İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in kendisine yönelttiği iddiaların araştırılmasını istedi. Soylu ayrıca Peker hakkında "hakaret ve iftira" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Bakan Soylu'nun avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuruda, organize suç örgütü lideri Sedat Peker ve örgüt üyelerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında kısa süre önce kolluk kuvvetlerince operasyon yapıldığı hatırlatılarak, şöyle denildi:
"İçişleri Bakanı olan müvekkilimin bilgisi dahilinde yapılan bu operasyon sonrası organize suç örgütü lideri özellikle müvekkilimin kendisiyle ilgili açıklamalar yapmasından sonra müvekkilim hakkında da gerçeğe aykırı, tamamen algı yaratmaya yönelik uydurma içerikli video yayımlamıştır. Video içeriği incelendiğinde müvekkilim ile ilgili daha önce de kötü niyetli çevrelerce de dile getirilen dedikodu niteliğinde hususlar ile birlikte uydurma hikayelerle iftira ve hakaretlerde bulunulduğu kolaylıkla tespit edilebilecektir"
Video içeriğinde yer alan tüm iddiaların hayatın olağan akışına aykırı, akıl ve mantıktan yoksun iddialar olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Müvekkilim, uydurma ve yalan içerikli bu video sonrası yaptığı açıklamada videoda yer alan kendisiyle ilgili gerçeğe aykırı tüm iddiaların ve yine kendisiyle ilgili gerçeğe aykırı tüm iddialarda adı geçenlerin yargı makamlarınca araştırılmasını talep edeceğini belirtmiştir. Müvekkilim bu konuda kararlıdır ve bir tereddütü de bulunmamaktadır. Şüpheli 20 Mayıs 2020 tarihinde yayınladığı videoda FETÖ terör örgütü üyelerinin dile getirdiği ve yukarıda izah edilen bazı iddiaların, yine bazı kesimlerce yapılan dedikoduların asılsız olduğunu 'Sayın İçişleri Bakanı beni kaçırmış. Bakan ile hayatımda bir kere yan yana gelmedik veya hiçbir özel dostluğu gerektirecek bir durum olmadı, tanımıyorum' diyerek yalanlamışken kendisine ve örgüt üyelerine yapılan operasyon sonrası bu kez daha önce yalanladığı iddiaları, dedikoduları kendisinin söylemesi basit bir çelişki değil, videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur. Gelinen aşamada şüphelinin bu uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili sayın başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur."
Türkiye'de içten ve dıştan gelen tüm engellemelere rağmen terörle ve diğer tüm suçlarla büyük bir kararlılıkla mücadele edildiği vurgulanarak, şöyle denildi:
"Kahramanlarımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği bu dönemde, iç ve dış şer odaklarınca var güçleriyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin İçişleri Bakanı olan, PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer tüm terör örgütlerine, suç örgütlerine karşı teşkilatıyla birlikte amansız mücadele ettiği için sayısız hakaret, iftiraya ve saldırıya maruz kalan ve ülkemizin, milletimizin menfaatlerini açıklıkla dile getirdiği, haksızlıklara karşı çıktığı için ABD tarafından hakkında iki kez kişisel yaptırım kararı alınan müvekkilim ile ilgili olarak belirli çevrelerden beslenen ve yalan üzerine kurgulanmış haberler bir süredir periyodik olarak servis edilmektedir. PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer terör ve organize suç örgütleriyle etkin ve kararlı bir mücadelenin sürdürüldüğü bir zaman diliminde kasıtlı bir şekilde bu haberlerin yapılması, videoların yayımlanması suretiyle müvekkilimin ve aile bireylerinin yıpratılması, neticede kolluk kuvvetlerinin moral ve motivasyonun olumsuz olarak etkilenmesinin amaçlandığı çok açıktır. Yine belirtildiği üzere şüpheli ile ona operasyonel amaçlarla bu videoyu yayımlatan, senaryolaştıran, kurgulayan diğer kişilerin de bu soruşturma kapsamında tespit edilmesi maddi gerçeğe ulaşılması açısından büyük önem arz etmektedir."
Şüphelinin Bakan Soylu'ya yönelik mantıktan ve izahtan yoksun iddialardan ibaret videolar yayımlamasının, şüphelinin özel, kirli bir amaç ve kastla hareket ettiğini de açıkça ortaya çıkardığı işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne organize suç örgütlerine yönelik olarak 1798 operasyon gerçekleştirilmiş olup bu operasyonlarda 22 bin 636 şüpheli gözaltına alınmış, 8 bin 414 kişi ise tutuklanmıştır. Görüldüğü üzere son yıllarda organize suç örgütlerine yönelik yapılan etkili operasyonlar sonrasında bu kez mafya saldırısına, kurgusuna muhatap kalınmıştır. İzah edildiği üzere ülkemize, birlik ve beraberliğimize yönelik içerden ve dışardan saldırıların arttığı, bu saldırılarla, terörle ve diğer tüm suçlarla ilgili olarak ciddi ve kararlı bir şekilde mücadelenin verildiği bir dönemde şüpheli ile soruşturma sırasında tespit edilecek diğer şüphelilerin bu şekilde yalan ve iftiralarda bulunmasının ülkemize ve milletimize alçakça tuzaklar kuranların dışında kimseye bir yararı yoktur. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ve resen takdir edilecek nedenlerden dolayı; taleplerimizin kabulünü, organize suç örgütü lideri şüphelisinin akıl ve mantıktan yoksun olarak ileri sürdüğü müvekkilim hakkında ki gerçeğe aykırı tüm iddialar ile ilgili araştırma yapılmasını, şüpheli hakkında da bu gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret, iftiralarla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını, soruşturma tedbirlerinin uygulanması suretiyle delillerin toplanmasını, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında ceza davası açılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim."
Ne olmuştu?Organize suç örgütü yöneticisi olduğu gerekçesiyle kırmızı bültenle aranan Sedat Peker, yayımladığı dördüncü videosunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili bazı iddialarda bulunmuştu. Peker, Soylu'dan gelen haberle yurt dışına kaçtığını iddia etmiş; "Koruma polisimi sen vermedin mi?” diye seslendmişti. Peker, Soylu’nun istifasıyla ilgili de, “Temiz Süleyman'ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı" demişti. Sedat Peker'in videosunun ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya üzerinden bir açıklama yapmış; “"Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pek çok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol” açıklamasında bulunmuştu. |