İçişleri Bakanlığı’na milyonlarca kişinin hangi derneğe üye olduğuna dair bilgileri toplama yetkisi verildi. 114 bin 218 dernekle iletişime geçen İçişleri Bakanlığı 11.1 milyon dernek üyesinin ad, soyad, T.C. kimlik numarası, meslek, öğrenim durumu, derneğe üyelik tarihi gibi kişisel bilgilerin tamamının 'ivedilikle' bildirilmesini istedi.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre İçişleri Bakanlığı, 2005 tarihli Dernekler Yönetmeliği’nde, 1 Ekim’de değişiklik yaptı. Değişiklikle “Beyanname Verme Yükümlülüğü”nü düzenleyen 83. maddeye yeni bir düzenleme eklendi.
Dernekler Yönetmeliği’ne göre; dernek yönetim kurulu başkanları, her yılın ilk 4 ayı içinde, bir önceki yıla ait “Dernek Beyannameleri”ni mülki idare amirliğine vermekle yükümlüydü. Eski yönetmeliğe göre bu yükümlülüğün gereği olarak dernekler; asıl ve onursal üyelerinin sadece sayısını bildiriyordu. Toplam sayıyı kadın ve erkek olarak ayrı ayrı iletiyordu.
Ancak yapılan değişiklikle İçişleri Bakanlığı'nın derneklerin üyelerine ilişkin bilgilere en ince ayrıntılarına kadar ulaşmasının önü açıldı. Yeni beyanname formuna göre derneklerin üyelerinin adları soyadlarını, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarını, mesleklerini, üyeliğe kabul tarihleri veya üyelikten çıkma veya çıkarılması tarihlerini bildirmeleri gerekecek.
Türkiye’de faal dernek sayısı 114 bin 218. İstanbul’da 23 bin 461, Ankara’da 10 bin 985, İzmir’de ise 6 bin 300 dernek faaliyet gösteriyor. DERBİS’in son verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 13.74’ü dernek üyesi. Türkiye’de 11 milyon 107 bin 101 dernek üyesi var. Bunlardan 8 milyon 798 bin 752’si erkek, 2 milyon 308 bin 349 ise kadın.
Derneğin üyeler listesine yeni bir üyenin eklenmesi veya bir üyenin listeden çıkarılması durumunda da bildirim için yeni yılın ilk 4 ayı beklenmeyecek. Listedeki değişikliklerin, değişiklikten sonraki 30 gün içinde beyan edilmesi gerekecek. Derneğin yabancı üyesi varsa, bunun için de yabancı kişiye Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce verilen yabancı kimlik numarasının kayıtlara geçirilmesi gerekecek.
Bu bilgilerin Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın bilişim sistemi DERBİS’e kaydedilmesi gerekecek. DERBİS sistemine üye olmayan derneklerin de bu bilgileri iletmeleri gerekecek. Daha önce sadece derneklerin kurucularının ad-soyadlarının, TC kimlik numaralarının, yerleşim yerlerinin öğrenim durumu ve mesleklerinin beyan edilmesi gerekiyordu.
Fişleme acelesi
Bu durumda 114 bin 218 derneğin; üyelerine ilişkin tüm kimlik bilgilerini ocak ayından itibaren İçişleri Bakanlığı’na bildirmeleri gerekecek. Ancak yeni yönetmelik değişikliği ile ilgili olarak derneklere bildirim yapıldığı, dernek üyesi gerçek kişilere ait “Adı ve soyadı, TC numarası, mesleği, öğrenim durumu, üyeliğe kabul ile üyelikten çıkma veya çıkarılma tarihi” bilgilerinin DERBİS üzerinden “ivedilikle bildirilmesinin” istendiği öğrenildi.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan düzenlemenin, Kişisel Verilerin Korunması Yasası’na aykırı olduğunu belirterek, “Yasa, kişisel verilerin ilgili kişilerin açık rızası alınmaksızın işlenemeyeceğini öngörmektedir. Bunun istisnası da yine aynı yasada sayılmıştır. Kişisel verilerin milli savunmayı, kamu güvenliğini, ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak yetkili kurumlar tarafından önleyici ve koruyucu istihbari faaliyetler kapsamında işlenebileceği gibi... Dernekler yönetmeliğindeki değişikliğin, bu istisnalardan biri olmadığı çok açık. Haliyle kişilerin rızası olmaksızın kişisel verilerin işlenmesi, kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin, bilhassa özel alanın ihlal edildiği anlamına gelmektedir” dedi. Yönetmelikle ilgili yasal yollara başvuracaklarını dile getiren Sağkan; “Yönetmelikteki düzenleme kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesine sebebiyet verecektir. Bu yönüyle de yasaya tamamen aykırıdır” ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, yönetmelikle, “Özel hayatın gizliliği kuralının, kişisel verilerin korunması ile ilgili kuralların ihlal edildiğini” söyledi. Türkdoğan, “Bu aslında bir nevi fişlemedir. Kimlik bilgileri ile birlikte hangi derneğe üye olunduğu kayıt altına alınmak isteniyor. Aynı zamanda örgütlenme özgürlüğüne aykırı. Kimse kişisel bilgilerinin üyesi olduğu dernek adına kayıt altına alınmasını istemez. İktidar, kendi güvenliğini, kamu güvenliği diye lanse etmeye çalışıyor. Kamu güvenliği; iktidarda olanlar ve onlar gibi düşünenler için değildir. Halkın genelinin güvenliği içindir. Anayasanın işlevi iktidarı korumak değildir, iktidara karşı halkı korumaktır. İktidar bize anayasasızlığı dayatıyor” dedi.
Türkdoğan, yönetmeliğin iptali için Danıştay’a başvuru hazırlığı yürüttüklerini söyledi.