Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "17 yılda, 2 trilyon 356 milyar dolar, yani 3.5 katı kadar para kullanmışlar. Şimdi soruyorum nereye gitti bu paralar? Bu kadar paraya kadar, kasayı tüketmişler. Milletin bağışına zekatına göz dikmişler" diyen Öztrak, "Sokağa çıkma yasağı için ne bekleniyor?" diye sordu.
Cengiz Holding'in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı bağış kampanyasına 34 milyon lira bağışta bulunmasına ilişkin de eleştirilerde bulunan Öztrak, "Cumhurbaşkanları tarafından yürütülen bağışların tamamının vergiden indirilmesi söz konusu. Bu bağışların gerçek bağış sayılabilmesi için vergi matrağından düşülmesinden bu kişilerin vazgeçmesi lazım. Geçmişte bu kişilerin vergi aflarından yararlandıklarını dikkate aldığımızda 34 milyon liranın bahsi dahi olmayacağını açık seçik görebilirsiniz" ifadelerini kullandı.
"İnfaz yasasıyla ilgili olarak hiçbir önerimiz dikkate alınmadı. Dolayısıyla bu yasayı desteklemeyi bizim için zor hale getirmek için iktidar kanadı elinden geleni yaptı. Sayın Erdoğan da bu yasa hakkında bu güne kadar hiçbir şey söylemedi. 2018'in 5 Eylül'ün de söylediği, 'Devlete karşı işlenen suçta devlet affedici olabilir ama kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af etmek hakkı yoktur' görüşünü mü muhafaza ediyor? Rüşvet alan 6 yıl hapsi yiyor bu yasayla hemen çıkıyor, ama rüşveti yazan gazeteci de 6 yıl ceza yemesine karşın cezaevinde kalıyor. Bunun neresinde adalet?"
Polislerin bağış yapmaya zorunlu bırakıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkezi olarak yaptığı bir şey. İllerin hatta bölümlerin de kendi aralarında yaptığı şeyler. Ben buna karışmam. Ancak hiçbir polis de bunu imzalamak zorunda değil" açıklamalarına da sert bir dille yanıt veren Öztrak, "Bir genelge yayımlamışsınız sonra da hiç kimse bunu imzalamak zorunda değil diyorsunuz. Kimse kusura bakmasın bunlar FETÖ taktiği. Onlar da himmeti zorla toplarlardı. Hangi polis bunu imzalamayacak? İmzalamayan polisin başına çok işler gelecek. Bu açıkçası bir mobbing" sözlerini kaydetti.
Öztrak'ın diğer açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bu tür salgınlarda en kritik gösterge bulaşma hızıdır. Türkiye'de ilk teşhisin üzerinden 27 gün geçti. Vaka sayısı 27 bini geçti. Ülkemizde salgın çok hızlı yayılıyor. "
"Daha katı önlemleri içeren evde tutu kararının olmasını gerektiğini hep ifade ettik. Sokağa çıkmanın kısıtlanması adına çağrı üstüne çağrı yaptık. 27 gün sonra nihayet 30 büyühşehir ve Zonguldak'ta giriş çıkışlar yasaklandı. Maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Kuşkusuz bunlar gereklidir ancak bunlar yeterli değildir. İktidar sorunu çözmek yerine sorunu geriden takip etmeyi tercih ediyor. Bir yandan trafiği keserken diğer yandan işçi servisleri işçi taşıyor. "
"İlçeler arasındaki hareketliliği durdurmadan slagında mücadele etmek mümkün değil. Daha salgının başındayız. Daha işin başındayken yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı aşmış durumda."
"Sokağa çıkma yasağı için ne bekleniyor? Sen evinde otur aşını işini ben karşılayacağım demek için ne bekleniyor Sayın Erdoğan? Herkes sizin gibi saraylarda köşklerde koruma altına alamıyor. Saraylardakiler 4 günde bir test yaptırırken, vatandaşımız test yaptırmayı bekliyor."
"Bizde elektrik ve doğal gaz faturaları evlere gönderilmeye devam ediyor. Bir de evlere gönderilen İBAN numarası var. Bu pandemi zamanında millete İBAN verip para isteyen başka ülke var mıdır, sanmıyorum."
"Yepyeni bir model, yeni İBAN modeliyle ekonomi literatüründe yeni bir Saray modeli. Önceki hükûmetler 79 yılda 713 milyar dolar kaynak kullanmış. Bunlar ise 17 yılda, 2 trilyon 356 milyar dolar, yani 3.5 katı kadar para kullanmışlar. Şimdi soruyorum nereye gitti bu paralar? Bu kadar paraya kadar, kasayı tüketmişler. Milletin bağışına zekatına göz dikmişler."