İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığını yürütttüğü AKP'ye yönelik "metal yorgunluğu" eleştirilerinin ardından istifa etmesi beklenen belediye başkanları hakkında öne sürülen yolsuzluk iddialarına ilişkin olarak, "Yolsuzluk yapan, kanuna aykırı davranan her kim varsa, yetkimiz dahilinde, gözünün yaşına bakmayız. Buradan ilan ediyorum, Türkiye'de belediyelerle ilgili özel teftişe başlıyoruz" dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda, “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” görüşülürken AKP ve CHP milletvekilleri arasında belediye başkanlarının istifasının istendiği haberleriyle ilgili tartışma yaşandı. Yasa ve konuşmalarla ilgili söz alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yolsuzluk yapan, kanuna aykırı davranan her kim varsa, yetkimiz dahilinde, gözünün yaşına bakmayız. Bu saatten sonra muhalefet belediyeleri de iktidar belediyeleri de nasıl gözünün yaşına bakmayacağımızı görecekler” şeklinde konuştu.
Tutanaklara yansıyan konuşmalara göre, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan yasayla ilgili ifadelerinin ardından belediye başkanlarının istifasının istenmesine değindi.
Komisyon görüşmelerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuyla ilgili sorulara cevap vermediğini söyleyen Özcan, şunları kaydetti:
“Tuhaf bir şey başladı, belediye başkanları saraydaki Sayın Genel Başkanınız istedi diye istifa ediyor. İl başkanlarınızı da istifa ettiriyorsunuz, o beni hiç ilgilendirmiyor, AKP delegeleri seçiyor il başkanlarını, hesabını AKP üyelerine verirsiniz. Belediye başkanlarını halk seçiyor halk. Halk seçtiği için biz de halk adına hesap soruyoruz. Niye istifa ettirtiliyor?."
İstifaları istendiği öne sürülen belediye başkanları hakkında soruşturma açılıp açılmadığını soran Özcan, şöyle devam etti:
“FETÖ’cü mu kardeşim bunlar? FETÖ’ye iltisaklı mı? O zaman niye istifa ettirtiyorsunuz, niye suç duyurusunda bulunmuyorsunuz? Niye HDP’li belediye başkanlarına yaptığınız gibi kayyum atamıyorsunuz? Ben bunun cevabını arıyorum. Peki, ikinci ihtimal aklıma geliyor, yolsuzluk. Ama ben yolsuzlukla ilgili olduğunu zannetmiyorum. Çünkü sizin belediye başkanlarında zaten yaygın bir yolsuzluk uygulaması olduğu belli zaten. Bu yolsuzluklar da sizi hiç rahatsız etmiyor. O zaman üçüncü bir ihtimal aklıma geliyor, acaba reise gereken saygıyı göstermekten imtina mı ettiler, bundan dolayı mı istifaları isteniyor? Ya var mı Cumhurbaşkanımızın kanunda böyle bir yetkisi?”
Daha sonra söz alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yasa hakkında konuşurken, CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, “Belediye başkanlarınızla ilgili yüzlerce suç duyurusu var, hiçbiri sonuca ulaştı mı? Yüzlerce suç duyurusu var” diye sordu. Bunu üzerine Süleyman Soylu, şunları söyledi:
“Bir cümle de İçişleri Bakanı olmam vesilesiyle, belediye başkanlarına girdiğiniz için söylemek istiyorum. Bakınız, yolsuzluk yapan kim olursa olsun, kanuna aykırı davranan her kim varsa, bu belediye başkanıdır, X’dir, Y’dir, Z’dir, bizim yetkimiz dahilinde, biz gözünün yaşına bakmayız. Bu saatten sonra muhalefet belediyeleri de iktidar belediyeleri de nasıl gözünün yaşına bakmayacağımızı görecekler ama o zaman oralardan da ses çıkarmasınlar.”
Soylu’nun ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuştu. Soylu’nun sözlerini eleştiren Özel, yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak belediye başkanlarımıza güvenimizi tam olarak ifade etmekle beraber bu işin iktidarı muhalefeti olmaz ama iktidar partisi olunca ‘Gördüğüm lüzum üzerine…’ Ki biz bugün Niğde Belediye Başkanının ifadesini ‘gördüğü lüzum üzerine’ değil “gördüğü zulüm üzerine’ istifa ettiği olarak yorumladık. Bundan sonraki süreçte sizinkiler lüzum üzerine olup bizimkiler yolsuzluk şeyiyse o zaman burada bir algı yönetimi yapıyor olursunuz."
Özel’in sözlerine yanıt veren Soylu, belediyelerin denetlenmesinin kendi görevleri olduğunu belirtti. “Özel teftişe başlıyoruz” diyen Soylu, konuşmasına söyle devam etti:
“Burası Meclis, biz yürütmeyiz ve birkaç çember içerisinde denetleniyoruz. Belediyeleri de denetlemek bizim asli görevimizdir ve buradan ilan ediyorum, size de söylüyorum: Türkiye’de belediyelerle ilgili özel teftişe başlıyoruz iktidar-muhalefet. Bu, benim görevim, bizim görevimiz.
Şimdiye kadar yaklaşık iki üç yıldır, dört yıldır Türkiye’nin yaşadığı macerayı herhalde siz benden çok daha iyi biliyorsunuz yani ve nelerle uğraşıldığını ve müfettiş sayımızın nerelere düştüğünü ve bu konuda nasıl adım atıldığını. Bu denetimsizlik de maalesef… Siz bunun için de teşekkür etmelisiniz çünkü siz de ben de biliyoruz ki belediyeler konusunda -CHP’li belediyeler olsun, diğer belediyeler olsun- merkezi idarelerin bu konudaki denetimleri mümkün olduğunca kısıtlıdır. Oysa devlet kendi denetimini ortaya koymalıdır. Eğer yanlış iş yapan varsa bu açığa çıkar, doğru iş yapan varsa da bu şey yapar; bundan hiç kimse gocunmasın.”