler"

 

Darbeciler TÜRKSAT’ı ele geçirince satın aldığımız ama henüz resmi teslimi yapılmayan silahları Özel Harekâta gönderdik. Eski müdürler Emniyet İstihbarat’ı teslim almaya gelmişler. Polislerimiz onları orada teslim aldılar. Cep telefonlarından haberleşmeleri tespit edildi. TÜRKSAT’a gelenlerin bir kısmı sivil teknisyenlerdi. Ele geçirdikten sonra burayı yöneteceklerdi. Gözaltına alındılar. Ateş eden helikopter yara alınca inmek zorunda kaldı. İçinde kan izleri de çıktı.

 

MİT’in istihbarat tezgahlarını bozdu

 

"MİT Müsteşarı ile sürekli konuştuk. 'Senin elinde silah varsa gönder' dedik. O 'Zaten gönderdik' dedi. Emniyet İstihbarat’tan bir haber gelmedi. Beyin takımı oluşmuş içlerinde. Askerden bilgi alınmalıydı. Terörist FETÖ yapılanmasının içinden niye bilgi alınamadı? MİT’in dört beş saat önce haber alması bunların tezgahını bozdu. Jandarma İstihbarat’ın ise başını değiştirmiştik ama içini değiştirememiştik. Oradan hiçbir istihbarat alınamadı. MİT Müsteşarımız ile de görüşüyoruz. Bu tür duyumlar teyit edilmeden haber verilmiyor. Teyit edildikten sonra istihbarata dönüştürülüyor.

 

"Generallere darbe emri 'Osman'dan"

 

"Güvercinlik’teki Jandarma Özel Harekat Komando Tugayı’ndan Yarbay Fazıl Ertürk ifadesinde diyor ki, “15 gün önce Tandoğan’da toplandık, soyismini bilmediğimiz Osman isimli birinden darbe talimatını aldık.” Fetullah Gülen’in darbe yapılması talimatı emrini verdiği söylüyor. Aralarında orgeneraller, korgeneraller ve diğer generallerin olduğu gruba, Şırnak Çakırsögüt’ten jandarma taburunun Ankara’ya geleceğini, kuvvet komutanlıkları karargahlarının ele geçirileceğini söylüyor. Manzara ortada, reform ihtiyacı ortada.

 

"Sistem değişmezse 10 yıl sonra yine olur"

 

"İstihbarat zafiyeti var ama daha fazla sistem zafiyeti var. Sistem daha önceden bunları algılayıp ona göre atama yapılmamış. Memurların ihtiyacı, milletin  ihtiyacından önce gelmiş. Yani kuralları demokratikleştirdiğinizde kurumları da demokratikleştireceksiniz ki sonuç alacaksınız. Sistem çok ağır bir şekilde çökmüş. Statüko hakim olmuş.  Bir yerde görevden alıyorsunuz. Ama kurumların içinde ruh gibi dolaşıyorlar. Bu sistemi değiştiremezsek, bu düzen devam ederse  5 ya da 10 yıl sonra yeni bir kalkışma ile başka bir girişimle karşı karşıya kalabiliriz.

 

"FETÖ-PKK işbirliğiyle bomba sevkiyatı yaptılar"

 

"Telsiz görüşmelerinde PKK’nın bunların bazılarından bilgi aldıklarına, sınır geçişlerinde nasıl işbirliği yaptıklarına dair konuşmalar çıkıyor. Bir bombanın Suriye sınırından ta Türkiye’nin içlerine kadar sevkiyatı yapılırken, bir jandarma astsubay ve bir subayın ilgisinin olduğunu yakalanan bir kişi söyledi. Bu kişiler hakkında soruşturma açıldı. 

 

"Biz değiştirdik Galip Mendi tuttu"

 

"Aldığımız yetki ile Mayıs’ta Jandarma komutanlarımızın üçte ikisini değiştirdik. 30 Ağustos itibariyle uygulanacaktı. Jandarma’da çok yaygın bir katılım olmadı. Çünkü değiştirdik. Jandarma merkezde özel kalem müdürü Albay’ı (Erkan Kıvrak) da görevden almıştık. Jandarma Genel Komutanı (Galip Mendi) “Bunu ben yıllarca tanıyorum dedi, şöyle iyidir böyle iyidir” dedi, tayini çıktığı halde onu tuttu. Tayini çıkmış adam Jandarmayı organize etti. Bu terörist yapının unsurlarıyla organize etmiş. Terfi etmemesi gereken adamları hem karargahta görevlendirmişler hem de sıkıyönetim komutanı olmuşlar.