Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım’ı dönemin belge, bilgi ve geniş fotoğraf arşiviyle kaleme aldığı kitaplarla buluşturan araştırmacı Eriş Ülger, Alman arşivlerine girerek Dersim olaylarını inceledi. Ankara Hükümeti, 1925 yılında mülkiye müfettişlerini Dersim’de görevlendiriyor. Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey halkın anlattığı tüm sorunları arkadaşları ile birlikte bir rapor haline getiriyor. Raporda, “Dersim gittikçe Kürtleşiyor ve devletleşiyor ve dolayısıyla da tehlike büyüyor. Ankara Hükümeti’ni senelerden beri meşgul etmekte bulunan Dersim meselesi Osmanlı idaresinin seyyiah (günahı) mirasından başka bir şey değildir” deniliyor.
Atatürk araştırmacı ve yazar Eriş Ülger, Truva yayınlarından önümüzdeki günlerde çıkacak ‘Damladaki Deniz’ kitabının bir bölümünü Dersim olaylarına ayırdı. Alman arşivleri ve Alman basınından Dersim haberlerini tek tek taradı. Türkiye’de henüz bilinmeyen pek çok bilgi ve belgenin Alman arşivi ve basınında yer aldığı anlaşıldı. Ülger T24’e, “Alman basını kadar Dersim olaylarına ilgi gösteren ülke olmamış. Bu nedenle arşivlerinde ve basında çok sayıda bilgi ve belge var. Onları taradım. Ayrıca, yabancı bir ülkenin bakış açısını kitabıma koymak istedim” dedi.
Mustafa Kemal, 2. Ordu Komutanı sıfatıyla, 15 Haziran 1917 tarihinde Kafkas Orduları Grup Komutanı İzzet Paşa ve Elazığ Valisi Mithat Beyi de yanına alarak Tunceli’nin Pertek Kazası’nın adını taşıyan karakolu ziyaret eder. Ziyaretten tarihi bir kare Eriş Ülger’in arşivinde yer alıyor.
Alman arşivlerinde ve basınında Şeyh Sait İsyanının Musul’un kaybedilmesine zemin oluşturduğuna ilişkin yorumlara dikkat çeken Ülger, Ankara hükümetinin meseleye ilişkin çabalarının belgelere yansıdığını belirtiyor. Ülger’in kaleminden şöyle aktarılıyor:
“Ankara Hükümeti, sorunları yerinde görerek alınacak tedbirlere kaynak oluşturması düşüncesi ile 1925’de Dersim’e Müfettişlerden oluşan bir heyet göndererek çözüm üretecek bir rapor hazırlamalarını ister. İnceleme ve araştırmalarda bulunan heyet halkla bire bir ilişki kurarak, onların dertlerini, ihtiyaçlarının neler olduğunu, şikâyetlerini dinler ve devletten beklentilerinin neler olduğunu notlar halinde belirler. Neticede Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey halkın anlattığı tüm sorunları arkadaşları ile birlikte bir rapor haline getirerek 2 Şubat 1926’da yani Musul ile ilgili antlaşmanın imzalanmasından birkaç ay önce İçişleri Bakanlığı’na sunar.”
Olaylara kısaca değinilen rapor şöyle:
“Yapılan temasların bizde hâsıl ettiği izlenime göre, Dersim gittikçe Kürtleşiyor ve devletleşiyor ve dolayısıyla da tehlike büyüyor. Ankara Hükümeti’ni senelerden beri meşgul etmekte bulunan Dersim meselesi Osmanlı idaresinin seyyiah (günahı) mirasından başka bir şey değildir. Yeni hükümetin bazen adil davranışı bazen zayıf ve bazen de sebepsiz ve netice alınması mümkün olmayan şiddetli davranışı, dengeli bir politika yürütmemesi sonucu, Dersim’i daima hercümerç (kargaşa) yuvası haline getirmiştir.
Cehaletin, geçim darlığının, iç ve dış aldatmaların, Kürtlük eğilimlerinin, son irticai hareketi tedibden (ortadan kaldırmaktan) doğan intikam hislerinin, dini, içtimai (sosyal ve genel) devrimler vesilesi ile kara (iç ve dış düşmanların) kuvvetlerinin uyandırdığı kötü telkinlerin (iftira ve karalama gayretlerinin) etkisi altında bulunan avam halk (cahil halk), reis, şeyh bey, ve tarikat ağalarının esiri ve oyuncağı durumundadır.
Şekâvet (şikâyet) bunların kışkırtması ile olmaktadır. Tunceli (Dersim) Kanunları kapsamında Kahmut, Sin, Karaoğlan, Amutka ve Haydaran gibi Bucak merkezlerinde yapılan karakol inşaatları bölgedeki reis ve ağaları rahatsız etmiştir.”
10 Kasım 1953’te Atatürk'ün naaşının Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli sırasında, Türk gençliği adına 'Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okuyan Eriş Ülger, geçtiğimiz yıllarda Çankaya’nın ilk first lady’si olarak takdim edilen Fikriye Hanım’ın mezar yeri ile gündemden inmedi. Ülger, Fikriye Hanım’ın bugünkü Kuğulu Park olarak bilinen yerde gömülmüş olabileceğini söylemişti.
1967'de İsviçre'ye, 1972'de Almanya'ya giderek mimar, danışman ve inşaat amiri olarak görev yaptı. 1998'de Avrupa Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu ve ilk başkanlığını yaptı. Milliyet gazetesinin düzenlediği 'Örsan Öymen' yarışmasında Atatürk ile Röportaj isimli eseriyle üçüncülük ödülü aldı. Avrupa Basınında Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti–Özgün Belgelerle Atatürk (Türkiye Büyük Millet Meclisi Basımevi, 1994-95); Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk (Denizler Kitabevi, 1996); Türk Rönesansı ve Anılarda Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (İnkılap Kitabevi, 1999); Lâtife Gazi Mustafa Kemâl (İnkılap Kitabevi, 2004).