İçişleri Bakanlığı: 'Devrimci Karargâh'ta fişlemeyi MİT yaptı, silemeyiz!

İçişleri Bakanlığı: 'Devrimci Karargâh'ta fişlemeyi MİT yaptı, silemeyiz!

Devrimci Karargâh dosyasındaki “fişleme” nedeniyle tazminat ödemeye mahkûm olan İçişleri Bakanlığı, davanın MİT’e açılması gerektiğini belirterek mahkeme kararına itiraz etti. Bakanlığın hukuk müşavirliğince Danıştay’a gönderilen temyiz dilekçesinde, MİT’in fişlemesinin bakanlıkça iptal edilemeyeceği savunuldu. Cumhuriyet gazetesinden Hilal Köse’nin haberine göre, savunmada, “Fişleme iddialarına yönelik taleplerin MİT’e yöneltilmesi gerekmektedir” ifadesi dikkat çekti. MİT yetkilileri ise Başbakanlık izin vermediği için bugüne kadar soruşturulamadı. İçişleri Bakanlığı’nı tazminat ödemeye mahkûm ettiren avukat Gülizar Tuncer ise “Asıl isteğimiz fişlerin emniyet kayıtlarından silinmesi. Ne bakanlık, ne MİT, ne mahkeme bu talebe yanıt veriyor” dedi.

MİT’in 17 Mart 2011 tarihli, Devrimci Karargâh örgütüyle ilgili olan 102 sayfalık etüt çalışması, dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün tarafından savcılığa gönderildi. Avukat Özcan Kılıç hakkındaki iddianamenin ekleriyle de Devrimci Karargâh dosyasına girdi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi de her sayfasında “delil olarak kullanılamaz” yazan raporu, dosyadan çıkarmadı. Böylece, ilk kez bir davada MİT raporu, delil olarak kullanılmış oldu.

Halkların Demokratik Kongresi dahil pek çok sol çevreden kişinin Devrimci Karargâh üyesi olmakla suçlandığı raporda, Ertuğrul Kürkçü, Sungur Savran gibi isimler de “örgütsel irtibatta bulunulan” kişiler olarak gösteriliyor. Fotoğraflar, kimlik bilgileri, özgeçmiş raporları ve arşiv kayıtlarının yer aldığı raporda, sanık avukatlarıyla ilgili şu değerlendirme yer alıyor:

 “...Tutuklanarak cezaevine konulan bazı örgüt mensuplarının davalarını umumiyetle takip eden İstanbul Barosu avukatlarından Oğuz Uğur Olça, Gülizar Tuncer, Şengül Özdemir, Ercan Kanar, Özcan Kılıç’ın yanı sıra aileler ile ziyaret edebilecekler listelerindeki şahıslar önem arz etmektedir.”

 

Atayün’ü suçladı

 

Fişlenen avukatlar; raporu hazırlayan MİT görevlilerini, emniyetçi Atayün ile dosyaya koyan Cumhuriyet Savcısı İsmail Tandoğan’ı şikâyet etti. Ancak, hiçbiri hakkında soruşturma izni verilmedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın “Etüdün, her sayfasında, delil olarak kullanılamayacağı belirtilmesine karşın, TEM Şube Müdürü Yurt Atayün tarafından savcılığa gönderilmiştir” ifadesini kullanması dikkat çekti.

Ne zaman evlendiği, hatta çocuğunun ismi ve doğum tarihine kadar fişlenen, TDP ile ilişkilendirilen avukat Gülizar Tuncer, fişlemenin emniyet kayıtlarından silinmesi istemiyle, İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı 10 bin TL’lik tazminat davasını kazandı. İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Temmuz 2014’te verdiği kararda, “Demokratik bir toplumda, gizli kalması gereken istihbari nitelikteki bilgilerin dava dosyasına konulması suretiyle alenileştirilmesi kabul edilemez” dedi. Kayıtların silinmesi yönündeki istemi ise kabul etmedi.

İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin temyiz isteminde ise aynen şu ifadeler yer aldı: “İptali istenen işlem, MİT tarafından düzenlenen rapor bünyesinde yer aldığından, fişleme iddialarına yönelik taleplerin MİT’e yöneltilmesi gerekmektedir. İdaremizin MİT tarafından yapılan işlemin iptalini gerçekleştirmesi mümkün değildir.”

Bakanlık savunmasında yapılan işlemde kamu yararının bulunduğunu iddia ederek tazminat miktarının da haksız zenginleşmeye neden olduğunu savundu.

 

Fişleri kim silecek?

 

Karara itiraz eden Tuncer’in avukatı İbrahim Ergün, “Kaydı MİT’in tutması bir şeyi değiştirmez. Bu kayıtlar silinmezse başka zamanlarda kullanılacak. Hak ihlali devam edecek. Tazminat haklılığımızı kanıtladı” dedi.