İçki reklam yasağında düzenleme

İçki reklam yasağında düzenleme

 T24 - Danıştay 13. Dairesi, reklamlarda alkollü içkinin kavun, balık gibi diğer gıda maddeleriyle ve coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ortak değerlerle ilişkilendirilmesini yasaklayan tebliğ hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Bundan böyle rakının yanında Boğaz, balık gibi unsurların yer aldığı reklamlar kullanabilecek.

Efes Pazarlama Dağıtım ve Ticaret Anonim Şirketi, 20 Haziran 2009'da Resmi Gazetede yayımlanan Alkollü İçki Reklamlarında Uyulacak İlkeler Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 13. Dairesi, Tebliğin reklamlara kısıtlama getiren 2. maddesinin bazı bentlerinin yürütmesini durdurdu.

Dairenin kararında, Anayasa'nın 58. maddesinin ikinci fıkrasında, devletin, gençleri alkol düşkünlüğünden korumak için gerekli tedbirleri alacağının hüküm altına alındığı belirtilerek, bu kapsamda çıkarılan kanun hükümlerine yer verildi.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun, yasaların gösterdiği çerçevede alkollü içkiler piyasasıyla ilgili düzenlemeler yapma yetkisine sahip bulunduğu ifade edilen kararda, 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Kurula alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapma ve bunlarla ilgili karar alma yetkisinin verildiği ifade edildi.

Kararda, bu yetkiye dayalı olarak davalı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan yönetmelikle, “Her çeşit alkol ve alkollü içkinin televizyon, kablolu yayın, radyo ve kamu yayın araçları ile reklamının yasak olduğu, bunlar haricinde yapılacak reklam ve tanıtımın, alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi herhangi bir zararlı etki oluşturmayacak içerikte, ürünün özelliklerini tanıtarak ve tüketiciyi doğru bilgilendirerek marka seçimini kolaylaştırmaya yönelik olması gerektiği” yönünde düzenleme yapıldığı kaydedildi.

Tebliğin iptali istenen 2. maddesinin (c) bendinin, “Alkollü içki reklamlarında, alkollü içki tüketiminin diğer gıda maddeleriyle ilişkilendirilmesine dair içerik kullanılmamalıdır”, (d) bendinin ise “Alkollü içki reklamlarında, alkollü içki tüketiminin coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerleri ile ilişkilendirilmesine dair içerik kullanılmamalıdır” hükümlerini içerdiği hatırlatılan kararda, şöyle denildi:

“Bu düzenlemeler karşısında, alkollü içki tüketiminin diğer gıda maddeleri ve coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerlerle ilişkilendirilmesinin, bu düzenlemede öngörülen alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi zarar doğuracak nitelikte olduğu kabul edilemeyeceği gibi, bu ürünlerin ve anılan ortak değerlerin kullanılmasıyla yapılacak reklamın alkollü içkilerin kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanya ya da gençleri hedef alan ve sportif faaliyetlerle alkol kullanımını teşvik eden reklam olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle, alkollü içki reklamlarının diğer gıda maddeleriyle, coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerlerle ilişkilendirilmesinin yasaklanmasına ilişkin kuralların, kanun koyucunun amacına ve anılan düzenlemelere uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.”

SİNEMADA REKLAMA DA DÜZENLEME

Daire, Tebliğin 2. maddesinin, “Alkollü içkilerin reklamının sinema filmleri gösterimi vasıtasıyla yapılması halinde; bu tür reklamlar sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulunun (18 ) olarak sınıflandırdığı sinema filmleri gösterimlerinin sonunda yayınlanmalıdır” şeklindeki (u) bendindeki “sonunda” ibaresinin de yürütmesini durdurdu.

Kararda, içki reklamlarının sinema filmleri gösterimi aracılığıyla yapılması durumunda, reklamın alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi zararlı etki oluşturacak içerikte olması durumu gözetilerek bu tür reklamların sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulunun (18 ) olarak sınıflandırdığı sinema filmleri gösterimleriyle sınırlandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kaydedildi.

Dairenin kararında, ancak bu tür reklamların sinema filmleri gösterimlerinin “sonunda” yayınlanması kuralının, “reklam yapılmasını ortadan kaldırıcı ve ürünün tanıtım hakkını yok edici nitelikte olduğu”na işaret edildi.

Davalı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun karara itiraz etmesi durumunda, itirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.